"Yarın Cumhuriyet'i kutlayacağız"

Bundan 93 yıl önce bir 28 Ekim günü ne diyordu Gazi Mustafa Kemal Atatürk:

“Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz”.

Evet bizler; "Rıfat Börekçi’ler, Satı Kadınlar, Aşık Veysel’ler ve Aziz Sancar’lar" olarak,

Yarın; Cumhuriyet’in yıl dönümü kutlayacağız…(*) 

Esasen Atatürk ve TBMM’nin bu (Cumhuriyet) kararı, kurutuluşun ve devrimlerin doğal bir sonucudur.

Atatürk ne yaptıysa halkıyla birlikte, ona güvenerek ve güven vererek yapmıştır.

Kuruluş ve ilkeleriyle Cumhuriyet’imiz haklıdır, Haktandır, halkçıdır.

Önceki manzara şudur:

Her yanı işgal edilmiş, orduları dağıtılmış, hazinesine el konulmuş bir Anadolu!

Dahası yüz kişiden sadece 3’ünün okuma-yazma bildiği, kadınları kafeslerin ardına itmiş bir devran.

Yol yok, değil hastahane dispanser bile yok; temiz su yok, toplu iğne yok!

Böyle bir vahada, bu kıraç topraklarda fabrikalar kurmak, okullar açmak, hastaneler yapmak ve de..

Uygarlığımızın doğasına yaraşır dil devrimini gerçekleştirmek ve kadın-erkek eşitliğini öngörmek..

“Kimsesizlerin kimsesi” anlayışıyla 'çocukları esirgemek', tarımda toprakta “reform” diyebilmek..

Ve daha düne kadar savaştığın dünyaya “Yurtta Barış, Dünya’da Barış” diye seslenmek...

Yüzyılların tanıdığı en büyük deha ile asırlara sığmayacak işlerin halkla birlikte başarılması!

İnsanlar yalnız Allah’a kul olsun, devlet işleyişinde birey olsun;

Kimse Padişaha, sultana tebaa olmasın, özgür vatandaşların toplumu oluşsun;

Bu topluluğa keyfe-keder “ümmet” değil tasada kıvançta hukuku belli bir “Millet” densin!

İşte budur 93 yıl önce “yarın ilan edilen…”

93 yıldan sonra yarın “kutlayacağımız”...

Cumhuriyet; ırzımızı, namusumuzu, Kitabımızı korumak;

Aşar ve haraç vermeden ekmek biçmek;

Özgürce düşünmek, düşündüğünü korkmadan söylemek;

İnancını sömürülmeden ve baskı görmeden yaşamak;

Devlet-toplum-yurttaş ilişkilerinde hakkaniyet temelinde;

Demokrasiyi tüm kurumlarıyla geliştirebilmek;

Özcesi, tek kelimeyle: İnsan olmak demektir.

Evet, yarın Cumhuriyet’i kutlayacağız!

Gençlerle, emekle, bilimle…

Yarından tezi yok:

Atatürk’e, şehitlerimize, fedakar halkımıza layık olmak için

Çok daha fazla çalışacağız…

Kutlu olsun!

(*): bu yazı 28 Ekim akşamı kaleme alınmıştır.