"Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşamanın yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar."  K. Atatürk

Günlerdir özenle hazırlanan program çerçevesinde 5. Boğaziçi Zirvesi 10-12 Aralık 2014 günlerinde Beşiktaş Four Seasons Hotel Bosphorus’da sürdürüldü. 

Bu yıl, Uluslararası İşbirliği Platformu'nun (UİP), TİM'in ev sahipliğinde düzenlediği Zirve’de Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, UİP Organizasyon Komitesi Başkanı Cengiz Özgencil ile UİP İcra Kurulu Başkanı Kerem Alkin etkin görev üstlendiler. Ana tema: "Yarının değişen senaryoları: Zorlukları Anlamak ve Diyaloglar gerçekleştirmek " olarak belirlendi.

Zirveye İngiltere'den Namibya'ya, Fas'tan Yemen'e, Hırvatistan'dan Uganda'ya, Suudi Arabistan'dan İran'a kadar 70'e yakın ülkeden temsilci katıldı. TİM Başkanı Büyükekşi, "Bu yılki zirvede Suudi Arabistan Prensi Muhammed El Faysal Al Suud, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Lütfi Elvan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek başta olmak üzere çok sayıda ismi ağırlayacağız. Zirvedeki odak ülke Kuveyt olacak" dedi.

Petrol fiyatlarının düşmesi konusunda konuşan UİP İcra Kurulu Başkanı Kerem Aklin, Körfez sermayesinin Türkiye'deki müteahhitlik ve üretim sektörleriyle ilgilendiğini anlatarak, "Zirvede bu sektörlerden şirketlerle ortaklık ya da satın alma açıklayabilirler. Katılımcı ülkelerle sağlam, uzun soluklu işbirliği süreçleri oluşturulabilir" diye konuştuBüyükekşi, Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen, Cumhurbaşkanlığı'nın himayesi ve TİM'in ev sahipliğinde gerçekleştirilen 5. Boğaziçi Zirvesi 'nin UİP'in yeni ticaret ve yatırım fırsatlarına kapı açmak için son derece önemli bir organizasyon olduğunu söyledi.

Türkiye'nin her geçen gün büyüyerek dış ticaret hacmini artırdığına değinen Büyükekşi, 2013 yılında dış ticaret hacminin 400 milyar dolara ulaştığını, 2014 yıl sonunda ise hizmetler dahil 500 milyar dolara yakın dış ticaret hacmine ulaşılacağı bilgisini verdi. 

Bu zirvede Ortadoğu, Avrupa ve Kuzey Afrika ekonomilerinin değişim ve dönüşümleri, küresel ticaretin yeni dinamikleri gibi pek çok konu başlıklarını ele alacaklarını belirten Büyükekşi, bu zirvenin Türkiye'ye ve tüm dünyaya faydalı olması ve önemli iş birliklerinin önünü açması temennisinde bulundu. 

Dünya ülkelerinin de tıpkı birer takım gibi küresel refahı artırmaya yönelik birbirine kenetlenmesi gerektiğini ifade eden Büyükekşi, 5. Boğaziçi Zirvesi'nin birlikte ilerlemeye katkı sağlayacağına yürekten inandıklarını sözlerine ekledi. 

Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Ekonomik İşler Genel Müdür Yardımcısı Kerem Divanlıoğlu, "Biz G20 ekibi olarak tüm paydaşlarla, akademi dünyamızla, düşünce kuruluşlarımızla iş birliğine ve katkılara açığız. Sizlerin katkısına Türkiye'nin bu süreçte ihtiyacı olacak" dedi.

Divanlıoğlu, G20'nin küresel ekonomideki rolünün daha da önemli hale geldiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Dünyada istenen büyüme yakalanamıyor. İşsizlik hala çok yüksek seviyelerde. Ekonomik durgunluk riski ortaya çıktı. Biz Türkiye olarak G20'de devam eden gündemi uygulayacağız. Ancak bunu uygularken kırılgan kesimlerin sorunlarına da özel bir hassasiyet gösterilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Üç anahtar kelimemiz var. Bunlar; kapsayıcılık, uygulama ve yatırım olacak. Kapsayıcılık burada çok önemli. G20 dünya ekonomisine yön veren bir platform ama biz hem ulusal hem de uluslararası düzeyde bu kapsayıcılık boyutuna daha da önem verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

KOBİ'lerin sorunlarına, düşük gelirli ülke grubu konularına özel önem vereceğiz. Enerjide, ticarette bu ülkelerin büyüme çabalarına G20 nasıl katkıda bulunur diye yanıt arayacağız. Dünya büyüme arayışındaysa düşük gelirli ülkelerdeki büyüme potansiyelinin hayata geçirilmesi, küresel büyümeye de olumlu yansıyacaktır. Bu ülkelerin ekonomiye entegre edilmesi faydalı olacaktır."

Avustralya Hazine Bakanlığı Uluslararası Makroekonomi Birimi İcra Direktörü Hae-Kyong Holdaway, Türkiye'nin G20 dönem başkanlığını üstlendiğini anımsatarak, bu sayede yarından itibaren başkanlar ve başkan yardımcılarının toplantı yapacağını söyledi. G20'de son derece etki sahibi ekonomi politikası oluşturucuların toplanarak dünya ekonomisinin kaderine yön verdiğini aktaran Hae-Kyong Holdaway, bu ülkelerin ise dünya GSYH'sinin yüzde 85'ini temsil ettiğini dile getirdi.

Hae-Kyong Holdaway, "Görevimizi tamamladık, Türk meslektaşlarımıza devrettik. Hedeflerimizin büyük bir kısmını pozitif şekilde değiştirmeyi başardık. Küresel altyapı merkezi oluşturduk. Bu bilgi tabanlı bir merkez. Lütfen bu merkezle temasa geçin. Burada iş dünyası ve hükümet bilgi birikimini paylaşacak" diye konuştu. Türkiye'nin dönem başkanlığında lansman çalışmalarının yapılacağını ve önemli taahhütlerin hayata geçirilmesi için sıkı çalışılması gerektiğini vurgulayan Hae-Kyong Holdaway, G20'nin herkesin hayatına bir şekilde dokunacağını söyledi. 

Avustralya G20 Politika Bölümü Müdürü Kerstin Wijejewardene de Avustralya'nın G20 başkanlığının çok iyi geçtiğini belirterek, küresel ekonominin, G20'nin kurumsal yapısının nasıl güçlendirilebileceğine ilişkin çalışmalar yaparak tutarlı bir gündem geliştirebildiklerini anlattı. Türkiye'nin bu yıl yöneleceği konuların, kendi dönem başkanlıklarında ortaya çıktığını hatırlatan Wijejewardene, şimdi ise bu konuların daha doğru şekilde ileriye götüreceğini ifade etti.

Avustralya G20 Politika Siyaset Bölümü Başkanı Gillie Kirk ise G20 gibi organizasyonların bir mekanizma oluşturup reformların hayata geçirilmesini tetiklemesi bakımından çok değerli olduğunu dile getirdi.

Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Ali Yücelen ise G20 Genç Girişimciler Birliği hakkında bilgi vererek, bunun suni bir organizasyon olmadığını vurguladı. G20 gibi dünyadaki büyük ekonomileri oluşturan bu birliğin içinde naif fikirlerin yer almasının çok önemli olduğunun altını çizen Yücelen, iş oluşturulması anlamında girişimciliğin çözüm olarak sunulmasının kendilerini mutlu ettiğini kaydetti. 

BM Türkiye Mukim Koordinatörü Kamal Malhotra, Avrupa ile Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA) arasındaki hem ekonomik hem de genel ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini belirterek, "Türkiye G20 başkanlığında belki bunu kolaylaştırma konusunda yardımcı olabilir" dedi. 

Endüstriyel bölgenin yapısına bakıldığında petrol üretiminin bu ülkelerin ekonomilerine en büyük katma değeri yaptığını vurgulayan Malhotra, şunları kaydetti: 

"Çoğu MENA ülkesi petrol ürettiği için fiyatlar yüksekken iyi, düşünce kötü etkileniyorlar. Avrupa ülkeleri petrole bağımlı ülkeler olduğu için düşük petrol fiyatlarından fayda görüyorlar. İki bölge arasında rekabet yok ama birinin avantajı çoğu zaman öbürünün dezavantajı oluyor. Bu iki bölge için tamamlayıcılık bulmamız lazım. MENA'nın daha fazla endüstriyel mal üretmesi ve ekonomisini çeşitlendirilmesi lazım. Avrupa ve MENA arasındaki hem ekonomik hem de genel ilişkiler geliştirilmeli. Türkiye'nin G20 başkanlığı başlayacak. Belki bu konuyu kolaylaştırma konusunda yardımcı olabilir." 

OECD Global İlişkiler Direktör Yardımcısı Anthony O'Sullivan ise net, iyi tanımlanmış saydam uygulamalarla bağımsız adalet ve hükümet yapısının varlığının önemine işaret etti. 

Pakistan Eski Başbakanı Shaukat Aziz ise, Türkiye'ye gelmenin eve gelmek gibi olduğunu belirterek, Türkiye ile dostluk kurmaktan memnuniyet duyduklarını, Türkiye'nin hem bölge hem dünya için bir büyüme ve gelişme modeli olduğunu kaydetti. 

Aziz, herkesin Türkiye'nin başarısından gurur duyduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Küresel mali krizin etkilerine de değinen Aziz, "Kriz zamanları zor zamanlardı fakat bunlar fırsatları da beraberinde getirir. Anı yakalamalıyız, fırsatları değerlendirmeliyiz Ülkeyi büyümeye götüren 3 kilit şey vardır; reform gündemi, liberalizasyon ve özelleştirme." dedi.

***

 NOT:

Aşağıda slayt durumunda görüntüleri izleyebilirsiniz.