- Kategori
- Etkinlikler / Festivaller
282. Çardak Güreşi İzlenimlerim

“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır
Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
Mithat Cemal Kuntay
Ağa Ramazan Güven’in daveti doğrultusunda 282. Çardak yağlı pehlivan güreşlerini izlemek ve kaleme almak amaçlı İstanbul’dan hareket ettik. Nasıl mı? Altın kemer sahibi Kırkpınar Ağası Alper Yazoğlu’nun ustaca ve özenli kullandığı, Sinan Beratlıgil’in de içinde bulunduğu aracımızda sohbetimizi sürdürerek, radyodan dinlediğimiz yanık türkülere eşlik ederek Çanakkale yönünde kilometreleri kat etmeye başladık.
Nerelerden mi geçtik? Tam dört ilimizin topraklarından... Çevre yolundan ilerleyerek akşam serinliğinde Kepez sonrasında Opet Truva Tesisleri’nde olduk. Davetlilerin birer birer gelmeleriyle yerlerimizi aldık. Tesisin İşletme Müdürü Levent Kılıç, muhasebe görevlisi Halil Çetin ve resepsiyonist Toygun Koru ile tanışma fırsatım oldu. Görevlerinin bilincinde olduklarını saptadım. Yakın ilgilerini gördüm.
Bahçede düzenlenen akşam yemeğinde o serin ortamda tanışmalar ve koyu sohbetler sürdü. 56 kişinin masalarda yerlerini aldığı belirtildi. Çağrılı konukların büyük bölümü eşli (erkekli-bayanlı) davete katıldılar. Onurlandırmak ve manevi destek olmak düşüncesiyle Güven Ağa'nın İstanbul'dan ve Dikili'den gelen aile halkı ve yakınları da oradaydı. Aralarında acımasız yılların yorduğu ana da vardı! Onlarla kısa görüşmelerimiz oldu. Ramazan Beyi'in ağabeyi, Dikili Güven Lokantası sahibi Hamit Güven ile sohbetimiz oldu.
Sabah kahvaltısı bir başka güzellikte yapıldı! Ağa Güvenle resimler çekilerek anılar sabitlendi. Ramazan Güven’in kardeşi Dahi Yayıncılık patronu Sedat Güven ile oğlu Alaz Güven'i bilgisayar başında gördüm. Davetle yanlarında oldum. Coşkuyla Telekom'un baskı ihalesinin takibindeydiler!
Etkinlik programı esas alınarak yola çıkıldı. Türkülerimize konu olan ‘Çanakkale içinde Aynalı Çarşı’yı görmek arzusuyla bir sapma yaparak Çanakkale’ye girdik. Dar caddelerinden geçerken Çanakkale’nin de olumsuz yapılaşmayı görüntülediğine tanık olduk! İşyerlerine gözlemleyerek Edirne Ali Paşa Çarşısı’nın bir küçüğü konumundaki Aynalı Çarşı’yı adımladık. Ne ki aynaları göremedik! Uyanık çarşı esnafıyla baş başa kaldık. Umduğumuzu bulamadan ayrıldık. Yeşillikler arasında ilerleyen aracımızla gözlerimizi dinlendirerek Çardak yoluna koyulduk.
Yurdumuzun güzel yerlerinden olan, bakir görünümlü, Çanakkale Boğazı’nın doğu kıyısında uzanan, temizlik ve düzeninin biraz uzağındaki o küçük belde; güreş izlemek ve güreşmek için gelenlerle mahşer yeri görünümündeydi. Zorlanarak da olsa Çardak Çayırı’nda olduk. Davul-zurna eşliğinde Ramazan Ağa’nın karşılaması ve Alper Ağa’nın anons edilmesi sonrası yerlerimizi aldık.
***
Çardak güreşleri başlangıç töreninde ‘Rumeli Tv’ adına çekimleri gerçekleştiren Başgül’ün sözcükleri etkili oldu! Bir de ne mi? Yukarıdaki ikilik… Medyada sık sık okuyup duyduğumuz, şairi anılmayan o anlamlı dizeler…
İşte Özcan Başgül'ün değerlendirmesi: “ Türk akıncıların Anadolu’dan Rumeli’ye geçtikleri; şehitler diyarı, Çanakkale-Lâpseki-Çardak'ta 282. 'si düzenlenen tarihi ata sporumuz yağlı pehlivan güreşlerinde şehitlerimiz unutulmadı. Birlik ve beraberliğimizin bozulamayacağı mesajlar burada bir kez daha dillendirildi. Başpehlivanlarımız, ağalarımız, cazgırı, hakemi, belediye başkanı ve tüm güreş severler fotoğraf karelerine yansıdı.
Emeği geçen herkesi kutluyor, bayrağımızı dalgalandıran ve bizi gözyaşlarına boğan başpehlivanlarımızı gönülden kutluyorum. Bir kez daha haykırıyoruz: 'şehirler ölmez, vatan bölünme!' ”
Çevre illerden meraklı izleyicilerle kimi yetkin adların katıldıkları yankılandı! Geniş kesim tarafından kendisine saygı duyulan Kırkpınar ağalarından Altın kemer sahibi Ağa Alper Yazoğlu, 2016 yılı Kırkpınar Ağası Seyfettin Selim, Murat Köse, Çan Ağası Yakup Köse ve Gökhan Mercan, Kepez Ağası Yahsen Korkmaz, Susurluk Ağası Ali Köksal, Gebze Ağası Mustafa Ölmez, Umurbey Ağası Cengizhan Örs, Kurtdere Ağası Hüseyin Adın, Biga Güreşleri Hanım Ağası Arzu Kasap, Bergama Geleneksel Deve Güreşleri Ağası Hasan Kaya, Silivri Ağası Çetin Ceylan ve eşi, Mandıra Ağası Ahmet Sezer ve eşinin adları alkışlar eşliğinde duyuruldu! İlk kez gerçeklenen eşli ve uygarca katılım, çevrede takdirle karşılandı!
Ayrıca, KADIKÖY LIFE dergisi Yayın ve Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Toprakkaya’nın,DESTAN-I KIRKPINAR dergisi basın ve yayın görevlileri Sinan Beratlıgil’in ve Özcan Başgül'ün çayırdaki koşuşturma görüntüleri, belleklerde iz bıraktı!
Pehlivanların, onlarca ağanın, belediye başkanının el ele tutuşmalarıyla al zeminli ay-yıldızlı bayrağımızın gölgesindeki geçişte şehitlerimizi anmak, coşkulu oldu ve duygusal anlar yaşattı! “Ne Mutlu Türküm Diyene!” ile “Ne Mutlu Türk Gençliğine!” afişleri, Büyük Atatürk’ün dalgalanan poster görüntüsü altında apayrı, anlamlı görünüm ve güzellik yansıttı! Hele cazgırın ezberlediği o coşku dolu sözleri…
Mevcut ağaların Ağa Ramazan’la karşılıklı armağan sunumları seyrinde Kırkpınar Kültürünü Tanıtma ve Yaşatma Derneği Başkanı ve Eski Kırkpınar Ağası Alper Yazoğlu; güreşe hizmetlerinden dolayı, geleneksel Türk kılıcı olan bir Yatağan palasını adına yazılı olarak “Yolun açık, kılıcın keskin olsun!” dilekleriyle Ağa Ramazan Güven’e armağan etti.
Kategorilere göre güreşenler, irili ufaklı çayırı bezedi! Anons sesleri bir birine karıştı. Böylesi ortamda Çardak Belediye Başkanı Basri Ulaş, beklenen ya da programa alınan konuşmasını yaptı. Saatlerce süren plaket ve ödüllerin dağıtımı, güreş seyrini ve coşkusunu engelledi. Gürültü kirliliğine neden oldu. Sürekli girip çıkmalar, sağ yanımda oturan bir Çardaklı’nın sigarının birini söndürmeden birini yakması ve çevresindekileri duman altı etmesi, uyarılması üzerine de olumsuzluk göstermesi, doğrusu hoş olmayan davranışlardandı!
Yunanistan, Bulgaristan ve Makedonya’dan izlemeye gelen konuklar, etkinliğe uluslararası nitelik kazandırdılar. Bunlardan kimilerine plaket verileceği anonsu yapıldı. Adlarının Alekos, Sipittitus, Hritos, Mirotos, Titus, vb olduğu aygıttan kulaklarımıza ulaştı! İşte o an, yurdumuzu düşmanlardan kurtaran ve Türkiye Cumhuriyet’ini kuran büyük insan, dünya lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün kıymeti, düşünebilen beyinlerce algılandı!
Güven Ağa hiç durmadı. Hep hareket halinde oldu. Kimi zaman altın kemerli Kırkpınar Ağası Alper Yazoğlu ile birlikte ya da düşüncesini alarak ağalığını başarıyla sürdürdü! En sevindirici olay: Ramazan Güven’e ‘altın kemer’ ödülünün alkışlarla verilmesi oldu!
Çayır dışında olamadım ve panayır görüntülerin de göremedim. Güven Ağa’nın Ege Basım’da iki kitap yayımladığını ve bunların yazarlarını da davetle imza saati gerçekleştireceklerini duydum. Kutlarım!
Bu kitaplardan birisi İsmail Yılmaz’a ait olan “Kırkpınar Güreşleri” diğeri ise Mehmet Canbulat’a ait olan “Tekirdağlı Hüseyin Pehlivan” adlı eserler olduğu bilgisini edindim.
Güreşlerin sonuna doğru Güven Ağa’dan izin isteyerek çayır dışında olduk. Araba vapuruna yanaşan devasa tırların ve öteki araçların girmesinde düzensizlik diz boyu. Yetkilere buradan duyurulur! Hatta bir gün önceki gelişimizde sırayı bozan bir tır, arabamıza arkadan vurdu! Burada da Boğaz Köprüsü’ne gereksinim var… Sonrası belli... Güzel Gelibolu ve geliş yönümüzde yol almak oldu.
Kimi yerlerde kısa dinlenmelerimiz oldu. Yedi yıl görev yaptığım ve hemen her yerleşim yerinde ayak izim olan Tekirdağ’a girdik. Aracımızı Hüseyin Pehlivan’ın heykelinin çevresine park ettik. Hemen yakınındaki Alper Ağa’nın tanıdığı ve alışveriş ettiği Muhittin Kartallı’nın ‘Kartal Market’inde yaptığı şovmenliği sonrası peynirler alındı. Sohbetler sürdürüldü. İstanbul yoluna girildi. Gerisi de belli…
***
Kırkpınar’dan sonra düzenlenen güreş etkinliklerinde Çardak Güreşleri’nin 282.’si, 26 Ağustos 2015 tarihinde Çanakkale’nin Lâpseki ilçesine bağlı Çardak beldesinde gerçekleştirildi.
Söz konusu yağlı güreşlerde başpehlivanlığı Kırkpınar’ın da başpehlivanı Orhan Okulu kazandı. Başpehlivanlık için 60 pehlivan güreş tuttu, finalde rakibi Mustafa Kemal Karaboğa'yı mağlup eden Okulu’nun Çardak başpehlivanı oldu! Tarihi Çardak yağlı pehlivan güreşlerinde ikinciliği Mustafa Kemal Karabağ, üçüncülüğü Recep Kara ile Ali Güngör Ekin paylaştı. Organizasyon, renkli görüntülere sahne oldu.
Çardak yağlı pehlivan Güreşleri’ne gereken özveriyi seferber ederek üç yıldır güreş ağalığı görevini başarıyla yürüten Ramazan Güven’in organizasyona yaptığı her türlü maddi ve manevi katkı, belli çevrelerinden övgü dolu sözler ve takdirlerle dile getirildi!
Güreş etkinliklerinde önde gelen kimi adlar: “Ramazan Güven Ağa, üç yıl boyunca Çardak güreşleri için beklenenden de fazlasını yaptı. Bölgesel olarak yürütülen organizasyonun bu yıl yurtdışında da duyurulmasına katkı sağladı.” Düşüncesini dile getirdiler.
Ağa Güven, gerçekleştirdiği basın toplantısında; Çardak güreşlerinin Kırkpınar'a rakip olduğunu ve her yıl 26 Ağustos tarihinde yapılmasının anlamını vurguladığı da belleklerde kala kaldı!
283. Çardak güreş ağalığına Ahmet Acar’ın seçildiğini, İstanbul yönünde ilerlerken ve kulaklarımızda cazgırın çığlıkları yankı yaparken öğrendik… Emeği geçenleri ve Ağa Acar'ı kutluyorum!
Ağa Ramazan Güven’in sağlam kişiliği ve güler yüzlü yaklaşımı ile gelecekte Kırkpınar’ın altın kemerli ağası olmasını diliyorum.
*
Not:
Fotoğrafları aşağı bölümde slayt görünümünde izleyebilirsiniz.