Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Şubat '09

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

"Yaşam"a gelin o sizi terketmeden

"Yaşam"a gelin o sizi terketmeden
 

Daha ne kadar sanal yaşayacağız? Hayatı ıskalayarak hakikatten uzak olacağız?

Bu bir isyandır yüreğimin en derinlerinde hissettiğim. Topluma, teknolojiye ilişkileri ve yaşamı küçücük kutulara hapseden her şeye bir isyandır.

Gençliğin ekran karşısında saatlerini harcayıp sohbet etme adı altında sosyallikten kopmalarını ve binlerce hatta milyonlarca yüreğin hayatını adayarak kendilerine eş aradıkları bu platformların anlamsızlığını gördükçe öyle çok üzülüyorum ki. Müzik sitelerinden ya da film tanıtımı yapılan sayfalardan birer dosya indirir gibi oldu arkadaşlık. Bir nefes bir soluk hissetmeden karelere, puntoları değişen harflere dönüştü iletişim. Öyle ki kelimeler bile tam halini koruyamaz oldu ne haberler nbr ye, selamlar slm ye vardı. Kısa ve seri ifadelerle sonuca varmak amaç oldu adeta. Kimse hakiki halinde değil, kimse ne istediğini bilmez durumda kaptırdı kendini www lerin içine. Hal bu ki teknoloji bize sunulurken bilgi paylaşımı ve bu paylaşımın sayesinde oluşacak gelişmiş düzeydi gaye. Gayenin yerini arkadaşlık siteleri, sesin etin canın yerini animasyonlara bıraktı. Her şey sanal bir dünyada kapalı kalmaya mahkûm edildi. Ve geri dönüşü yok gibi. Ne dersiniz?

Bu mahkûmluğu dizelerine alıp ifade eden sevgili Müşvik Kenter’ in sözleri de düşüncelerime adeta en iyi tercüme;

“Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi_?
Hiç vaktiniz yok,
'Fast live', fast food', fast musıc', 'fast love'...
Dikte edilen 'yükselen değerler','in'ler,'out'lar...
Buna benzer bir oda da, şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi
Dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar...

Size sesleniyorum...

Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten,
Ya da hangi program verebilir,
Bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini?...
Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını
İçinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşınıza?...
Sevgiyi tuşlarla mı yazarsanız?...
Öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir sevgilinizle?...
Ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi?
Kaybolan zaman?...
Doğayı bilgisayarına döşeyenler,
neden göremezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını...
Ve ıslak toprak kokusu var mıdır?
Dosyaların arasında?...
Koklamak, duymak,dokunmak yok mu yaşam skalanız da?...
Bilgi toplumu oldunuz da,
Duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı yetmiyor?...
Hayat ıskalamayı affetmez!...

Keşkelerle, tühlerle baş başa kalmadan önce...”

Yaşama gelin, yaşam sizi terk etmeden.

Sevgilerimle,




 
Toplam blog
: 93
: 1475
Kayıt tarihi
: 02.02.07
 
 

Elektrik mühendisiyim. Eğitimci bir ailenin kızıyım. Kelimeler ve rakamlarla geçen serüven dolu b..