19 Mayıs Bayramımızda Türkan Saylan'ı saygı ve sevgiyle anmak

19 Mayıs 1919' da Gazi Mustafa Kemal 'in Samsun'a ayak basmasının üzerinden tam 91 yıl geçmiş.Ulusumuzun emperyalizme açtığı o büyük savaşın başlangıç noktası alabiliriz belki de bu tarihi. 19 Mayıs gençliğimize armağan edilmiş bayramların en güzeli. Kutlu olsun. Hep var olsun 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramımız.

Bu savaşı ve sonucunu detaylarıyla anlayıp kavrayabilmek için çok okumak gerekiyor. Başta o yıllara tanıklık etmiş ve savaşın içinde mücadele vermiş insanların anıları olmak üzere pek çok değerli kaynak, tarihimizin derinliklerinde uzun ve anlamlı yolculuklara çıkarıyor okurunu. O okumaları yaptıktan sonra 91 yıl sonunda gelinen noktayı çok daha iyi kavramış oluyor insan. Özgürlüğün, cumhuriyetin, demokrasinin, gerçek adaletin vazgeçilemez anlamlı yolu herşeyin üstünde bir aydınlık hedef olarak seriliyor önümüze.

Okullarda okutulan tarih kitaplarında azaltıla eksiltile bir kaç paragrafa indirgenen bu büyük mücadeleyi her yönüyle kavramış olmak çok önemlidir diye düşünüyorum. Bunu sağlayacak olan da okumalardır. Bu okumalardan ve araştırmalardan bizi engelleyecek bir şey de yok şimdilik. Kitapları satın alıp okuyamıyorsak, bulunduğumuz bölgedeki halk kütüphanelerine baş vurmak dahi güzel bir çözüm olabilir.

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramlarının heyecanını duyabilmek ne güzel. Aynı gün yitirdiğimiz bir başka güzel insanın da bu dünyada memleketimizde dünyaya geldiğini ve yaşadığını, hep saygı ve sevgiyle anacağımız bir gün oldu bir yıldır.

19 Mayıs 1919'dan tam 90 yıl sonra 19 Mayıs 2009 yılında, kendini insanlığa, hastalıklara ve ulusumuzun gençlerine, çocuklarına adamış bir büyük değerli bilim insanı olan sevgili Türkan Saylan'ı yitirişimizin üzerinden de bir yıl geçti.

Zaman hızla akıyor. Sevgili Türkan Saylan 'a özellikle son günlerinde yaşatılanların da belleklerden silinmemesini ve hep hatırlanmasını önemsiyorum. Yüreği çocuk sevgisiyle Kardelenlerin sevgisiyle, cüzzamlı hastalarının dertleriyle dolu aydınlık bilim insanımıza yapılanları tarih ve ulusumuzun aydınlık kafaları unutmayacaktır. ÇYDD Başkanı olarak Kardelenlere kol kanat germesine dayanamayanların saldırılarına uğradı. Ölümüne yakın günlerde, çektiği acıları ve ne olduğu şimdi bile tam anlamıyla aydınlatılmamış bir örgütün soruşturmalarına dahil edilerek sorgulanmasını hiç unutmayacağız. Onun evinin penceresinden, içerde saatlerce arama yapılırken kapıda biriken insanları yatıştırmak için görünüşünün, o sıcacık şefkatli resmi hep belleğimizde asılı kalacak.

"Hayat geçiyor önümden. Hayat sana teşekkür ederim."

diyerek dünyamızdan ayrılan sevgili Türkan Saylan 'ı da her zaman sevgi ve saygıyla anımsayacağız.

İyi ki yaşadın sevgili Türkan Saylan, iyi ki o güzel aydınlığınla dağların tepelerindeki saklı köylerde, mezralarda okumak isteyip de okuması engellenen ya da olanak bulamayan Kardelenleri aldın kanatlarına ve çoban ateşleri yaktın o ıssız diyarlarda. Binlerce defa teşekkürler sana. Kızlarımıza en büyük bilincin ve özgürlüğün okumakla kazandırıldığına gönülden inandın, inandırdın ve uyguladın. Ne mutlu sana.

Yazınımızın önemli ve üretken kalemlerinden Ayşe Kulin'in yazdığı, Everest yayınlarından 2009'da yayımlanan, " Tek ve Tek Başına Türkan" adlı yaşam öyküsünü okumanızı önerebilirim.

Türkan Saylan 'ın İş Bankası Kültür yayınlarından daha önce çıkan nehir söyleşisi de var ki belki de bugün okunabilecek en güzel kitap, "Güneş Umuttan Şimdi Doğar". Mehmet Zaman Saçlıoğlu 'nun Türkan Saylan ile yaptığı söyleşilerden oluşuyor.

Şimdi yanımda Cumhuriyet'in Bireyi Olmak yapıtı var. Birazdan sevgili Türkan Saylan 'ın çeşitli konularda düşünsel yazılarını içeren bu yapıtını yeniden okuyacağım.

ezgiumut 2010 Mayıs 19

Foto. İnternet gazete