"Böyle bir başkanlığı kan dökmeden getiremezsin" dedi

TOBB Genel Kurulunda konuşan Kılıçdaroğlu Erdoğan'a çok sert bir çıkış yaptı ve dedi ki: "Böyle bir başkanlığı kan dökmeden getiremezsin".

Kılıçdaroğlu'nun "kan dökmeden getiremezsin" dediği nasıl bir başkanlık: İçinde Atatürk ilkeleri ve Atatürkçülük olmayan bir anayasa, değiştirilemez denilen maddeleri hiçe sayılmış bir model ve "Tek Adam Başkanlık Rejimi". Günümüz dünyasının padişahlık modeli.

Kılıçdaroğlu'nun o cümlesini tasvip etmiyorum. Çünkü "kan dökmek" kelimesini kullanmaya gelene kadar kendisinin hayata geçirebileceği o kadar çok siyasi tepki yolu var ki; anlatmak sayfalar alır. Henüz o yollar tükenmiş değilken o tarz bir cümlenin pek hoş olmadığı bir gerçek. Fakat Kılıçdaroğlu'nun o cümlelerini de konuşmasının tamamını dinleyip doğru anlamak gerek. "Kılıçdaroğlu'na hücum" naraları atan kötü niyetlilere de kanmayın derim.

"Böyle bir başkanlığı kan dökmeden getiremezsin" cümlesine karşı halkın bir kısmının tepkisi büyük. Hatta önümüzdeki günlerde Kılıçdaroğlu'na karşı, birlik yürüyüşleri düzenleyerek meydanlara bile dökülebilirler. Cümlenin içinde "kan dökmek" var ya, bu tepkilerle halkın kan dökülmesine hiç mi hiç tahammülü olmadığını öğrendik.

Oysa ki ülkemizde kan zaten dökülüyor. IŞİD döküyor, PKK ve uzantıları döküyor. Her an her yerde canlı bombalar patlayabiliyor. Her gün 2'şer 3'er 5'er şehit haberleri geliyor. Kimsenin gıkı çıkmıyor.

Söz konusu, demokratik siyasi sistemde fikrini söylemek olduğunda ise büyüğünden küçüğüne herkes tepkili, herkes ayakta...

Kilis elden gitti gidiyor. Kimsenin sesi çıkmıyor. Tepki göstereceksem buna göstermeliyim.

Anayasayı korumaktır görevim. Tepki göstereceksem Anayasayı tanımayanlara, yıpratanlara göstermeliyim.

Her gün şehitler var. Bunun çözümünü düşünmeliyim. Tepkimi göstermeliyim.

Hepsi demokratik çerçevede olmalı: Siyaseti de, yürüyüşü de, fikir beyanları da, seçimi de, meclisindekiler de...

Hepsi demokratik çerçeveye ve yasalara göre düzenlenmeli: Parlamentosu da, Başbakanlık da, Cumhurbaşkanlığı makam-mevki sorumluluğu ve davranışları da...

Kemal Kılıçdaroğlu da demokratik çerçevede kararlılığını göstermek için kullanmıştır o cümleyi ve oradaki "kan dökmek" gerçek anlamda değil "mecazi anlamda" düşünülmelidir.

Çünkü demokrasinin olduğu yerde hiçbir siyasetçinin kan dökmeye gücü zaten yetmez.

Zaten demokrasinin olduğu yerde kan da dökülmez.

Halk, demokrasi olmadığını düşündüğü için bu denli korkmuş olsa gerek.

Bir yerde kan dökülüyorsa orada demokrasi zaten yok demektir.

Demokrasi aynı zamanda özgürlüğü de temin ettiğinden dolayı "Böyle bir başkanlığı kan dökmeden getiremezsin..." sözlerini duyunca aklıma ünlü devrimci Che Guevara'nın şu ünlü sözü geldi: "İki şeye hakkım olduğuna karar verdim: Özgürlük ve ölüm. Birine sahip olamazsam ötekini isterim. Çünkü hiç kimse beni canlı tutsak edemez."

(((Osman Genç)))