16 Nisan

Cumhurbaşkanı tarafından daha önce rafa kaldırılmış olan başkanlık sistemini raftan idirerek gündeme getirmiş olan ve tartışmaya açan Bahçeli için o günlerde şöyle yazmıştım;

- Türk siyasetinde her zaman kilit isim olmuştur Bahçeli. DSP+ANAP+MHP koalisyon hükümeti döneminde cumhuriyet tarihimizin en önemli kararlarından idam kararının kaldırılmasında etkili isim olmuş, ardından koalisyondan çekilerek AKP iktidarının oluşumuna kapı aralayarak bugünlere gelmesine destek vermiştir. Türk siyaseti adeta Bahçeli'den soruluyor. Hükümetleri kuran da o, koalisyonu bozan da o, yeni bir partinin oluşumunu sağlayan da o!. Başkanlık sistemini gündeme getirmekle bu sefer kendi çabalarıyla onbeş yıl önce kurulmuş olan bir partinin acaba sonunu mu getirmek istiyor?

*

Şunu demek istemiştim; Başkanlık sistemi Washington tarafından kurulmuş olan bi tuzak mı? Öyle ya merhum Türkeş sağlığında Bahçeli'nin MİT'ten olduğunu söylemişti.

Bana da öyle geliyor ki başkanlık rejimi referandumu sonrasında 'hayır' sonucu ile birlikte ülke yeni bir dönemin içine gireceğinden kuşkum yoktur.

Referandum tarihinin açıklandığı ilk günlerde evet sonucunun çıkacağı üzerinde örgörülerimi korurken bugün aynı şeyi söylemekte zorlanıyorum. Son günlerde ivme az farkla da olsa hayır sonucuna doğru yükselmekte olduğunu görmekteyim.

Normal seçimlerde propaganda dönemi seçimlere 20-25 gün kala başlamaktayken refarandum için bu sefer 2 ay önceden propagandaların başlaması seçmene bıkkınlık yaratmış olacak ki seçmen -amiyane tabirle- pilav yemekten usanmış olduğunu hissetmekteyim.

Bu seçmen 7 Haziran seçimlerinde bir irade koydu ve irade yok sayılarak parlamentodaki üç partinin ortak kararlarıyla 1 Kasım seçimlerine gidilerek seçimler tekrarlanmış.

Espri bağlamında balık hafızalı toplum yakıştırılması yapılıyorsa da seçmen o kadar da aptal ve salak olmadığını düşünüyorum.

Bu seçmen taşı gediğine koyma zamanını çok iyi bilmektedir.

Zaman; 16 Nisan dır.