“Maya Kehaneti” Üzerine…

Mayalar kıyamete dair tek kelime dahi etmemişler! Onların tarihlerini inceleyenler, az çok bu gerçeği bilirler…

Ancak nedense (!) insanoğlu, bu uygarlığın yaşamını değerlendirirken, kendince bir sonuç çıkarmaya çalışıyor.

Hepimizin ilgi ve merakına konu olan sonuç: 21 Aralık 2012’de dünyanın sonunun geleceğine dair senaryodur.

Şu an, istemesek dahi dünya toplumların tamamında, gündemin ilk sırasına yerleşen önemli konu budur.  

İşte, bu nedenledir ki; günlerdir herkes o tarihte kopacak kıyamete dair kendi senaryosunu öne çıkarmaya çalışıyor!

Oysa ki insanlık tarihinde, ileri sürülen benzer kehanetlerin hiç biri gerçekleşmedi. Yani bu konuda anlatılanların tamamı hayalden öte gidemedi!

Peki, buna rağmen, bizler hala neden Maya takviminde işaret edilen 21 Aralık 2012 tarihini bu kadar önemsiyoruz?

Dahası, (diğerleri gibi) olma ihtimali sıfıra yakın bu iddia (kehanet) neden bizlerin gündemini bu kadar işgal etmekte?

Bunun temel nedenlerinden biri, herkesin bilinçaltına bir vesile ile (o veya bu şekilde) yer edinen “bir gün mutlaka kıyamet kopacak” inancıdır.

Bir diğer nedeni ise: doğada çıkar amaçlı büyük tahribatlara yol açan girişimlerin neden oldukları belli ölçekli felaketler.

Örneğin; sellerden ya da su taşkınlarından zarar gören insanların “gelecekte daha büyük felaketler olacak” korkuları!

Depremler, volkanik patlamalar, yangınlar vs; bunların neden oldukları büyük felaketler ve insanlarda bıraktıkları olumsuz beklentiler…

Ay tutulması, gökyüzündeki yıldızların kayması veya evrendeki diğer gezegenlere dair bilinmeyen gelişmeler…

Bunlar, ilgi ve merak uyandıran hususlardır. Bizleri etkileme derecelerine göre, korku ve endişelerimiz de farklılık gösterir.

Tekrar Maya takvimi HAAB’a ve onların Tzolkin (Gün Sayımı) denilen sistemine dayanarak, işaret edilen 21 Aralık, 2012 tarihine dönersek:

Sözüm ona; (varlığı dahi tartışmalı) MARDUK adlı gezegeni ile dünya karşı, karşıya gelerek, çarpışacaklar,

Böylece herkesin kafasındaki senaryonun benzeri bir felaketle, dünyanın sonu gelecek ve dünyada iki yer hariç, her taraf yok olacak…

Bunlardan biri, Fransa’nın batısındaki Aude Bölgesi’nde bulunan Bugarach, diğeri ise İzmir’in Selçuk ilçesi, Şirince köyüdür.

O nedenledir ki aklı evveller, paralarını da konuşturarak, buralardan yer kapma telaşına girmişler, bile…

Her şeyin yok olduğu bir dünyada; bir, iki yer ile buralara sığınmış birkaç zavallı insanın geride kaldıklarını düşünün!

Kim uyduruyor, bunları?