Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Nisan '13

 
Kategori
Tarım / Hayvancılık
 

21. Yüzyıl'da Tarımımız nereye gidiyor-3

21. Yüzyıl'da Tarımımız nereye gidiyor-3
 

21. yüzyılda tarımımız nereye gidiyor adlı yazımın üçüncüsü ve sonu olan bu yazıdada hayvansal üretimde neler yapabiliriz, neden hayvancılığımız geriledi üzerine duracağım.

Diğer yazılarımda da belirttiğim gibi 1980 lere kadar ülke olarak kendi kendine yeten ülkeler arasında idik. Fakat teknolojik gelişmeyi takip edemediğimiz ve 1980 2000 yılları arasında kendimizi yeniliklere kapadığımız yıllar arasında geride kaldık. Kültür ırkı hayvanlar hatta Dolly ortaya çıktığında bunlar dinsizler yaratmak Allah'a mahsustur gibi söylemlerde duyduk halktan. Neyse konumuz bu değil. Hal böyle olunca her türlü hayvansal ürün veriminde gerilerde kaldık ama hali hazırda bir hayvan varlığımız vardı. Güzel ülkemin her dağında her ahırında koyun keçi inek vardı.
 
Bu halde bile üretim bazında kendimize yeter haldeydik. Vatandaşa dağıtılan kültür ırkı inekler veya damızlık koçlarla verim artırma yoluna gidildi ama üreticilerimiz eski usul hayvancılık yaptıkları için hayvanlar istenilen gelişmeyi ve verimi veremiyorlardı. 2000 li yıllardan sonra hayvan sayılarımız düşmeye başladı. Entegre çiftlikler kurulmaya başlandı. Yani küçük aile işletmecilikleri bitecek büyük entegre üretim yapan şirketler olacaktı. Bu yüzden bir ara hayvan sayısı düştü hayvan para ettikçe köylü elinde çıkardı. Ayrıca büyük şehirlerin cazibesi köydeki genç nüfusun azalmasına neden oldu. Böylelikle hayvancılık yapanlar orta yaş ve üzeri olunca onlarda geçimini sağlayacak kadar ürettiler. Ama kötü giden bir durum vardı et bulunamadığı için fiyatlar tavan yaptı.
 
Bakanlık hemen çözümü ithal etmekte buldu ve ithal anguslar ve koyunlar girdi. Hala da girmeye devam ediyor. Beklenen et fiyatlarının düşmesi idi ama hayvan fiyatları düştü. Son iki yıldır dipte olan hayvan fiyatları saman ve yem fiyatları artınca iyice dibe vurdu. Bakıldı ki böyle de olmuyor saman ithal edildi. 1970 yıllarda bir söz vardı bu ülkeye sol gelecekse de onu devlet getirir denilirdi. Şimdi de öyle oldu. Hayvan bitti devlet hayvan getirdi. Saman bitti saman getirdi.
 
Neyse kimse hayvancılığı artıralım teşvikedelim demedi. Yapılan teşviklerde hayvancılığa gitmedi. Ya karkası yapılmış tesisler halinde kaldı ya da köylü aldığı desteği başka harcamalarına kullandı. Yem bitkileri desteği yıllarca verildi. Köydeki Ahmet ağaya da sorsan kuru şartlarda yoncanın olmayacağını eğer yağışlı giderse baharda bir biçim alınabileceğini onu da beklenen verimin altında olacağını bilirdi. Ama destek almak için ekildi ve hiçbir katkısı olmadı. Yani harcanan milyonlarca lira boşa gitti diğer destekler gibi..
 
Peki neler mi yapmalıyız. Bir kere bu işi ciddiye alıp bu işi yürütebilecek insanlara teşvikler verilmelidir. Üreticiye girdi desteği verilmelidir. Bitkisel üretimde anlattığım gibi hayvan sahibi aldığı yem faturalarını getirecek devlet destek ödemesini yem bayisine yapacak. Ha bizim ülke hemen bulur yolunu oradan yemi alır götürür başkasına satar. Yok öyle nasıl insan doktora gidiyor bu ilaç bir hafta kullanacaksın diyor bir hafta bitmeden alamıyor. Bir torba yemi hayvanın ne kadar sürede bitireceği belli ona göre yem satışı yapılacak. Gör bakalım hayvancılık nasıl gelişiyor. İşletmelerini çağa uygun hale getirenede faizsiz kredi imkanı sunarsan bu iş çözülmüş olur.
 
Yani bu işi yapıyorsak adam akıllı yapacağız ve nüfusumuzu doyuracak artı ihraç edecek hale getirmeliyiz..
 
Toplam blog
: 10
: 595
Kayıt tarihi
: 12.03.13
 
 

Merhabalar, 2008 yılında Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesinden Ziraat Mühendisi olarak mezun o..