- Kategori
- Güncel
19 Mayıs'ları boş geçmeyelim gençleri daha çok düşünelim...

Bugünkü Türkiye gazetesinde genç nüfus ile ilgili ilginç bir haber var.
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre, Türkiye nüfusunun yüzde 16,6'sı yani 12.5 milyonu genç nüfustan oluşuyormuş. Genç nüfus oranı 1935 yılında yüzde 15,1, 1980-2000 yılları arasında ortalama olarak yüzde 20 civarında iken bu yıldan sonra azalma eğilimi göstermiş. Genç nüfusun yüzde 51,1'ini genç erkekler, yüzde 48,9'unu ise genç kadınlar oluşturuyormuş. Avrupa Birliği üye ülkeleri ortalamasına göre genç nüfus oranı yüzde 11,8 iken, Amerika Birleşik Devletleri'nde yüzde 14,1 ve Kanada'da yüzde 13,3'müş. Bu oran, 2010 yılında Brezilya'da yüzde 17,2 ve Meksika'da yüzde 18,3 olmuş.
2012 yılında toplam nüfusun işgücüne katılım oranı yüzde 50, işsizlik oranı yüzde 9,2 ve tarım dışı işsizlik oranı yüzde 11,5 iken, gençlerde işgücüne katılım oranı yüzde 38,2, işsizlik oranı yüzde 17,5 ve tarım-dışı işsizlik oranı ise yüzde 20,8 imiş. İşsizlik oranı genç erkeklerde yüzde 16,3, genç kadınlarda ise yüzde 19,9'muş.
Ülkemizde genç nüfus ile övünüyoruz ama genç nüfusa yeterli imkanları sağlayabiliyor muyuz?
Bunun için çalışıyor muyuz? Başbakan, durmadan çocuk sayısının artması için esprili bir şekilde en az 3 çocuk diyor ama rakamlardan da görüldüğü gibi genç nüfus 2000'lerden sonra artmamaya, aksine azalmaya başlamış. Bunda tabii işsizliğin büyük payı var. Eskiden ailelerin en az 6-7 çocuğu olurmuş, ihtiyaçlar bu kadar çeşitli değilmiş, yerli kaynaklarla geçim biraz daha kolaymış ama artık öyle değil. Artık dünyaya entegre olduğumuz için ihtiyaçları karşılamak için dış kaynak ve ürünler kullandığımız için artık geçim çok kolay değil. İnsanlar tek çocuğa bile bakmakta zorluk çekiyorlar. İşsizlik genç işsizlikte yüzde 17'lerde.
İşsizliği aşmanın yolu kanımca sürekli yeni ekonomi yaratmakla olur. Siyasi partilerin bence en önemli görevi genç insanlara iş imkanları yaratmak olmalıdır. Yakında 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramını kutlayacağız. Neden bu bayramı törenlerle geçiştirelim ki? Neden gençlere her 19 Mayıs'da yeni yeni iş kapıları açmayalım ki? Neden 19 Mayıs, 23 Nisan, 30 Ağustos, 29 Ekim, 1 Mayıs gibi resmi tatilleri daha yaratıcı, daha üretken, ülkeye daha çok eser bırakan, işsizliği gerileten çabalarla geçirmeyelşim ki? Artık boş sözleri, egoları, çekişmeleri bir kenara bırakmak ve insanlara iş üretmeyi düşünmek zorundayız. İnanıyorum ki bu çaba içinde olunursa ülkede pek çok iş üretilebileceği gibi kalkınmamız da artacaktır. Ayrıca, bunu yapmazsak ülkedeki sosyal güvenlik sistemi de ileride büyük sorunlara yol açacaktır.