Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '11

 
Kategori
TV Programları
 

‘Hanımın Çiftliği’ iyice saçmaladı!

‘Hanımın Çiftliği’ iyice saçmaladı!
 

Dönem sonu bitmesi muhtemel olan ‘Hanımın Çiftliği’, bu hafta çıldırtan acemiliklerle doluydu! Gözümüze çarpanları sıralamaya, çeltik davasından başlayalım. Her yolu bilen ama nedense bent yıkımına jandarma götürmeyi akıl edemeyen Ekrem Bey, bir de ruhsat yenilgisi yaşar. Haberi alan köylülerin sevinç gösterisi, günümüz gençliğiyle aynıdır. Kahvede pineklemenin dışında bir işle uğraşmayan köy ağaları, kollarını kaldırıp hep bir ağızdan ‘OLEYYY…’ diye bağırır! 50’li yılların Adana’sında bunu duymak ‘Haydaaa…’ dedirtir. ‘İncirlik’teki Conilerden öğrenilme ihtimali mevcut mudur acaba? 

Peki ya Orhan’ın kız kardeşinin yurtdışı telefon görüşmesine ne demeli? Yanılmıyorsam, milletlerarası otomatik aramalara 70’li yılların sonunda geçilmişti! O halde nasıl oluyor da, ahizeyi kaldırıp birkaç numara çevirdikten sonra doğrudan yurtdışıyla konuşuluyor? 

Orhan meselesi de bir başka gariplikler silsilesi… Tıpkı Hamza gibi ‘ölü’ ilan edilen ancak hayatı yerine aklını kaybettiği son bölümde kesinleşen Orhan, kaçıp gittiği Avrupa’dan ‘Serap’ aşkıyla tutuşarak geri döner! ‘Yolgeçen hanı’na benzeyen çiftlikte, kapı kitleme âdeti olmadığından elini kolunu sallayarak eve giren Orhan, Güllü’yü kaçırır… Bu işi başkasına yaptırmaması bir yana bir de ‘not’ yazdırır! Çıldırtan bölümde asıl komiklikler, eline silah tutuşturulan Güllü’nün Mecnun Orhan’ı bacağından vurmasıyla başlar. İlk etapta topallayan Orhan, ara ara biraz sekse de genelde normal yürür. Kurşun, kendi kendine mi çıkmıştır yoksa vurulmamış mıdır? Ayrıca tüm parayı ateşe atan Orhan, Avrupa’da nasıl yaşamayı düşünmektedir? Asuman’la birlikte olan Cemşir’in durumu da Orhan’dan farksızdır! Hatırlamadığı gecenin sabahında, yataktan tekmil kıyafetle çıkar. Bu durumda ya Asuman yalan söylemektedir ya da Cemşir, kadınla yattıktan sonra pantolon dâhil gerisingeri giyinip yatağa girmiştir. Yaşadıklarını hatırlamadığına göre uyurgezer olma ihtimali de mevcuttur! Kemal’le Güllü’yü basmak için jandarma yollayan Halide’nin Ekrem’le ilişkisinin hiç yadırganmaması da mantığa ters… Dul olduğu varsayılan Güllü’yü, evli adamı ayarttığı için dışlayan cemiyet, henüz kocasından boşanmamış Halide’nin Ekrem’le birlikteliğini neden sorgulamaz? Yoksa Ekrem, erkekten sayılmamakta mıdır? 

Of off… Yani bu kadar saçmalamak da olmaz ki canım! Cevapsız anlamsızlıkları düşündükçe içimiz daralıyor, beynimiz yoruluyor doğrusu… Galiba en iyisi, ‘Dizidir ne yapsa yeridir’ yaklaşımıyla ‘bön, bön’ izlemek! Bu doğrultuda, ‘Nasılsa alıştık her şeyi yemeye… Nice akıl almaz olay gözümüze sokula sokula gerçekleştiriliyorken çevremizde, dizilerin eğlendirici masumiyetinde kusur aramak ne haddimize’ diyeceğiz ama diyemiyoruz işte… Akıl gözüyle bakmaya alışmışız bir kere, ters düşemiyoruz özümüze! 

Anibal Güleroğlu 

 

 
Toplam blog
: 1210
: 1542
Kayıt tarihi
: 10.04.10
 
 

İstanbul'da başlayan yaşamım, eski İstanbullu ailemden edindiğim kültürle gelişti. Birinciliklerl..