Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

"Sağır Oda" bitti mi?

"Sağır Oda" bitti mi?
 

Perşembe günü, Kanal D'de yayınlanan Sağır Oda, son bölümüyle izleyicilerine veda etti. Ancak diziyi takip edenlerin katıldığı forumlarda bir kuşku var. İzlediğimiz son bölüm, acaba sezon finali miydi, yoksa gerçekten dizi sonlanmış mıydı? Bana kalırsa senarist ve yapımcılar son derece başarılı bir kurgu ile diziyi bitirdiler.

Evet, bu blogumda sadece diziyi izleyen kesime hitap ediyorum. Gerçekten, perşembe gecesinden beri, Sağır Oda'yı izleyen tüm kişiler neredeyse bu izledikleri bölümün etkisi altındalar. Mutlaka Milliyet Blog sayfalarında da kafası karışık kişiler vardır diye düşünüyorum. Bu yüzden kendime göre çıkardığım sonucu burada ilgilenenlerle paylaşmak istedim.

Herkesin aksine (diğer forumlarda takip ettiğim kadarıyla) ben genel kanıya katılmıyorum. Gayet güzel bir final olduğunu söyleyebilirim. Tamamen kendi yorumumu yapacağım. Bana kalırsa, zannedildiği gibi Aras Dağlı karakteri (sondan bir önceki bölümde) dergahta Sansar adlı terörist tarafından vurulmadı. Gerçekten de ilk bölümdeki hücre evi çatışmasında vuruldu (kaldı ki son bölümde de bu konu işlendi). Uzun süre komada kalan Aras komadan "hiç uyanmadan" öldü diye düşünüyorum. Aras gerçek kahramandı, yaşadıkları (ve bizim dizinin esas konusu olarak seyrettiğimiz altın mevzusu ise hayaldi). Sadece gerçekte (ilk bölümdeki) hücre evi baskını yaşandı, ve Aras istihbaratçı kimliği ile vuruldu, diğerler bölümler ise yarattığı hayali dünya idi. Aras'ı ilk bölümde vurarak komaya sokan teröristin ise, sonuca bakarak, Sansar olması mantıklı görünüyor.

Sonuçta, dış dünyayla hiçbir iletişimi olamayacak olan komadaki bir hasta, 1 hafta yaşam mücadelesi verdi (8 ay değil - o da 34. bölümde anlatılan hayali süre). 1 haftayı en sonda Oğuz Bey'in "1 haftadır seni bekliyorum" sözünden çıkarsıyorum. Aras bu yaşam savaşını kaybetti. Bunu da göğsündeki kurşun yarasından anlıyoruz. Sırtında yara yoktu, dergahta vurulmuş olamazdı (Sansar bu sahnede arkasından ateş edip Aras'ı sırtından vuruyordu).

Burası önemli! Oğuz Bey'in sonra belirmesi ise şöyle açıklanabilir diye düşünüyorum. Oğuz Bey aslında Aras'ın ruhunun bedenini terk etmesini tasvir ediyor. Çünkü "artık gitmemiz gerekir" dedi. Aras, "nereye?" diye sorunca da Sağır Oda'ya (yani mezarlığı -veya tabutu- kastediyor) dedi. En sonda Sansar'ın çıkması ise, çatışmada Aras'ı vuran kişi olduğunu anlatmasından başka; gerçek ve Aras'ın hayalinin ortak paydası olması açısından önemli (ikisinde de Aras'ın Azrail'i Sansar oluyor).

Son bölümde Kill Bill (Aras'ın hayali olarak komadan uyandıktan sonra sürünerek hastaneden çıkmaya çalışması) ve Altıncı His (yine komadan uyandıktan sonra yaptığı hayali konuşmalarda sadece dizide önceden ölmüş karakterlerin yer alması) filmlerinden yararlanılmış, bu kısa notu da düşeyim dedim.

Yapımcı ekibi tebrik etmek istiyorum. Senaryonun, bir dizi kahramanın hayal ürünü olarak çıkmış olması biz izleyicileri kızdırmasın (gördüğüm kadarıyla, birçok kişi keklendik hissine kapılmış). Diziyi başarılı kılan etken, sağlam kurgusuyla Türkiye'nin en güncel olaylarına parmak basarak, çoğu zaman olaylar henüz olmadan dizide yaşanmasıdır. Sonuçta kızdığımız bu "hayal dünyası" aslında sadece Aras karakterinin hayali, ama biz izleyiciler için de Aras bir hayali kahraman değil midir zaten?

Ben eğlendim bu son ile ve tatmin oldum. Dizi tamamen bitmiştir diye düşünüyorum. Diğer Sağır Oda hayranlarının da düşüncelerini duymak isterim.

not: fotoğraf dizifilm.com sitesinden alınmıştır

 
Toplam blog
: 27
: 1014
Kayıt tarihi
: 15.05.07
 
 

Yazmayı severim. Diğer yazılanları okumayı da... Güncel olayları takip edip, fikirlerimle kamuoyunda..