‘Umutsuz Ev Kadınları’nda 'hava'dan hata

Orijinaliyle aynı kaliteyi sergileyen ‘Umutsuz Ev Kadınları’, başladığı günden beri oldukça tutarlı bir gidişat sergiliyordu. Ancak bu iyi performans yerini mantık hatalarına bırakmaya başladı. Dengeli ve eğlenceli içeriğiyle bıktırmadan kendini izleten dizi, özellikle son bölümlerindeki tutarsızlıklarıyla şaşırttı.

Hatırlanacağı gibi, Zeliş’in kayınvalidesi komadan çıkmış ve anlamsız bir şekilde kendini hastane koridoruna atmıştı. Gece temizliğine denk gelen azgın kayınvalide, ıslak zeminde kayıp öteki tarafa göçmüştü. Özel hastanelerin sanıldığı gibi güvenilir olmadığını gösteren bu sahnenin ardından durumu, şans eseri muhasebede çalışan arkadaşından öğrenen Zeliş susmak için para talep etmişti.

İhmalden dolayı hastasının ölümüne sebebiyet veren hastanenin müdürü, son bölümde elinde para karşılığı hak talebinden vazgeçildiğini gösteren bir anlaşmayla Zeliş’in evine çıkageldi. Bu anlamsız ve komik mizansen Zeliş’le kocasının arasını açtı. Zeliş, kendini sokağa attı. Gitti bir banka oturdu. Her yer karla kaplıydı ve lapa lapa kar yağıyordu. Umutsuz aşık Levent, bizim umutsuz ev kadınımızı bulduğunda neredeyse ‘kardan kadın’ olacaktı. İkisini buluşturan ortam böylesine karlı bir görünümdeyken, kamera aynı anda gece gezmesinden dönen Elif ile Ömer’i ekrana getirdi. Hayret! Güle oynaya yürünen sokakta kardan eser yoktu. Bırakın karı, yerler tamamen kuruydu. Hani İstanbul’un kadınıyla havasına güvenilmezdi ama bu kadarı da fazlaydı…

Anlaşılan farklı zamanlarda çekilen planların montajında ‘hava’ ayrıntısı atlanmıştı. Ya da koca şiddetinden nasiplenen Zeliş’in yakınlığına mazhar olan Levent’in ateşi bir anda İstanbul’un karlarını eritivermişti. Belediyenin ağaçlar dahil olmak üzere müthiş bir temizlik çalışması yürütme ihtimali de mevcuttu. Gerekçesi her ne olursa olsun sonuçta ‘Umutsuz Ev Kadınları’, sergilediği hatayla bir gecede iki farklı hava durumunu izleyiciye yaşatmış oldu.

Anibal Güleroğlu http://www.sinematur.com