"Üreme sağlığı merkezi" ne demekse artık!

Geçen yıl, 10 Ekim Cuma günü Eskişehir’e gittim. İstasyonda sakal tıraşı oldum. Papağan’da çiğ börek yedim. Porsuk Çayı’nın kıyısında, şekerli bir Türk kahvesi içtim. Ve sonra da başladım şehri gezmeye.

Gezerken rastladığım bi tabela, çok tuhafıma gitti. Sağlık ocağı benzeri bir yapının üstünde: Üreme Sağlığı Merkezi yazıyordu.”Acaba ben mi yanlış okudum yoksa gerçekten öyle mi yazıyor? Hangi çağda yaşıyoruz kardeşim? Şuna, doğum sağlığı merkezi diyemez miydiniz sanki? Neden bize veterinerde doğuracak inek muamelesi yapıyorsunuz? Üreme yerine doğum sözcüğü daha şık olmaz mıydı?“ dedim içimden.

İnsanın kullandığı dil, onun zihniyetini yansıtır. Yaşam tercihlerini… Hayatı nasıl algıladığını... Bana göre, “üreme“ deyimi, daha çok hayvanlar için kullanılır. İnsan doğurur. Hayvanlar ürer çünkü.

Doğuracak kadına hala “ürüyor“ mantığıyla bakmak, yapılan işi küçümsüyor, hafife alıyor sanki. Çağın anlayışı bu değil. Hele de en modern, uygar yaşamı en iyi içselleştirmiş şehirlerimizden birinde.

Kadın-erkek eşitliği hakkında koca koca laflar ederken biz, devletin bir sağlık kuruluşunun kapısında: Üreme Sağlığı Merkezi yazması, biraz ayıp kaçmıyor mu? Bu kadar mı önemsiz, bu kadar mı sıradan bir iştir doğurmak? Böyle bir düşünce, kadına gerçekten değer verir mi? Doğacak çocuğu hakkıyla eğitebilir mi? Sanmam. Doğuma üreme diyen, bebekten de enik diye bahseder sonunda!

O duvarda yazan, sadece iki kelime değil... Sakat bir düşüncenin dışa vurulmasıdır. O yüzdendir bunca kızgınlığım… Onadır bütün isyanım... Bunu yapmaya kimsenin hakkı yok! Hele de kadınlarımıza…

Not 1: Anadolu’nun bazı yörelerinde, köpek yavrusuna enik denir.

Not 2: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.