“Babası cani olanın…”

Yer: Suriye… 

Devlet Başkanı: Hafız Esad… 

Yıl: 2 Şubat 1982… 

"Hama’ya saldırdı…" 

30 bine yakın insanın katledildiği ve tarihe “Hama Katliamı” diye geçen hama katliamının mimarı!... 

Yer: Suriye… 

Devlet Başkanı: Beşar Esad, Hafız Esad’in oğlu… 

Yıl: 31 Haziran 2011… 

Zaman: Ramazan ayından bir gün önce… 

"Hama’ya saldırdı…" 

Halen abluka altında tutulan ve bin’e yakın insanın katledildiği belirtilen ve tarihe “ İkinci Hama Katliamı” diye geçecek olan “Hama Katliamı’nın mimarı!... 

Yani, “Babası cani olanın oğlu mazlum olur mu?!...” 

Olmaz!... 

Ya da, “Kurttan kuzu doğar mı?!...” 

Doğmaz!... 

Siz ne kadar insanca yaklaşırsanız yaklaşın… 

Sınırları açın… 

Kucak açın… 

Gönlünüzü açın… 

İsterseniz, “sıfır sorunlu” dış politika amacıyla “Kardeşim” diyerek bağrınıza basın!… 

Aynı ile vaki, “Tarih tekerrürden ibaret”!… 

Dün, Baba Esad, “suyumuz” üzerinden, bahane üreterek, 30 bin şehidin katili bölücü terör örgütü PKK’yı desteklemişti!… 

Bugün, Oğul Esad, “elinden tutup ülkesini dünyaya açma gayretinde olan ve “Halkını öldürme, reformları başlat!” diyen Türkiye’ye kızarak, baş belası terör örgütünü yeniden desteklemeye meylediyor!… 

Yıllardır ülkesini postal ve namluların gölgesinde yöneten, değişen dünyaya ayak uyduramayan tıpkı diğerleri gibi kokuşmuş rejimin dikta lideri Oğul Esad için “Hama” yolun sonudur!... 

Türkiye, bu saatten sonra, Beşar Esad yönetimindeki Suriye’ye verdiği desteği devam ettirmemelidir!… 

Sınırlarını yeniden sonuna kadar açarak, masum Suriye halkını “babasının” izinden giden eli kanlı “Esad”ın insafına terk etmemelidir!... 

Şüphesiz ki, Türkiye sınırında büyük bir “insanlık sınavı”na daha hazırlanıyor!... 

Hamit SEVEN / 2011 Ağustos, Ankara