Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '10

 
Kategori
Siyaset
 

32.gün-Fethullah Gülen ve Cemaati…

32.gün-Fethullah Gülen ve Cemaati…
 

Mehmet Ali Birand ve Rıdvan Akar’ın birlikte hazırlayıp sundukları 32.Gün’de bu hafta Fethullah Gülen ve cemaati konu edildi.

Cemaatin ekonomik ve siyasi gücü partileri aşıyor mu?

Bürokrasi ve polis teşkilatında Gülen yanlısı bir örgütlenme var mı?

Cemaatin okulları 103 ülkede nasıl örgütleniyor?

Gazeteciler ve yazarlar tüm bu sorulara 32.Gün’de cevap arandı…

Valla konuya meraklı olduğum için 19 Mart 2010 günü gece 01.00 civarında başladı ve 02.30’a kadar izledim.

Konukları Zaman Gazetesi kurucusu Alaaddin Kaya, Yazar Faruk Mercan, Doçent Filiz Başkan (Doktora tezi Fetullah Gülen Cemaati…) ve Gazeteci-Yazar Oral Çalışlar

Neler mi izledim?

İşte sırasıyla onları vereyim sonra yorumu ekleyeyim…

-Fetullah Gülen tarikat değilmiş, cemaat değilmiş, ya neymiş? Hareketmiş…

-İslami kuralların daha açıkçası şeriatın günümüze göre yorumlanmasına dayanan bir yapısı varmış.

-Cemaat Radikal İslam yerine Ilımlı İslam’a daha yakınmış…

-Demokratik kuralların daha yaygın ve kullanılabilir olması için çalışmaktaymış…

-Laikliğin yanında yer aldığı söylemlerinden anlaşılsa bile cemaat mensuplarının bazıları bu söylenenleri farklı algılayabileceği söz konusuymuş.

-Gülen cemaatinin de hızla değişim gösterdiğini, dışarıya açıldıkça, dünyayla ticaret ağları genişledikçe, dindar, muhafazakar ve milliyetçi çizginin hızla değişime uğradığı…

-Yurtdışında bulunan okulların her biri Türkiye’de bir ilin sorumluluğundaymış.

-Mesela Isparta Kazakistan’daki okuldan sorumluymuş. Isparta’dan cemaat mensubunun biri Kazakistan’a gidip; ticari yatırım ve faaliyette bulunuyormuş. Aynı zamanda orada bulunan okulun sorumlusuymuş. Tüm giderlerini karşılıyormuş.

-Mesela Senegal’e Adana’dan bir cemaat mensubu gitmiş. Un fabrikası kurmuş. Elde ettiği karın önemli bölümü orada bulunan okula harcanmış… Cemaat mensubu bir eczacı tıbbi araç-gereç satışı için Senegal’e gitmiş. (Söyleyen Oral Çalışlar)

-Fethullah Gülen Cemaati devletle çok sıkı ilişkileri var… Otoriter de olsa devletin, devletsizliğe tercih edildiğini…

-Cemaate en yakın partinin AKP olduğunu,

-AKP oylarının yüzde 10’nu bu cemaatin verdiği iddia edildiğini,

-Cemaat içinde ilişkilerin hiyerarşik yapı içinde otoriter olduğunu, disiplin içinde davranıldığını, ilişkilerde ‘’Abilere’’ katman katman sorumluk yüklendiğini, ilginç olan güvenlik nedeniyle bir katmanda görevli ‘’Abinin’’ faaliyetini bir alt katmandaki ‘’Abinin’’ bilmediğini… Bu hiyerarşik yapı içinde Fethullah Gülen’i eleştirmenin söz konusu bile olamayacağını, söz konusu hareketin hoşgörü ve demokrasi isteği dışarıya yansırken kendi içinde asla yer vermediğini, abiler varken ablaların olmadığını, okullarında da ağırlıklı olarak erkek öğrencilere yer verdiğini,

-Toplumdaki soruların kalkması için cemaatin şeffaflaşma gibi bir sorunu olduğunu,

-Fetullah Gülen’in ölümünden sonra bu hareketin devam edeceğini, yol haritasının belirli olduğunu,

-Ticari motivasyon, bu hareketin devamında en önemli etken olduğunu,

-Fethullah Gülen’in Türkiye’ye ne zaman döneceğinin belli olmadığını,

Gelelim benim düşünce ve yorumlarıma…

Şurası kesindir. Dini ritüellerin eşliğinde iktisadi ortaklığa dayanan ortaklık yapılanmasıdır…

Bence bunun adına kutsal saadet zinciri denir.

Cemaatin mensuplarının ortak yönleri ya da cemaatin çimentosu dindarlık ve ekonomik birlikteliktir…

Fethullah Cemaati hakkında daha önce yazdım. Okuyup dikkate aldınız mı bilemiyorum. Gerçi bu yazı 1 ay sonra silindi ya… Tekrar yayına verdim, MB idaresi silme kararında ısrar etti…

Bu sefer silemez çünkü Kanal-D’de yayınlanmıştır. Merak edenler için link aşağıdadır…

http://webtv.kanald.com.tr/Detail.aspx?Id=6390&Part=4

Silinen yazımda demek istediğim iddiam şudur.

Bireysel olarak bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, gelecek 5-10 yıl içinde yaşam kalitesi ve güvencesi için mutlaka bir cemaat ya da tarikat şemsiyesi altına girmek zorunda kalacaktır.

Neden mi?

Bir çok nedeni var ama bazılarına sayayım…

-Fethullah Gülen okullarında okuyan ve mezun olan herkesin iş garantisi vardır.

-Fethullah Gülen cemaatinden birisi bulunduğu ticari faaliyetinde kaybetmesi asla ve söz konusu bile değildir.

-Fethullah Gülen okullarından mezun olup memur olanların yükselmesi kaçınılmazdır ve önünde engel yoktur.

Gelelim başka özelliklerini…

Bir kere Fethullah Gülen cemaat mensuplarının en önemli özelliği dışarıya karşı maskeli olmalarıdır. Yani giysileriyle, sakallarıyla, camileriyle asla anlaşılmazlar. Çünkü kravatlı, düzgün giyimli olarak toplum içinde boy gösterirler… Ama işyeriyle, çalıştığı okulla ya da dershanesiyle herkes de bilir, kimin Fethullah Gülen Cemaatine mensup olduğunu…

İşin özü ben olayı kökünden çözdüm. Benim için soru sorulacak tarafı kalmamıştır.

Tek bir cümleyle şunu diyorum:

Dindarlıkla ticaretin bileşkesinden doğmuş bir mutluluk hareketidir…

Ayrıca eğitime önem vermesinin yadırganacak bir yanı da yoktur. Dindar ve eğitimli ne kadar mensubu olursa hareket o kadar büyüyecektir…

Devlette ve toplumda önemli bir yer işgal edecektir.

Geçmiş yılların çabalarının meyvelerini artık 2010 yılında toplamaya başlamıştır.

Sorusu olan umarım yoktur. Çünkü her şey sarih ve nettir.

Takdir ve değerlendirme sizlere kalmıştır.

Saygı ve sevgilerimle…

Ömer Özdamar/Burdur-Bucak/20 Mart 2010

 
Toplam blog
: 689
: 2433
Kayıt tarihi
: 17.01.07
 
 

 2007 yılından beri Milliyet Blog'da yazarım. 2009 yılında 'Normal Ötesi Aşk' ve 'Normal Ötesi Aş..