"Yargı Görev Emri!"

Biliyorsunuz…
Askerlik bittikten sonra seferberlik, savaş, olağanüstü hal ve benzeri durumlarda,  belli bir yaşa kadar askere geri çağrılabiliyorsunuz.

Ne deniyor buna:
“Sefer görev emri”

Kısaca söylemek gerekirse,  olağan dışı durumlarda kullanılan bir seçenek.

Adalet Bakanlığı’nın “hakim yardımcılığı” müessesesi üzerinde çalışmalar yaptığı açıklanınca aklımıza bu  askerlik terimi “sefer görev emri” geldi anında.

“Hakim yardımcılığı”, hakimlerin durumunu nihayet bakanlığın gördüğünü/farkettiğini/hissettiğini göstermesi açısından belki olumlu olabilecek (idi) bir çalışma (idi)!

Ama bizde yürümez.
Kim kime yardımcı olacak?..
Kim kime bakıp pişecek de yardımcılıktan hakimliğe geçecek?..

Çok ciddi söylüyoruz; bugünkü yargının “hakim” sorununu çözebilmek için tek yol “yargı görev emri” çıkarmaktır.

Nedir bu?..
Yaş haddi nedeniyle emekli olan, kendi isteği ile emekliye ayrılan, mesleğini ifa ederken özel gerekçelerle istifa eden “deneyimli” hakimlerden isteyenleri göreve geri çağırmaktır.

Şimdiki tablonun yardımcı hakimlikle düzelme imkanı yoktur. Olsa olsa duayen/danışılabilecek/hukuku yutmuş/mesleğe onlarca yılını vermiş deneyimli hakimleri göreve çağırmakla kürsüdeki genç mi genç hakimler pişebilir.

En basitinden örnek verelim, biz ve bizim yaş grubumuzdakiler adliyede stajlarını yaparken hepsi de profesör olabilecek kapasitede veya Yargıtay üyesi seçilmeye nazır hakim ve savcılar vardı Balıkesir Adliyesi’nde.

Şimdi ise durum nasıl?

Yine fiiliyattan söyleyelim…
Örneğin avukatlık stajına başlıyor yeni mezun…
Avukatlık stajını bitiriyor.
Avukatlık stajı bile avukat olmaya yetmezken ve pişirmezken insanı…
Bir bakıyor kürsüye, kendinden iki-üç yaş büyük akranı hakim… Kendisinin durumunu biliyor, kürsüdekinin durumunu biliyor, yeni stajını bitiren avukat bile, yeni yargıç karşısında “ah yargı vah yargı” diyor.

Artık bırakın onlarca yıllık hakim ve savcıları… Balıkesir’de yaşı kemale ermiş ve “duayen” diyebileceğimiz hakim/savcı sayısı bile bir elin parmakları kadar!

Çünkü FETÖ sildi süpürdü yargıyı…
Çünkü yargı hızlanacak, Yargıtay’ın iş yükü azalacak diye kurulan İstinaf(Bölge Adliye) Mahkemeleri  elde kalan deneyimli hakimleri aldı gitti…
Mıknatıs gibi!

Haliyle gerçekten hakim kalmadı.
Bugün adliyeye giden vatandaş, şaşkınlık içinde bakıyor gördüğü hakim ve savcılara.
Ürkek, çekingen, öğrenci görüntüsü çizen, sudan çıkmış balık gibi olan ama aynı zamanda burnundan kıl da aldırmayan yeni nesil yargı kuşağı var…

Ama her şeyi geçin en önemli eksiklik tecrübe ve bilgi…
Eskiden, son yıllara kadar, yeni kur’a çeken hakim ve savcı adayları 5.bölgeden, 4.bölgeden göreve başlatılırdı ki, en azından iş yükü çok az olan adliyelerde(buna paralel nüfusu çok az olan ilçelerde) zamanla pişe pişe 4,3,2,1.bölgeye gelirlerdi.

1.bölge dediğimiz Balıkesir gibi il merkezleri…

Öyle şimdiki gibi “küt” diye 1.bölgeye atanmazlardı.
Ki, gerçekten onlar adına da üzücü ve katlanılması zor bir durum bu.
Bir anda kendilerini, hiçbir kürsü deneyimi olmadan,  duayen/kurt avukatlar ve hakimden “pratik” bilgili kalem personelinin karşısında buluyorlar…

Yargıya siyaset bulaştırınca, herkesi hakim yapınca, herkes hakim olunca olacağı buydu…

Bir yerden patlayacağı belliydi…

FETÖ, yargıya siyasetin nasıl bir zehir olduğunu çok net gösterdi.

O nedenle hakim yardımcılığı, manzaranın vahametini gidermeye yönelik bir adım/bir itiraf olabilir belki de…

Kim kimin yanında pişecek, kim kimi yetiştirecek…
Çömez çömezi mi?..

O nedenle dışardan danışman emekli hakim alın, en azından genç yargı mensubuna güven gelsin…

“Yargı görev emri” bu yüzden iyi bir niteleme değil mi?..

Herhangi bir sağlık sorunu olmayan, kafası diri, zehir gibi çalışan ve emekli olduğu için avukatlık yapan emekli hakimlerimiz yok mu Balıkesir’de?
Var.

Çağırın “yargı görev emri” ile geri…
Bu şekilde bilgi ve deneyim tecrübesi, genç yargıç ve savcılara emin olun çok daha hızlı ve etkili nüfuz eder.

Yoksa gerçekten bırakın “yargıda hedef süreyi” falan.

Yargının hali duman mı duman!