"Aşk" Nedir...

Ha dediğiniz de gelen bir şey olmadığı için “aşk” aklınızın hayalinizin almadığı bir zamanda karşınıza gelir ki gördüğünüz ilk şey güvendir ve tamamen gerçektir.

Yeryüzünde seven, aşkı tanıyanlara sorun bakın size aşkın ne kadar inatçı ne kadar asi olduğundan bahsedeceklerdir. Ölümüne sevenlerde var aşkı için hayatını ortaya koyanlarda var.

Yani “aşk” inattır asidir. Engellenmemelidir engellendikçe de büyüyendir, imkânsızlıklarla beslenir.

“Aşk” aslında bir tutkunun adıdır, adı sanı konulmamış bir güçtür. Ne kadar sabit fikirli ya da aksi düşüncede olursanız olun “aşkla” baş edemesiniz onunla uğraşamazsınız. Bazen tertemizdir bazen çırılçıplak hesabı kitabı çıkar ilişkisi yoktur her şeyi açıktır bakmasını bilenler görür anlamak isteyenler anlar duyumsamak isteyenler duyumsar. Yani aşkın bu hali “Tutkudur” Ölümüne ve öylesinedir. Sorun bakın ne yarını ne öbür günü ne de sonrasını düşünürler “aşk” bugündür.

Yani aslında aşk “hayatın” ta kendisidir, coşkudur kederdir sevinçtir acıdır ışıktır karanlıktır güneştir gölgedir. Bu nedenle tıpkı bir serseri avare gibidir ne zaman tanır ne zemin, mekân tanımaz “asi” dir.

Belki bir gülüş belki bir ağlayışta aşkın kendisidir ama boşluk tanımayan coşkusu azalmayan beni biz yapan bir duygudur, bilgeliktir, romandır hikâyedir.

Özgürdür kimi zaman “sana” ne kimi zaman da “bana” ne’dir.

Evet, anladığınız gibi aşk sonsuzluğa davetiye çıkaran bir hayattır, isme yazılı olmayan senettir.

İyi de aşkın böylesine büyük önemli “hayat “olması ihaneti acıyı vefasızlığı da içermez mi? Hem de nasıl, işte bu yüzden aşk ancak içeriden yıkılabilir. Aşk buna karşı çaresizdir dayanıksızdır tek korkusu da budur.

Kendimden biliyorum kıvırmayacağım benim için aşk mide hastalığıydı kıvrandığım kramplarımın yaşandığı anlardı. Yaşanacaktı yaşanması gerekiyordu yaşandı yani bu kadar da harbidir delikanlıdır aşk.

Delicesine konuşmak bakışmak kadar bir susuştur bazen de yalnızlıktır. Dansöz gibi kıvıranları yoksa emin olun aşk ölümü umursamayan ölümden korkmayan bir devrimcidir. Etrafına sınırlara kısıtlamalara delicesine kafa tutar ne kabına sığır ne bir meydan da takılıp kalır…

Yani aşkın geleceğini görür onunla ümitlenir ve beslenirseniz güven duyarsanız kıymet verirseniz yemin ediyorum “aşk” hayatın ta kendisidir.

Lütfen “aşkı” bitmek tükenmek bilmeyen arzularınızla cinsel dürtülerinize alacağınız cevaplarla karşılaştırmayın çünkü böyle zamanlarda gerçek aşk ” isyankârdır” O yüzden aşk defalarca değil gerçek anlamda bir defa yaşanabilir. Sonrası ise aşkın “heves” halidir ve kullanım süresi dolmuş işe yaramayan bir ilaçtır “tablettir”

Ve hayatın özü “aşk” asla tek taraflı yani yalnız yaşanmaz…

Yüreğinizden sevgiyi,

Yüzünüzden gülücükleri,

“Aşk” ın bereketini

Asla eksik etmeyin, çünkü yaşam sizsiniz…

Erdoğan Özgenç