Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '14

 
Kategori
Güncel
 

"Tek sorumlu Başbakan/lık..."

-UNUTTURULMAYA ÇALIŞILANLARA; her olayı bir başka olayla perdelemeye çalışıp yüzüne gözüne bulaştıran, bu kez de yeni olayın daha ürkütücü hale gelişi karşısında eli ayağına dolaşanlara inat, GEREKTİĞİNCE TARTIŞILMADAN ARKALARA İTELENMİŞ GÜNDEMLERE DÖNECEKTİK HOŞBEŞ ÇAYEVİ’ nde. Ama SOMA FACİASI’ nın konuşulması konusunda üsteleyen arkadaşlarımız çoğunlukta… Gündemimiz bu…

* * *

- Ben şu DAYIBAŞI konusunu öğrenmek istiyorum. Nedir bu? Bu unvanı kim veriyor? Yetkileri nedir? Kime, nasıl taraf oluyor ya da kimlerce taraf görülüp kendilerine görev veriliyor?

- Ben anlatayım… Yıllar önce DENİZLİ’ NİN BİR KASABASINDAKİ, o zamanki adı Orman Bölge Şefliği, bu günkü adı Orman İşletme Şefliği olan göreve atanmıştım. Yerleştim, işlerimi toparladım, kasaba halkı ile kaynaşmaya başladım. Yol inşaatlarım, bina inşaatlarım, planlı orman bakımı ve gençleştirme kesimlerim, ağaçlandırma çalışmalarım için çok sayıda işçiye gereksinimim vardı. O yıllarda bir ya da bin işçi almak için taa Ankara’ dan, bakanlık ya da başbakanlıktan izin alınması gerekmiyordu. Şeflik bütçesine göre dilediğimizi işe alabilir ya da çıkartabilirdik. Kasabanın kışın 4500, yazın 2000 olan nüfusu çok yoksuldu… Aslında arpa, buğday dışında pancar, tütün ve anason tarımı yapabiliyorlardı ama yazın zaman ayıramıyorlardı. Aileler çok nüfusluydu. NEDEN? Madem geçinemiyorlardı, neden çok çocuk? Yoksullardı, işçi arıyordum ama gelen yoktu… NEDEN? Yazın nereye gidiyordu nüfusun çalışabilecek olanları? ÖĞRENDİM; SÖKE’ YE, PAMUĞA GİDİYORLARDI… E, gitmesinlerdi işte… Bende herkesin gücüne göre iş vardı… İstemiyorlardı… NEDEN? Nedeni DAYIBAŞI… Başladım araştırmaya… Kimdi bunlar? Nasıl esir almış, nasıl korkutabilmişti halkı? Uzatıyor muyum? Kestirmeden mi gideyim?

- Yok, yok… Değişik bir öykü oldu bizim için…

- Her aile DAYIBAŞI denen bir adama esirdi. Yıllar içinde öyle bir SARMALA girmişlerdi ki kurtulabilmeleri asla mümkün değildi. Çok çocuk sekiz- dokuz yaşına geldikçe, çok işçi demekti, çok kazanabilmek için iyiydi. İyiydi de boğazları, ilkokulda bile okumaları para demekti. Kızlar on dört-on beşinde, erkekler askere bile gitmeden, gelenekleri nedeniyle, kısmen bir yakından emanet alınan, çok altınlı evlilik masrafıyla yüz yüzeydi. PARA HER ZAMAN VARDI, BOLDU… DAYIBAŞININ cüzdanı şişkindi, ne kadar gerekiyorsa ondan alabiliyorlardı… SONRA? Mevsim gelince DAYIBAŞININ arkası tenteli kamyonlarına gerekli şilteleri, örtüleri, un, bulgur, şeker gibi ille de gerekli olacak yiyecek çuvallarıyla birlikte yığılıp, gidiyorlardı… Boşalıveriyordu kasaba…

- …

- İYİ MİYDİ PEKİ KAZANÇLARI? Sorduğumda gülüyorlardı… Kazançları aldıkları borç ve faizine zar zor yetiyordu. Onu iyi ayarlıyordu DAYIBAŞI. Sezon sonu döndüklerinde borcunu sıfırlayabilmiş olanlar bile, bir fistan alacak olsalar DAYIBAŞINA yine borçlanmak zorundaydılar. Elektrik, su, yakacak paraları yok… Belediyeye bile borçları var… İŞTE SİZE SARMAL…

- …

- GİTTİKLERİ YERDE İŞ KOŞULLARI NASILDI? Yedikleri içtikleri kayıt altında… Ücretlerinden düşülüyor. Çalıştıkları tarlaların asıl sahiplerini hiç görmüyorlar bile. Kocaman çadırımsılar altında, büyüklüğüne göre 10-20-30 kişi bir arada, kadınlı erkekli yatıyorlar aylarca… Küçücük kızlar EVLENMEK ZORUNLULUĞUYLA dönüp geliyor… Pamuk çapasından, toplamasından DAYIBAŞININ ağadan aldığı kaç paradır, bilen yok. O, ağadan alıyor, işçilerine kendi taktir ettiğince veriyor… Öğrendiniz mi DAYIBAŞILIK düzenini?

- Bildiğimiz TAŞERONLUK bu…

- Evet… BU SİSTEM TEMBEL BÜROKRASİNİN ÇOK HOŞUNA GİTTİ… Yıllar sonra bir başka görevdeyken karşımdaydı artık; ‘’HİZMET ALIMI’’ adı verdiler, mevzuata soktular, yasallaştırdılar. Kurumlar yapılacak işi ihaleye çıkartıyor, TAŞERONA veriyor, taşeron o işi, biraz bilmek bir yana, hiç bilmese de bir şekilde (!) alabiliyor, işin vasfına göre, teknik ekip kuruyor, işçi bulma, çalıştırma, sevme, sövme işini de kendilerine bağlı DAYIBAŞILARA yaptırıyor. Yan gel yat… Ne zam talebi, ne grev derdi, ne sigorta sorunu… Görünürde YAPILANDAN DA, YAPILMAYANDAN DA TAŞERON SORUMLU . Arada bir, sözleşmede usulen yer almış koşullar, zorunluluklar varsa, şöyle bir denetlermiş gibi yap, vesselam. DAYIBAŞI işçisine az verirmiş, çok verirmiş, sekiz değil, onsekiz saat çalıştırırmış, kendisi tıkır tıkır kurumdan parasını alır, kaymağını kendisine ayırıp, kalanı DAYIBAŞINA öder, DAYIBAŞI işçisine aylar sonra, gıdım gıdım ödermiş, istediğini işten atar, istediğini işe alırmış, TAŞERONUN sorunu değil… Kurumun derdi hiç değil… Çalışılan iş para getirsin, çok para getirsin, daha daha çok getirsin, yeter… Doğacak bir kazada, belada sorumluyu gel de bul…

- BENCE ÖYLE DEĞİL… OLUR OLMAZ İŞLERDE, GÖREVLERDE, BU SİSTEMİ YASAL YOL HALİNE GETİRENLER SORUMLUDUR.

- Bence de… MADENCİLİKTE İŞLETMELERİ, HELE AÇILMIŞ, ÇALIŞAN İŞ YERLERİNİ, ÜSTELİK İHALE BİLE ETMEDEN, KEYFİNİN İSTEDİĞİ ŞİRKETE VERMEK NE DEMEK? Alan adam kimlere havale ediyor işleri? Kurallara uyuyor mu, önlemler alınıyor mu? Bunları denetletiyor mu? Denetçiler nasıl denetliyor? Binlerce soru… BU SORULARA İLİŞKİN TÜM SORUMLULUKLAR, YALNIZCA İZNİ VERENDE, KEYFİNCE VERİP DE YANDAŞA RANT SAĞLAYAN AMA GEREĞİNCE DENETİMİ YAPMAYAN, YAPTIRMAYANDADIR…

- SOMA’ da KİM SORUMLU BU DURUMDA?

- Bir genelge var… Size aktarayım da siz karar verin…

‘’  16 Haziran 2012 CUMARTESİ

Başbakanlıktan: GENELGE  2012/15

KAMU KURUM VE KURULUŞLARI (Belediyeler ve il özel idareleri hariç) ile sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait şirketlerin, KENDİ MÜLKİYETLERİNDE VEYA TASARRUFLARINDA BULUNAN TAŞINMAZLARIYLA İLGİLİ OLARAK; kamu kurum ve kuruluşları, vakıf, dernek veya bunların şirketlerine, gerçek veya tüzel kişilere; SATIŞ, KİRA, İRTİFAK, TAKAS, TAHSİS, DEVİR VB. HER TÜRLÜ TASARRUFA YÖNELİK İŞLEMLERİ İÇİN BAŞBAKANLIK’ TAN İZİN ALINACAKTIR.
Bilgilerini ve gereğini rica ederim.
Recep Tayyip ERDOĞAN, Başbakan’’

- SÖYLENECEK SÖZ KALMADI…

- EVET… TEK SORUMLU BAŞBAKAN YA DA –LIK’ I GÖRÜNÜYOR.

 ____________________________________________________________

ÇOK GERİLDİK,

HADİ BİRAZ GÜLELİM…

_____________________________________________________________ 

ERDOĞAN Cumhurbaşkanlığı seçim startını verdi

‘’Başbakan ERDOĞAN'ın taziyeye gittiği evde Kur’ an okurken çekilen videosu önceden kurgulanarak servis edildi ve ERDOĞAN Cumhurbaşkanlığı seçim çalışmalarına startı verdi.’’

24.05.2014,Odatv.com

_____________________________________________________________ 

Özcan ÇELTİK

24.05.2014

 
Toplam blog
: 237
: 361
Kayıt tarihi
: 22.11.06
 
 

1949 Antalya doğumlu, ANSAN üyesi Orman Yüksek Mühendisi, ressam ve öykü yazarıyım. KAKTÜS MEDYA ..