Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '07

 
Kategori
Haber
 

"Ayakkabılı" sosyal demokratlar

"Ayakkabılı" sosyal demokratlar
 

Zülfü Livaneli, 2002 seçiminden sonra CHP’li Mehmet SEVİGEN’in evinde bir araya gelinmesinden söz ederken “terlikler giyildi, 18 çeşit yemek geldi” diyor…

Ben, o yemekli ve “Terlikli” toplantıda neyin konuşulduğunun bu gün hiç önemi olmadığını düşünüyorum. Ancak tarihe bir “Anı” olarak geçer ve orada kalır.

Ben başka bir şey anlatmaya çalışacağım. Lütfen bu konudaki olumlu veya olumsuz, görüşlerinizi mümkün olduğunca iletirseniz sevineceğim, çünkü merak ediyorum…

Yazımı yazmadan evvel tekrar haberle ilgili son gelişmeleri almak için internete daldım. Bu haberle ilgili evsahibi Mehmet SEVİGEN de benim yazacağım konuya aslında cevap vermiş bir anlamda…

Ben, sosyal demokrat düşüncenin sahibi birisiyim. O nedenle de bu güne kadar hep bu yönde yazdım, çizdim ve çalıştım.

Amacım, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temel niteliklerini korurken, aynı zamanda milletimin huzur ve refahı ve bu konuda ne gibi katkılarım olabilir onu düşündüm. Çünkü benim için “Sosyal demokrat” olmak bunları düşünmek demektir.

Ahlaklı olacaksın, ülkenin çıkarlarını, birliğini, bütünlüğünü savunurken, ortak gelirlerin insanlar arasında emeğe göre hakça paylaşılmasından yana olacaksın.

Diğer taraftan…

İnançlarım, benim bileceğim şey. Benim inançlarıma kimsenin karışmasını istemediğim gibi, kimselerin inançları da benim ilgi alanım değil…

Eğer “İslamiyet”i tartışacaksak, oturur aklımızın erdiği kadar tartışır, fikirlerimizi söyleriz. Ama kimsenin inançlarına müdahale etmek aklımızdan geçmez.

Şimdi gelelim “Terlik” meselesine…

Benim evime gelen misafirlerimin, ayakkabılarını çıkarmalarını isterim…

Hemen her yerinde seccade serilmeden bile namaz kılınabilen bir eve, ayakkabı ile girilir mi ya…

Bizim kültürümüzde, ev içine ayakkabı ile girmek var mı? Benim bildiğim yok. Ama Zülfü LİVANELİ gibi “entel-dantel” takılanlar evlerine ayakkabı ile giriyorlarsa, o da beni ilgilendirmez. Ben bir misafirliğe gittiğimde girişte mutlaka ve mutlaka ayakkabımı çıkartmaya yeltenirim ve çıkarırım da. Ne zaman ki evsahibi “Terliğimiz yok, biz ev içinde ayakkabı ile dolaşırız” derse o zaman ayakkabımı çıkarmam. Çünkü ev değil, o zaman kirlenen ayaklarım olur…

Ve şaşırıyorum…

Bu kadar toplumdan ve gerçeklerinden, geleneklerinden, örf ve adetlerinden kopuk olanların neresi “Sosyal demokrat” oluyor ve ev içinde terlik ile dolaşmayı “Avamlık” olarak görüyorlar?

İşte kendilerine “Sosyal demokrat” süsü veren bu kesimin, neden başarılı olmadığını ne yazık ki bir kez daha anlamış oluyoruz.

Kendi kendilerine soruyorlar…

“Nerede yanlış yaptık da başarısız olduk” diye…

Ben de onlara soruyorum…

Nerede doğru yaptınız Allah aşkına onu söyleyin…

Bir yazımda “Sosyal demokrat olarak bir kere doğru yapın da üç-beş dişimi kırayım” dediğim yazıma Ahmet YILMAZ kardeşimiz “Dişlerinize yazık” diye beni uyarıyor…

Vallahi de doğru söylüyor, billahi de… Ev içinde ayakkabı ile gezmeyi “Sosyal demokratlık” sayanlardan ne hayır gelir?...

25 TEMMUZ 2007

Fotoğraf: Evimin içinden "Terlik" manzarası

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..