Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Nisan '11

 
Kategori
Reklam
 

118 33 Sorunsalı

118 33 Sorunsalı
 

Yaklaşık 1 aydır nefretle kınanan, sosyal medyada ve halk arasında devamlı konuşulan 118 33 reklamı ve başrol oyuncusu hakkında artık iki kelam etme vaktim geldi. Her konuda olduğu gibi bu konuda da maalesef genel geçer görüşleri savunmuyorum, savunamıyorum. 

Öncelikle eşcinseller karakterin eşcinselleri küçümsediğini iddia ederek reklam filmini protesto etti. İyi güzel de bu karakterin eşcinselliği yansıttığını neye dayanarak savunuyoruz? Ya da başa bir açıdan bakarsak eşcinseller bu reklamın eşcinselleri küçümsediğini ve yanlış yanısttığını iddia ederken zaten karakterin eşcinselliği yansıttığını kabul etmiş olmuyor mu? Şahsen ben orada eşcinsel birr karakter görmüyorum. Oyuncu Burçin Bildik de benimle aynı görüşte demeç vermiş. Oynadığı karakterde cinsel kimliğin ön planda olmadığını, hatta aseksüel bir kimlik yansıttığını söylemiş. Gerçekten haklı, çünkü ben de cinsel kimliği ön planda olan bir karakter görmüyorum reklamda. Burçin Bildik'in verdiği demeç şöyle: "33, biraz tohuma kaçmış, kenarda köşede kalmış, pavyonlarda şarkı söylerken keşfedilmiş ve büyük bir görev aşkıyla işini yapmaya çalışan bir adam. Bu adamın cinsel kimliği de ön planda değil aslında, çünkü yok. Karakterin tek amacı ne olursa olsun ünlü olmak. Belli bir grubu yansıtma konusuna gelince; dediğim gibi bu karakterin cinselliği ön plana koyan bir durumu yok. Daha çok karikatürize bir karakter olduğu söylenebilir.". Tamamen katılıyorum. 

Gelelim reklamın başarısız olduğu eleştirilerine. Etik olmadığı, düzeysiz olduğu, bel altından vurduğu gibi eleştiriler var. Şahsen reklamda etik problem de görmüyorum. Neden bu kadar eleştiri aldığını da düşünmekteyim. Çünkü bugün açıklanan verilere göre 118 33 aramaları tavan yapmış, reklam veren çok memnun, reklam ajansı MARKA da gayet başarılı bir işe imza attı kanımca. Satılan hizmet pazar lideri olmuş. Peki bu kopan kıyamet neden? Nedeni çok açık, ortada bir iki yüzlülük var. İzleyici böyle bir karakteri irrite edici bulup nefret mesajları atarken aslında reklamın başarısına, aklına kazınmış olmasına, reklamın uyarıcı gücüne de tapıyor. Yani iki yüzlü bir seyirci var ortada. Bir benzetme yapacak olursam, sizi terkeden sevgiliniz için Aslında onu hiç sevmedim" demek gibi bir kandırmaca bu. Estetik olarak çirkin ama içten içe sevdiğimiz bir bağımlılık gibi... 

Yoksa gerçekten nefret edilen bir reklamda satılan ürün sizce neden pazar lideri olsun? 

 
Toplam blog
: 102
: 1607
Kayıt tarihi
: 26.08.08
 
 

1980 İzmir doğumluyum. Kendimi bildim bileli gözlem ve yorum yapmayı çok seviyorum. Genelde hayatı h..