Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '11

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

2010 Yılı Değer Artış Kazançları Ve Arızi Kazançların Vergilendirilmesi

2010 Yılı Değer Artış Kazançları Ve Arızi Kazançların Vergilendirilmesi
 

Gerçek kişilerin süreklilik arzetmemek koşuluyla Gelir Vergisi kanunumuzun Mükerrer 80’nci maddesinde yazılı olan mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançları Değer artış kazançları hükmünde değerlendirilir. 

Değer artış kazancı kapsamındaki gelirler nelerdir bakacak olursak eğer; 

1. İvazsız (karsılıksız) olarak iktisap edilenler ile tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar. 

2. G.V.K. nun 70 inci maddesinde tanımlanan gayrimaddi hakların (ihtira beratları hariç) elden çıkarılmasından doğan kazançlar. 

3. Telif haklarının ve ihtira beratlarının müellifleri, mucitleri ve bunların kanunî mirasçıları dısında kalan kimseler tarafından elden çıkarılmasından doğan kazançlar. 

4. Ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar. 

5. Faaliyeti durdurulan bir isletmenin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasından doğan kazançlar. 

6. Miras yoluyla geçenler hariç gayrimenkul ve hakların, iktisap tarihinden baslayarak bes yıl içinde (01.01.2007 tarihinden önce iktisap edilmisler olanlarda 4 yıl) elden çıkarılmasından doğan kazançlar 

Gayrimenkulün edinme şekli, elde bulundurma süresi ve elde edilen kazanç tutarına göre de ortaya çıkan kazancın beyan edilip, vergi ödenmesi gerekiyor. 

1 Ocak 2007’den sonra edinilen gayrimenkullerin beş yıl, bu tarihten önce edinilenlerin ise dört yıl geçtikten sonra satılması halinde, tutarı ne olursa olsun elde edilen kazanç değer artış kazancı sayılmıyor. Dolayısıyla elde edilen kazanç için beyanname verilmesi ve vergi ödenmesi gerekmiyor. 

Yine, ivazsız (bedelsiz) olarak (bağış, veraset vb.) edinilen gayrimenkullerin satılmasından sağlanan kazançlar, değer artış kazancı olarak vergilendirilmiyor. İvazsız edinilen gayrimenkullerde elde bulundurma süresi de aranmıyor. Gayrimenkul 1 yıl, 2 yıl, 5 yıl, ne kadar süre ile elde tutulmuş olursa olsun, elde edilen kazanç vergilendirilmiyor. 

SATIŞ KAZANCINA 7.700 TL İSTİSNA UYGULANIYOR 

Gayrimenkul satış kazançlarının vergilendirilmesinde, 2010 yılı için 7 bin 700 TL istisna uygulanıyor. 

Beş yıl (2007’den önce edinilenlerde dört yıl) içinde yapılan gayrimenkul satışından elde edilen kazancın vergilendirilmesi için kazanç tutarının, 7 bin 600 TL’lik istisna tutarını aşması gerekiyor. Kazancın 7 bin 700 TL’yi aşmaması halinde beyan edilmesi gerekmiyor. Başka gelirlerden dolayı beyanname verilmesi halinde de gayrimenkul satış kazancı beyannameye dahil edilmiyor. 

VERGİLENDİRİLECEK SATIŞ KAZANCI 

Gayrimenkul satışından doğan kazancın vergilendirilmesi için;
- Satılan gayrimenkulün, bir bedel karşılığında edinilmiş olması,
- Edinme tarihine göre, edinme tarihiden itibaren 5 yıl (2007’den önce edinilenlerde 4 yıl) içinde elden çıkarılmış olması,
- Kazancın, elde edildiği yıl için belirlenen istisna tutarını aşması gerekiyor. 

ELDE BULUNDURMA SÜRESİ NASIL HESAPLANACAK? 

Gayrimenkulün elde bulundurma süresine ilişkin dört ve beş yıllık sürelerin hesaplanmasında edinme tarihi ile satış tarihi gün, ay ve yıl olarak dikkate alınıyor. Örneğin, 21 Haziran 2006 tarihinde edinilen gayrimenkulün dört yıllık elde bulundurma süresi 21 Haziran 2010 tarihinde doluyor. Gayrimenkul bu tarihten sonra satılmışsa, elde dilen kazanç vergilendirilmiyor. 

GAYRİMENKULÜN EDİNME TARİHİ 

Dört ve beş yıllık sürelerin hesabında iktisap (edinme) tarihi olarak; 

- Satın almada tapuya tescil tarihi,
- İnşa edilen gayrimenkullerde yapı kullanma izin belgesinin (iskânın) alındığı tarih,
- Kooperatif ortaklarına tahsis edilen gayrimenkullerde tahsis tarihi,
- Arsa karşılığında alınan konut ve işyerinde yapı kullanma izin belgesinin alındığı tarih, dikkate alınıyor. 

Cebri (zorla) icra ve şüyuun izalesiyle (ortaklığın kaldırılmasında) edinme halinde tapuya tescilden önce resmi işlemlerin tamamlanmasıyla iktisap gerçekleşiyor. 

Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile teslim alınarak kullanılmaya başlanan gayrimenkulün iktisap tarihi ise taşınmazın tasarruf hakkının mükellefe bırakıldığı tarih oluyor. 

KAZANÇ NASIL HESAPLANACAK? 

2010 yılında satılan gayrimenkulün değer artış kazancı hesaplanırken: 

- Önce iktisap (edinme) bedeli, satışın yapıldığı ay hariç olmak üzere Üretici Fiyat Endeksindeki (ÜFE) artış oranında artırılacak. Ancak endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının yüzde 10 veya üzerinde olması gerekiyor.
- Endekslenmiş edinme bedeli ile satış dolayısıyla yapılan masraflar, satış bedelinden çıkarılacak.
- Ortaya çıkan kazançtan 2010 yılı için belirlenen 7.700 TL istisna düşülecek.
- Kalan kısım değer artış kazancı olarak yüzde 15’ten başlayan gelir vergisi tarifesine göre vergilendirilecek. 

Satış kazancı, 25 Mart Cuma günü mesai bitimine kadar beyan edilip, hesaplanan vergi Mart ve Temmuz aylarında iki taksit halinde ödenecek. 

Endeksleme oranlarını bulmak için aşagıdaki baglantıyı kullanabilirsiniz...
http://www.tuik.gov.tr/ufeapp/Genel_Indeks_Rapor.do 

ÖRNEK 1: 2006 Temmuz ayında 130 bin TL’ye alınan gayrimenkul, 2010 Nisan ayında 190 bin TL’ye satılmıştır.
Satış, dört yıl içinde gerçekleştiği için elde edilen kazanç, değer artış kazancı sayılacak. Ancak, kazancın vergilendirilip vergilendirilmeyeceğini belirlemek için aşağıdaki hesaplamaların yapılması gerekecek.
Endeksleme, gayrimenkulün maliyet (edinme) bedeli olan 130 bin TL üzerinden yapılacak.
Endeksleme oranının hesaplanmasında esas alınacak ÜFE endeks değerleri Haziran 2006 için 136, 58; Mart 2010 için 172, 58 olup, endeksleme de esas alınacak oran; 

(172, 58-136, 58) / 136, 58 = 0, 263 

Endekslenmiş bedel (iktisap bedeli); (1 + 0, 263) x 130.000 = 164.190 TL
Safi kazanç ise; 190.000 - 164.190 = 25.810 TL
olacak ve 2010 yılı istisna tutarı olan 7.700 TL’yi aştığı için beyan edilmesi gerekecek. 

Vergi ise şöyle hesaplanacak:
2010 yılı değer artış kazancı: 25.810 TL
İstisna tutarı: - 7.700 TL
Safi irat (vergi matrahı): 18.110 TL
Ödenecek gelir vergisi: 2.722 TL 

ÖRNEK 2 : (X) Limited Şirketinin %40 ortaklık payına sahip olan Bay (A) bu hisseleri 29.09.2008 tarihinde 70.000 TL bedel ile iktisap etmiş, hisselerinin tamamını 24.08.2010 tarihinde 130.000 TL bedel ile Bay (B)’ye satmıştır.
Endeksleme oranının hesaplanmasında esas alınacak ÜFE endeks değerleri Ağustos 2008 için 162, 62; Şubat 2010 için 173, 46 olup, endeksleme de esas alınacak oran; 

(173, 46-162, 62) / 162, 62 = 0, 066 

Endekslenmiş bedel (iktisap bedeli); (1 + 0, 066) x 70.000 = 74.620 TL
Safi kazanç ise; 130.000 - 74.620 = 55.380 TL
olacak ve 2010 yılı istisna tutarı olan 7.700 TL’yi aştığı için beyan edilmesi gerekecek. 

Vergi ise şöyle hesaplanacak:
2010 yılı değer artış kazancı: 55.380 TL
İstisna tutarı: - 7.700 TL
Safi irat (vergi matrahı): 47.680 TL
Ödenecek gelir vergisi: 10.893, 60 TL 

Arızi Kazançlar hangileridir? 

Arızi kazançlar ise Gelir Vergisi kanunumuzun Mükerrer 82’nci maddesinde düzenlenmistir. 

Vergiye tâbi arızi kazançlar sunlardır:
1. Arızi olarak ticarî muamelelerin icrasından veya bu nitelikteki muamelelere tavassuttan elde edilen kazançlar.
2. Ticarî veya ziraî bir isletmenin faaliyeti ile serbest meslek faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi, henüz baslamamıs olan böyle bir faaliyete hiç girisilmemesi, ihale, artırma ve eksiltmelere istirak edilmemesi karsılığında elde edilen hâsılat.
3. Gayrimenkullerin tahliyesi veya kiracılık hakkının devri karsılığında alınan tazminatlar ile pestemallıklar (kiracıya ait tesisat ve malların tahliye ve devri sırasında kiralayan veya yeni kiracıya devrinde doğan kazançlar dahil).
4. Arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hâsılat.
5. Gerçek usulde vergiye tâbi mükelleflerin terk ettikleri isleri ile ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançlar (zarar yazılan değersiz alacaklarla, karsılık ayrılan süpheli alacakların tahsili dahil).
6. Dar mükellefiyete tâbi olanların Gelir Vergisi Kanunun 45’nci maddesinde yazılı isleri arızi olarak yapmalarından elde ettikleri kazançlar. 

Bir takvim yılında yukarıdaki (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde yazılı olan kazançlar (henüz baslamamıs olan ticarî, ziraî veya meslekî bir faaliyete hiç girisilmemesi ile ihale, artırma ve eksiltmelere istirak edilmemesi karsılığında elde edilen kazançlar hariç) toplamının ( 2010 yılı için 18.000) liralık kısmı gelir vergisinden müstesnadır. 

Bu düzenlemede geçen “hâsılat” deyimi alınan para ve ayınlarla diğer suretlerle elde edilen ve para ile temsil edilebilen menfaatleri ifade eder. 

Arızi kazançların safi miktarı asağıdaki sekilde tespit olunur: 

1. Bu maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yazılı islerde satıs bedelinden maliyet bedeli ve satıs dolayısıyla yapılan giderler indirilir.
2. Bu maddenin birinci fıkrasının (2), (3), (4) ve (5) numaralı bentlerinde yazılı islerde elde edilen hâsılattan tevsik edilmek kaydıyla yapılan giderler indirilir.
3. Bu maddenin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde yazılı islerde, 45. madde hükümleri uygulanır 

Yıldırım ERCAN 

 
Toplam blog
: 19
: 5839
Kayıt tarihi
: 18.11.10
 
 

1979 İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Malatya'da yaptım. 1996 yılında muhasebe işine..