- Kategori
- Kültür - Sanat
"Sanatsız kalan bir Milletin..."
Atatürk
Atatürk "sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir" özdeyişi ile bizleri uyarırken; En yüksek makamlara ulaşabilenlerin bile sanatçı olamayacaklarını vurgulamıştı.
Estetiğin temel kuralları ile birebir örtüşen bu sözleri ancak, okuyan bir devlet adamı söyleyebilirdi. Onun sanata olan ilgisi sözde kalmayıp, uygulamalarla da hayat bulmuştu.
Her nedense, gerçek sanatın toplumun uzağında kalması, buna karşı sanat şarlatanlarının özenle parlatılmaları, günümüzün en önemli sorunlarından biri gibi görünüyör.
Sanat sözcüğü tanımlandığında kulağa hoş gelen akademik sözcükleri algılamakla kalır da, bunların anlamlarına fazla yönelmeyiz. Çok kimse için sanat, bir eğlenceden ibarettir; ya da yaşamda karşılaştığımız örneklerden giderek, marjinal davranışlar olarak algılar. Hatta gündemde ısrarla tutulup "ünlü" yapılanların hayat hikâyeleri, sanat olup çıkar karşımıza. Hiç sormayız. "Sanat bu kadar ucuz mu?" Bazen de bu işi sorgulayanlar eleştirilir. Toplum bir kere basitliklere alışmasın, onu gerçek güzelliklere taşımak çok zordur. Çünkü basitlik ortamında cazip yemler vardır. İlkel duygularımızı besler, toz pembe bir hayatın içinde kaybolup gideriz. Bunu kotaranların amaçları da budur. kişilikleri aşındırmak... Basit düşünen, üçüncü sınıf tüketim toplumu oluşturmak. Her geçen gün birbirinden daha seviyesiz dayanılmaz nitelikte proğramlarla karşılaşıyoruz. Bunlar hedefteki kitleyi ne hale getiriyor? İlgililer duyarsız kaldıkça yozlaşma çoğalmaz mı? Bu ülkenin yetiştirdiği psikoloğları dinlemek isterim. Konuşurlarsa...
Gerçek sanattan ayrılmakla neleri yitirdiğimizi anlamak için, sanatın ne işe yaradığına bakmamız gerekiyor. Sanat denilen şey, doğuştan farklı yaratılmış duyarlı, yetenekli kişilerin fikir ve eylemlerinin paylaşılmasıdır.Bu paylaşım sayesinde toplum sıradanlığı aşar ve her alanda aşama gösterir. Büyük uygarlıkların oluşumunda sanatçıların sezgi güçlerinin payı daima dikkati çekmiştir. Sanatçılar hayal güçleri ile bilimin de öncülüğünü yapmaktadırlar. Çünkü yapmak için önce hayal etmek gerekir. Sanatçılardaki geniş hayal gücü yeni tasarımları hazırlarken bilim de bunların mümkün olanlarını gerçekleştirmeye çalışmaktadır.
Her toplumda doğuştan yetenekli sanatçılar vardır. Önemli olan bunları destekleyip. fikirlerini paylaşmaktır. Bu potansiyeli heba etmeyeceğimize, sanatçılarımızdan yararlanmaya özen göstereceğimize dair umutlarımı yitirmek istemiyorum.