- Kategori
- Güncel
"Başbakan Erdoğan Danıştay'ın 146. yıldönümünde protokolü neden yok etti"

"Başbakan Erdoğan Danıştay'ın 146. yıldönümünde protokolü neden yok etti?"
Danıştay'ın 146. kuruluş yıldönümünde Türkiye Barolar Birliği Başkan'ı Dr. Metin FEYZİOĞLU yaptığı konuşmanın özünde; avukatların mesleki sorun ve çözüm önerileri, hukuk ve 'afetzedelerin' yaşadığı konteynır kentlerde halkın sorunlarına değindi.
İşte tam o sırada yerinden fırlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Feyzioğlu'na konuşmasını uzun sürmesi ve siyasi bir konuşma yaptığı gerekçesiyle. 'Böyle bir edepsizlik olmaz. Van'da yapılandan haberin var mı, edepsizlik yapıyorsun' derken öfkesini kontrol edemiyordu.
Başbakanın dava arkadaşı, Cumhurbaşkanı Gül dahi elinden, ceketinin eteklerinden tutmasına karşın kendinden geçmiş şekilde bağırmaya devam eden Başbakanın sesi salonda yankılanıyordu: '25 dakika başkan konuşuyor. Bir saat sen konuşuyorsun' diyerek tepki gösteriyordu.
Feyzioğlu ise Erdoğan'a, 'Kimseye edepsizlik yapıyor' demeyin. 'Kendime yakıştırmam Sayın Başbakanım' karşılığını veriyordu.
Danıştay, 'kanunların, başka idari mercilere bıraktığı konularda, ilk derece ve genel olarak üst derece idare mahkemesidir.'
Danıştay'ın kuruluş yıldönümünde öncelikle ve doğal olarak konuşmacıların konuları da 'idare mahkemelerinin' sorunları ve çözüm önerileri ağırlıklı olmalıdır.
Başkan Feyzioğlu konuşmacılara tanınan 25 dakikalık süreyi aşmış, konuyu farklı alanlara çekmiş, ortamı kullanmış olabilir.
Ancak Başbakan Erdoğan olgun ve soğukkanlı tavır içinde töreni sonuna kadar izlemekle örnek 'devlet adamı' davranışını sergileyemedi.
Başbakan Erdoğan'ın kendi 'demokrasi' anlayışı içinde 'engel' gördüğü 'kuvvetler ayrılığı ilkesine' duyduğu öfkesi yargı'nın bulunduğu her ortamda depreşiyor, bilinçaltı 'bilinçüstüne' çıkıyor.
Danıştay'ın Yıldönümü'nde hiçbir G-20 ülkesinde bir başbakan veya ABD Başkanı Obama yüksek yargı üyelerinin önünde Baro Başkanı'na en hafif deyimle 'kaba' ve 'agresif' tavır içinde sözünü kesmez, toplantının erken sona ermesine neden olmaz.
146. Yıldönümü'nde 'medcezir' ruh hali içindeki Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı, Danıştay Başkanı ve Genel Kurmay Başkanı'nı 'manipüle' edip; onları da peşine takarak salonu terk etmesi kamuoyunda 'tsunami' etkisi yapmıştır.
Cumhurbaşkanlığının en güçlü adayı Başbakan Erdoğan'ın 'protokol kurallarını' alt-üst eden devlet ayıbı Enver Hoca'nın Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti'nde dahi yaşanmazdı.
Ekranlarda TRT logolu Danıştay töreninde Başbakan Erdoğan'ın el-kol hareketleri, kızgın, öfkeli ve 'evde görüşürüz' 'tehditkar' ifadesiyle T.C. Protokol sıralamasında 1. sıranın da üzerinde olan Cumhurbaşkanı Gül'ü, ev sahibi Danıştay Başkanı Güngör'ü ve Genelkurmay Başkanı'nı 'köy ağası' gibi peşinden sürüklemesi karşısında ülkem adına büyük utanç duydum, eksiklendim.
Başbakan Erdoğan bilinçli bir devlet adamı olarak aklıyla hareket etmek yerine günlük öfkelerinin tutsağı olması; protokol düzenini olumsuz etkilemekte, T.C. 'nin 'marka imajını' düşürmektedir.
Protokol kurallarının amacı, bulunduğunuz ortamda size artı değer katacak ve bir adım öne çıkaracaktır.
Yargı'ya Recep Tayyip Erdoğan değil, ama T.C. Başbakanı 'tüzel kişilik' olarak saygı duymak zorundadır.
11.05.2014, İzmir, Türkiye
Not: Fotoğraf Alıntıdır.