Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '14

 
Kategori
Gelenekler
 

"Küçük kız çocukların evlendirilmeleri" ve "akraba evlilikleri" yasaklanmalıdır...

"Küçük kız çocukların evlendirilmeleri" ve "akraba evlilikleri" yasaklanmalıdır...
 

12'sinde "küçük gelin"; 13'ünde "küçük anne"...Buna hala göz yumuluyor...


Başlarken....

Televizyonların sabah programlarını izleyenler bilir... Bu programlarda çoğunda, "akraba evliliklerinin" açtığı sosyolojik yaralar ve kendilerinden çok yaşlı heriflerle -- bu "herif" sözcüğünü bilerek ve kızgınlıkla yazdım --evlendirilmeye zorlanan "küçük kızların dramı" anlatılır durulur...

Bunun en çarpıcı örneğini "Kader'in kader" gerçek hikayesinde okuduk ve bir kez daha içimiz acıdı...

Oysaki benzer bir olay, 2010 yılı başlarında Urfa'nın Viranşehir ilçesinde meydana gelmişti... 12 yaşındaki küçük bir kız çocuğu, imam nikahı ile bir akrabası ile evlendirilmiş ve 13 yaşında da çocuğunu kucağına almıştı... Toplum olarak hafızamız biraz zayıf olduğu için unuttuk gittik.(bu konuda ben de bir blog yazmıştım) Karşımıza "Kader'in kaderi" haberi çıkınca "hop oturup, hop kalktık"; sanki böyle bir olayla ilk kez karşılaşıyoruz gibi..

Bu olayın olduğu günlerde yapılan bir incelemede, Urfa'da, son 11 yıl içinde, bu şekilde evlendirilen 940 çocuk gelininin anne olduğu anlaşılmıştı... Benzer bir araştırma Türkiye genelinde yapılsa acaba bu sayı kaçtır?  Yasal bir düzenleme yapmaya değmez mi?

Bütün psikolojik ve fizyolojik sorunlara yol açmasına rağmen bu, her iki evlilik türü de, ne yazık ki, sanki  inadına bir  şekilde devam ediyor...

Önce akraba evlilikleri....

İNSAN, AMCASININ, DAYISININ, HALASININ, TEYZESİNİN KIZINA / OĞLUNA GÖZ KOYAR MI?

Daha küçük birer çocukken akraba çocuklarının birbirleriyle kardeş gibi yaşamaları gerekirken, bu çocukların birbirlerine, yabancı gibi, bir anlamda içinde "cinsellik" de bulunan farklı bir şekilde bakmaları ve ileriye yönelik bir birliktelik --evlilik ve evlilik dışı-- planlamaları ne kadar doğru ve ahlakidir acaba?

Kimse kusura bakmasın ama, amca, hala, dayı ve teyze çocuklarının ve de torunlarını birbirleri ile evlenmelerini ya da başka bir şekildeki birlikteliklerini, hiç, ama hiç doğru bulmuyorum... Aralarında "kan bağı" bulunan bu birliktelikleri, ne doğru ne da ahlaki buluyorum...

Bazıları bu düşünceme karşı çıkacaklar ama; ne yapayım benim düşüncem budur...

Şimdi de, küçük kız çocuklarının evlendirilmesi...

HENÜZ GİRMİŞ 13-14 YAŞINA, EDALI İŞVELİ KÖYLÜ GÜZELİ....

Evet, belki öyle ama; o küçük kız çocuğu ne kadar edalaı ve işveli görünse de o, nihayetinde küçük bir çocuktur... Eskilerin deyişi ile sabi...

Bu türkünün sözlerini yazan ve seslendiren kişi, bu sözleri acaba nasıl bir ruh hali ya da düşünce içinde yazdı acaba? Umarım, bu türkünün yapımcısı, "edalı ve işveli" küçük kızları, gözü dönmüş ihtiyarlara hedef göstermemiştir.

Bu tür evliliklerin nedenleri çok farklıdır... Bunların başında da, yoksulluk, para hırsı, küçük kızlara düşkünlük ve bunları hoşgörü şemsiyesi altında toplayan "dinsel ve geleneksel kültürümüzün" de getirisi olan "örf ve adetlerdir ve de töreler" gelmektedir.

Yeri gelmişken, bunlardan bazılarını sıralayayım :

-- Yukarıda konu ettiğim ve genellikle ekonomik koşullara dayanan(aile mirası yabancılara gitmesin gibi) "akraba evlilikleri"...

-- Dinsel geleneklerimizin izlerini taşıyan "çok eşlilik" ya da "birden fazla kadınla evlilik"...

-- Ayrı iki ailenin kız ve erkek çocuklarının daha beşikte iken, ilerde evliliğini öngören "beşik kertmesi"..

-- Ayrı aileden iki ya da kızların karşılıklı birbirleri ile evlenmesi olan "berder evliliği"...

--  İki erkek kardeşten birinin ölmesi üzerine diğer kardeşin, yengesi ile evlenme zorunluluğu getiren "töre evliliği"...

--  Zengin ailelerin erkek çocuklarının, evlilik öncesi cinsel deneyimler kazanması için, fakir aile kızlarıyla ya da evin hizmetçilerinden(başka bir deyişle "beslemelerinden") bir kızla cinsel birliktelik yaşamalarını öngören "eğreti gelin" birlikteliği...(Şimdi bu cinsel deneyimler, daha başka yollarla kolayca kazanılmaktadır).

-- "Başlık ineği" karşılığında evlilik...

"Haydaaa! Bu da nerden çıktı ?" dediğinizi duyar gibiyim...

Anlatayım; kızlarımızın başlık parası ile evlendirildiği konusu açılınca hep deriz ya "kızlarımız mal gibi satılıyor"...

2010 yılı başlarında... Çorum'da 12 yaşında bir kız çocuğu, "imam nikahı" düzmecesi ile, olay "dini bir evlilik" kapsamı içine sokularak "4 adet inek karşılığında" evlendirilmişti... O günlerde bu konuyu içeren bir blog yazmış ve bloğumun sonunu şu cümle ile bitirmiştim :

-- Ya bu satılma işi "4 inek" yerine "4 eşek" olsaydı...

Ülkemizin kırsal bazı kesimlerinde birkaç inek karşılığında satılan küçük kızlar, daha fazla para getirir düşüncesiyle 70 yaşını devirmiş heriflere satılması ve bu heriflerin de bu küçük kızlara olan talebi, başka nasıl anlaşılır ki?

İşin ilginç yanı da, din adamlarımızın, sosyologlarımızın, psikologlarımızın ve de kadın haklarını koruma amaçlı derneklerimizin, bu konuda gereken faaliyetleri yeterince yapmamalarıdır...

Madem ki  bu işin önüne eğitim yolu ile geçemiyoruz, öyleyse yasa yoluyla geçelim derim.. Bu konudaki önerilerim şunlardır;

1. Amca, dayı, hala ve teyze çocuklarının ve torunlarının birbirleri ile evlenmeleri yasaklanmalıdır -- Bu evliklerin nedenleri, yukarıda belirtmeye çalıştığım gibi, samimiyetten ve karşılıklı istekten uzak ve içinde biraz da zorlama olan evliliklerdir. Ayrıca, kan bağından dolayı bazı sağlık sorunları da yaşadığı söylenmektedir.

2. Kızların evlenme yaşını 18, erkeklerin de 25'ten küçük olmaması, evlilikte kadın ve erkek arasındaki yaş farkı da en fazla 8 olmalı -- Bunun gerekçesi, hem kızların hem de erkeklerin eğitimlerini tamamlaması ve toplumda kendi ayakları üstünde durabilecek bir statüye kavuşmalarıdır. ayrıca, evlilikler  arasındaki yaş farkının fazlalığından doğan sakıncalar da ortadan kalkmış olur. 

3. İmam ya da hoca nikahının kaldırılması ya da kesinlikle resmi nikahtan sonra kesinlikle camide yapılması ve cami imamının resmi nikah belgelerini görerek bunu cami kayıtlarına geçirmesi-- Bunun gerekçesi de, "imam nikahı" adı altında yaşanan birlikteliklerin önüne geçilmesidir. İmam nikahlı evliklerden doğan çocukların karşılaşacakları sosyal sorunlardan korunmasıdır...Ayrıca, "imam kılıklı imamlar" da kontrol altına alınmış olur...

Aksi halde, yukarıda örneklerimi verdiğim olaylar tekrar edip durur..."Su akar; deli bakar" misali...

 

cdenizkent

  

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..