Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '15

 
Kategori
Siyaset
 

1 Kasım 2015 tekrar seçim ....

1 Kasım 2015 "Tekrar seçim" e giderken her parti listesini YSK'ya teslim etti. Listelere bir göz attıktan sonra ilk yorumlar yavaş yavaş ortaya düşmeye başladı.

YCHP listeler konusunda büyük oranda 7 haziran listesine bağlı kaldı. Ancak ortaya bir samimiyetsizlik de çıkmış oldu. Şöyle ki ; Umut Oran tabandan ve seçmenden gelen tepki ile listelerde yer arıyoruz derken Dersimli Kemal bu defa yine listelerde yer bulamadı !!! Halbuki listelerden en az toplumca bilinen 2 aday liste dışı ve yer olduğu halde yer alamadı Umut Oran...

Peki herkes neden AKAPE listesi "Saray" da yapılıyor diye bağırıyor ? YCHP'nin listesi nerde yapılıyor ? MHP'nin veya HDP'nin listeleri nerede yapılıyor ? Kimler müdahale ediyor? Listeleri kimler, hangi güçler şekillendiriyor?

Liste yapılırken kriter nedir?

Siyasi partilerin, özellikle ülkemizde, iç işleyişlerini bilmeyen seçmen ve dolayısı ile halkımız, sanki milletvekili aday listelerinin çok demokratik şekilde, liyakat esasına göre, devletin ihtiyacına göre, adayların kişilik, beceri, eğitim, toplumda tanınma gibi kriterden ziyade dikkat edilirse seçilenlerin mutlaka geçmişinde bir defosu olan kişilerden seçiliyor. Neden böyle hiç düşündünüz mü?

12 Eylül rejiminin ülkeye dayattığı "Siyasi Partiler Yasası" hangi güçler tarafından yazdırıldıysa o günden bu tarafa ülke neo-liberal düzlemde bazen Merkez Sağ, bazen Merkez Sağ- Sol koalisyonu ve son dönemde İslamcı yönetimler aracılığı ile dizayn edilmektedir.

Siyaset dar bir oligarşik kesimin kendi içinde zaman zaman sağ, sol ve İslamcı olarak yer değiştirmesi ile sahte demokrasi algısı sayesinde toplumda gelişme, değişme ve ilerleme olmuş gibi algı yaratıyor...

35 yıldır iktidara gelen her kesim "Siyasi Partiler yasası" ndan şikayet eder, ama nedense kimse değiştirmeye hiç biri yanaşmaz..

Çünkü bu yasa, değiştirilemez yasaların en başta gelenidir. Ve bu yasa Neo-liberal politikaların uygulanmasının ve siyasette yer alan kimi kimselerinde varlık sebebidir. Bu kanun ile tavandan tabana yönetimde yer alanların hemen tamamı toplumda varlıklarını ve geçimlerini ve geleceklerini sağlamaktadırlar. Bu yüzden hiç birisi partinin başındaki muktedire karşı gelmez, yanlış da olsa onun kararlarını, politikalarını desteklemek zorundadır..

Dolayısı ile bugünkü partilerde aday belirleme ne şekilde olursa olsun tamamı Neo-liberal politikalara, küreselleşmeye hizmet etmek zorundadırlar....

Partilerin aday belirleme şekillerine dikkat ederseniz ne şekilde olursa olsun hiç biri demokratik bir seçimle, liyakate göre ve ihtiyaca göre değildir.

AKAPE listelerine baktığımızda Saray-Davutoğlu dengesi dense bile ağırlıklı olarak RTE nin listesidir. Belirleme biçimi sözde teşkilat temayülleri, anket, ve aday belirleme komisyonu. Bu gelenekte "İstişare sünnettir, ama son söz emirindir"

YCHP listeleri ise kısmi önseçim, kısmi genel başkan ve ekibi teklifi ile Parti meclisi onayı ile oluştu. Peki ön seçimi yapan yerel teşkilatlarda yapılan üye yazımı ne şekildedir? Örneğin İlçelerde üye yazımı belli başlı hemşeri gruplarının tekelinde midir? Özellikle ilçe ve il delegelerinin seçiminde mahallelerde yapılan delege tespitleri ne durumdadır? Dolayısı YCHP de önseçimle belirlenenlerinde dışında kalanların tespit edilen adayları belirleyen kimdir? Hangi mahfillerdir?

MHP de aday belirleme, görünürde bir aday tespit komisyonu var gibiyse de son söz yine genel başkanındır. Kadro partisi olan MHP de hiyerarşik yapı söz konusu olsa bile eskiden özellikle Ülkü Ocaklarının ve diğer yan kuruluşlarında sürece katılımı söz konusu idi bildiğim kadarı ile , fakat şuanda başkan ve adamları tarzı oluyor bu işler MHP de ...

HDP aslında PKK/DBP/HDP olarak gördüğüm bu yapılanmanın sadece adında "Demokrasi " var her ne kadar dillerinde de "Demokrasi" olsa da bu parti şekli olarak siyasal bir örgütlenmedir. Aday belirleme diğer partilerin aksine bu partinin yönetiminde bile değildir. Çünkü bu parti hem "İmralı" hem de " Kandil" in vesayeti altında bir üçüncü olarak da "Barzani" nin belirlediğini söylemek kehanet olmamalıdır.

Böyle bir "Siyasi partiler yasası" ile yapılan hiç bir seçim Türkiye Cumhuriyetinin derdine derman olmadı ve olamaz da.. Mustafa Kemal ATATÜRK'ün tespiti ile bu memleketi "Milletin azim ve kararı kurtaracaktır." Türk Milleti , emperyalizmin yeni biçimi Küreselci -Neo-liberal politikalara, 1938 yarım kalan Kemalist devrimin tamamlanmasıyla son verecektir. 

19/09/2015   Ankara

 
Toplam blog
: 66
: 725
Kayıt tarihi
: 24.01.09
 
 

1976 yılına kadar Adana'da yaşadım. Lise tahsili sonunda Ankara'ya geldim ve halen Ankara'da yaşı..