Âilelerimiz çöküyor mu?

Bugün bir gazete, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın; ''Âile'yi korumak en büyük görevdir...'' sözlerini haber yapmış.

Bu haberi, başka gazete ve basın organlarında göremedim, ''Sansasyonel Gündem'' oluşturmanın hayli yoğun olduğu günümüzde, böyle bir haberin rağbet görmemesi gâyet normal karşılanabilir belki.

Bu sözler, gerçekten tam ''kitabın ortasından'' sözler. Ancak, manşetten verilen bu sözlerin ardından, haberin devamındaki sözleri de bir okuyalım;

Fakat bugün, insanlığın, içine düştüğü durum göz önüne alındığında, ÂİLE kurumunun ne kadar ehemmiyetli olduğu ortaya çıkacaktır...

Erdoğan, haberin devâmında; '' Bütün dünyada, ÂİLE değerleri sağlam milletlerin başında geliyoruz. ÂİLE birliğimizi koruduğumuz, güçlendirdiğimiz oranda; millet olarak, ülke olarak gücümüze güç katabilir, birlik ve bütünlüğümüzü koruyabiliriz... En önemli toplumsal dinamiğimiz olan ÂİLE'yi güçlendirmek, özellikle ÂİLE değerlerimize yapılan saldırılara, mânevî karşı geleneksel ÂİLE kültürümüzü muhafaza etmek zorundayız.'' demiş.

Sayın başbakanın bu sözlerinin hepsine katılıyorum ve destekliyorum.

Bu mevzu cidden çok mühim...

Bugün, toplumsal olarak bir çok alanda yaşamakta olduğumuz travmaların temelinde ÂİLE faktörü yatmakta...

Bu mes'elenin sosyolojik, psikolojik ve dînî bir çok yaklaşımları ve izahları olabilir.

Burada bunlara girecek değilim. Sadece, Sayın Başbakanın sözlerinin ekonomik boyutunun onunla ilgili olan kısmına kısaca değineceğim.

Sayın Başbakanın bu sözlerindeki ciddiyeti ve samimiyyeti biliyorum...

Mâdem bu samimiyyet mevcut, ÂİLE'lerimizin içinde bulunduğu ekonomik çöküntüden de haberi olmaması mümkün değil Sayın Başbakanın...

Bu ekonomik çöküntünün, mânevî tahribatlarla birleşmesiyle, O, övündüğümüz ÂİLE yapımızda meydana gelen dejenerasyonların, bugün, toplum üzerindeki menfî etkilerini hangi boyutlara ulaştığını, üzülerek görmekteyiz.

Onun için, Sayın Başbakanın da iyi niyyetine ve samimiyyetine güvenerek; bugün ekonomik olarak yerlerde sürünen işçi memur ve esnaf ÂİLE'lerimizin durumlarını düzeltici tedbirleri bir an evvel, hükümet olarak almalılar. Yoksa yarın daha geç ve vahim olabilir...

Bu meyanda, Asgarî ücretle veya aldığı 500-600 YTL'yle geçinmeye çalışan milyonlarca perişan vaziyyetteki ÂİLEmizin içler acısı durumunu düzeltme yolunda, İnşaAllah güzel adımlar ataılır.

Bu mevzu ile alakalı, ne kadar yazılsa, ne kadar program yapılsa, ne kadar söz söylense azdır bence...

Milliyet Blog yazarlarının da bu konuya daha hassasiyetle eğileceklerini umuyorum...

Bu konuya daha değişik boyutlarıyla ilerde İnşaAllah tekrar döneriz..

Şimdilik bu kadar...

Sağlık ve Muhabbetle...

Bektaş Azizoğlu
17.05.2008, cumartesi
Üsküdar-İSTANBUL