- Kategori
- Siyaset
"Din, din" diye diye batıyoruz

Tayyip Erdoğan ve dönemi ülke üzerine çok ağır bir yük olarak çöktü: Hukuk katliamları, hırsızlıklar, Suriye gibi ülkeleri yıkmak için terör örgütlerinin el atından desteklenmesi, ülkenin belli bir nesnelliği olan pek çok kurum ve kuruluşunu AKP partizanı yapan uygulamalar, terör örgütünün meşrulaştırılması ve güçlendirilmesi vs. vs. o kadar çok konu var ki son 13 yıl tam bir felaket bu ülke için.
Bu 13 yıl sonunda yapılan seçimlerde, bütün bunların sorumlusu olan parti %40 oy alabiliyor.
Neo Osmanlıcılık adına Suriye'deki iktidarı yıkmak amacıyla yaptıkları girişim, bugün ülkemize 2 milyon Suriyeli vatandaşın girmesine neden oldu. Sırf bu insanlar için kullanılan paranın 7,5 milyarı bulduğu söyleniyor.
Türkiye yoksul bir ülke. 1500 TL maaşla geçinmeye çalışan, ömrünü bu ülkeye adamış milyonlarca insan varken, fantezi içeren dış politikalarla bu ülkenin gelirlerini çar çur eden, bu kadar yoksulken, 1-2 milyar liraya gereksiz büyük kanuna aykırı bina yaptıran bir kişiye ya da partiye oy vermenin açıklaması, izahı ne olabilir?
Halen bu partinin %40 civarında oy alabiliyor olmasının tek nedeni, bu ülkedeki dinsel saiklerle siyasallaşmış toplumsal oydur.
Bu ülke batsa bile dinciliğinden asla vazgeçmeyecek geniş bir toplumsal yapı var.
Rasyonel olarak, insanların sofrasındaki ekmeğine, sırtındaki giysiye göz dikmiş ve bundan çalmış bir partinin birinci parti olarak oy alması mümkün olmamalıdır.
Niye alıyor? Siyasal tercihlerin altında yatan dinsel tutumdan başka bir şey göremiyorum.
Bugün normal koşullarda, bu ülkede aklı selim hakim olsa idi, ya CHP ya da MHP birinci parti olmalıydı. Bugün en gerçekçi çözüm, CHP'nin iktidar olmasıdır. Alternatif politikaları getirecek ve ülkeyi dengeleyecek olan bu.
Şahsen, CHP'nin bu ülkeyi yönetecek kapasitesi olmadığına eminim, ancak, şu an için kötünün iyisi onlardır.
Burdaki konu tabi, dinsel yobazlığın boyutlarıdır. O düzeyde ki "din, din" diye diye ülkeyi batırıyorlar.