Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Şubat '21

 
Kategori
Sosyoloji
 

13- Liderlik:

13- Liderlik:

 

         İnsanoğlunun gelişimiyle birlikte bu kavram da değişti. Liderlik iyi konuşan, karizmatik ve topluma hitap etmesini iyi bilen insanların üstlendiği bir rol oldu. Dolayısıyla işi ehline bırakma prensibi de rafa kalktı.

 

         Bu yüzden neslimizde, halka hitap etmesini iyi bilen insan oyları alıyor. Hitabında sözlerini ve vaatlerini halk diliyle anlatarak onları coşturuyor. Gelin görün ki yapılacak iş, ehline verilmediği için liderler başarılı olamıyorlar. Bu nedenle liderlik diye bir kavram kalmadı. Pazar ağzıyla bağıran oyları alıp götürüyor. İşler tüm dünyada bu şekilde yürüyor.

 

         Öncelikle yirmi birinci yüzyılda hepimizin yakın zamanda göreceği gibi hiçbir politikacının toplumsal problemleri çözemediği anlaşılacaktır. Bu şekilde bir liderlik artık devam etmeyecektir. Halkın da kendisinden lider yapmaya çalışan menfaatçilere güveni kalmayacaktır. Çünkü halk açlık ve ızdırap ile yeni bir anlayışa gelecektir.

 

         Peki, liderlik nasıl olmalıdır?

 

         Lider, dünyanın gelişimini iyi kavrayan, insan doğasını ve doğanın kanunlarını iyi anlayan, toplumu ve toplumun ihtiyaçlarını iyi algılayan birisi olmak zorundadır. En önemlisi de bu anlayış üzerinden tüm toplumu birlik ve beraberlik içine çekmelidir.

 

         Bildiğiniz gibi şimdiki liderler birbirlerine ancak karşıtlıkla var olabiliyorlar. Bu yüzden her zaman “biz” ve “siz” taraftarları oluşuyor. Tarih boyunca bu böyleydi. Her toplumda da bu böyledir. Her zaman biz ve onlar... Hiçbir lider: “Dışarıda hiç kimse kalmayacak şekilde, tek bir millet duygusuyla var olmak için hep birlikte çalışmalıyız ve başarmalıyız.” diyemedi. Bu nedenle de halkın problemlerini hiçbir zaman çözemediler. Çünkü her gelen kendi cebini doldurup gidiyor.

 

         Lider öncelikle halkını seviyor olmalıdır! Onlar için her şeyi yapacak duyguları içinde taşımalıdır. Halkını ayrıştırıp kendine halkı çeken değil, halkına çekim duyan bir kişi lider olabilir. Ne pahasına olursa olsun onların arasında, onların içinde yaşayan, sadece onların iyiliği, birliği ve geleceği için çalışan birisine lider denir. Geriye kalan herkes için siz kendi sıfatınızı bulun!

 

         Lider hiçbir zaman halkı bölmez. Sadece birleştirir. Elbette Mao, Stalin, Hitler tarzı bir birleştirmeden bahsetmiyorum. Kamyon üstünde dolanıp halkı etkilemek isteyenler, lider değil genellikle katil oluyorlar!

 

         Lider, dünyanın doğasını, bununla nasıl başa çıkacağını ya da çıkamayacağını bilmelidir. İnsan doğasının ve doğanın genel kanunlarını anlamalıdır. İnsanın egosunun üzerinde halkı birleştirecek vasıflara sahip olmak zorundadır. Yoksa hiçbir zaman halkın iyiliği için bir şey sunamaz.

 

         Hatta sadece bir ülkede seçilmesine rağmen, bütün ülkeleri ve insanoğlunu birlik ve beraberliğe getirme mesajını da vermelidir. Çünkü tüm dünyayı düşünemeyen bir lider kendi halkının da iyiliğini düşünemez. Dünya öyle bir şekilde birbirine bağlı ve bağımlıdır ki, bu sistemi doğru şekilde anlayamayan, yönetemeyen ve tüm dünyaya bu vizyonu doğru şekilde aktaramayan birisinden lider olamayacaktır. Liderin sadece kendi halkımızı düşünerek, hiçbir yere varılamayacağını anlatan ve açıklayan bir beceriye sahip olması gereklidir.

 

         Gördüğünüz gibi liderlik sadece bir halk ve bir ülkeden sorumlu olmakla kalamaz. Çünkü hepimiz aynı gezegende yaşıyorsak, liderler tüm halkları hesaba katmalı ve herkesin geleceğini düşünmelidirler. Çünkü dünyanın bir yerinde savaş, açlık, kıtlık vs. olduğunda, insanlar şüphesiz yaşamak için yeni yerler arayacaklardır. Daha önce değindiğimiz gibi göç ve mültecilik sonunda tüm dünyayı saracaktır.

 
Kayıt tarihi
: 04.02.17
 
 

Ashburton High School (Londra), John Ruskin College (Londra), ODTÜ İşletme (Ankara), Macquarie Univ..