Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mayıs '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

5 DTP'li vekil ve Başbakan...

5 DTP'li vekil ve Başbakan...
 

Savcı bey, Ergenekon soruşturması ile ilgili olanların ifadesini almaya devam ederken.......

CHP Lideri Sayın BAYKAL'ın mal varlığı da, bir başka Savcı bey tarafından istenmiş......

DTP'li 5 vekilin savunması ise yine bir başka Savcımız tarafından talep edilmiş.......

Hukuka karşı saygımız sonsuz......

Öyle de olmalı......

Herkes, hukuka ve yargıya güvenmeli......

Savcılarımız tarafından gerektiğinde herkesten......

Ama herkesten, Başbakanmış, Bakanmış, Vekilmiş denmeden......

Makam mevkii gözetilmeden istenen ve istenecek olan her türlü bilgi ve belge hakkında.....

Gereken yapmalı ve istenen bilgiler Savcılığımıza güven içerisinde verilmeli......

Çünkü onlar, Cumhuriyetimizin Savcılarıdır......

Tıpkı Sayın BAYKAL'ın yaptığı gibi......

5 DTP'li Vekil de gerekeni yapmalı ve Savcı beye giderek ifadelerini vermeli......

Yalnız bu konuda dikkat çeken bir husus var......

Sayın Emine AYNA, hem doğru hem de hatalı bir söz söyledi......

Bakın, Sayın AYNA'nın söylediklerini bir hatırlıyalım.....

Sayın AYNA, Meclis'te sadece DTP milletvekillerinin fezlekesinin bulunmadığını ifade ederken, diğer milletvekillerinin fezlekelerinin daha çok yolsuzlukla ilgili olduğunu ileri sürmüşdür......

Evet, Dokunulamazlık nedeniyle, Başbakan dahil TBMM'de 316 dosya bulunmaktadır......

Dokunulmazlığın kaldırılmasını her zaman savunduklarını belirten Ayna, Başbakan, ne zaman hakkında hazırlanan fezlekelerle ilgili gidip savcılığa ifade verirse, biz de düşüncelerimizi açıkladığımızdan dolayı açılan davalarla ilgili oturur, yine düşünür, değerlendirir ve bir karar alırız.

Ama şu anda ne TBMM Başkanı ile bu konuyu görüşmeyi düşünüyoruz ne de bu konuda savcılıklara ifade vermeyi düşünüyoruz demişdir......

TBMM'si Başkanı Sayın Köksal TOPTAN ise, Anayasanın 83. maddesinin "dokunulmazlığı" düzenlediğini, bu maddede Anayasanın 14. maddesine de atıfta bulunulduğunu anımsatarak, "14. maddenin; milletvekili seçilmeden önce belirtilen suçların işlenmesi halinde dokunulmazlığın söz konusu olamayacağını ve yargılamanın devam edeceğini hüküm altına aldığını" ifade etti.

Öncelikle, söz konusu 5 DTP'li Milletvekilleri, eğer yasal mevzuat gerektiriyorsa, hukukun ve yasanın gereğini yaparak, Sayın Savcıya gidip ifadelerini vermelidirler.......

Kendilerinin ifade vermelerini, Başbakanın ifade vermemesine bağlamamalıdırlar.......

Sayın Başbakanın da ifade vermesi gerekiyorsa, bunun da üzerine ayrıca tek başlarına ya da muhalefetle el birliği içerisinde gidebilirler ve gitmelidirler de......

Şimdi, olayı değerlendirilelim.......

Sayın TOPTAN'ın açıklamalarından, Milletvekillerinin seçilmeden önce " BELİRTİLEN SUÇLARI " işlemeleri halinde, Milletvekillerinin dokunulmazlık kapsamında olamayacakları ve yargılamalarının devam etmesi gerekeceği anlamı ortaya çıkmaktadır.....

Bu durumda, Sayın AYNA, Başbakan için, hakkında düzenlenen fezlekelerle gidip savcılığa ifade verirse, biz de bunu değerlendirir ona göre gereğini yaparız tarzındaki yaklaşımını bir noktada doğru, bir noktada ise hatalı buluyorum........

Doğru buluyorum, çünkü, söz konusu yasa maddeleri herkes için geçerli olmalıdır........

Yanlış buluyorum, çünkü, mevcut yasalara uyulmalıdır......

Bu nedenle de, öncelikle kendileri mevcut yasalar çerçevesinde hareket etmeli ve hukuka saygı göstererek, Savcılığa ifadelerini vermelidirler......

Sonrasında ise, Milletvekili seçilmeden önce kimlerin suç işlediğine dair iddialar var ise, Savcılıkların harekete geçmesi için çalışma yapmalıdırlar......

Yine çok önemli görüyorum, hukukumuz böyle bir uygulamaya cevaz veriyorsa, bağımsız olduğu her vesile ifade edilen yargımız, bugüne kadar Sayın Başbakan hakkında niçin işlem başlatmamışdır?

Çünkü, bugün basına yansıyan bir haberde, Sayın Başbakan hakkında, GÖREVİ İHMAL, ZİMMET, KAMU TAŞIMA BİLETLERİNDE KALPAZANLIK, RESMİ EVRAK VE KAYITLARDA SAHTECİLİK VE CÜRÜM İŞLEMEK İÇİN TEŞEKKÜL OLUŞTURMAK suçlarından 2 dosyasının bulunduğu belirtilmektedir......

Bu iddialarından sanırım bazıları ki, en azından, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık suçu, olasıdır ki, Sayın Başbakanın Milletvekili seçilmesinden önceki, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemleriyle ilgilidir.......

Sayın AYNA'nın ve arkadaşlarının dedikleri, Savcılığa ifade verilmesini gerektiren bir suç ise, Başbakanın yaptığı iddia edilen konular suç değilmidir?

Yasalarımız, ZİMMET, KALPAZANLIK, SAHTECİLİK VE CÜRÜM İŞLEMEK İÇİN TEŞEKKÜL OLUŞTURMAK suçlarını işleyen siyasilerimizi korumak üzere mi hazırlanmışdır?

Başbakan'da dahil olmak üzere TBMM'de bekleyen 316 dosya hakkında niçin işlem yapılmamaktadır?

Ya da yasalar buna engel deniyorsa, herşeyi düzeltmeyi beceren AKP İktidarı, muhalefetle el ele verip, yasaların önündeki engelleri niçin kaldırmamaktadır?

Ya da, İktidar partisi AKP buna yanaşmıyorsa, muhalefet niçin el birliği içerisinde hareket edip, DOKUNULMAZLIKLARIN KÜRSÜ İLE SINIRLANDIRILMASI konusunu gündemde tutarak, bunun değişmesini sağlamamaktadır?

Bu nasıl anlayışdır?

Sade bir vatandaş olarak umut ediyor ve diliyorum ki,

Türkiye Cumhuriyeti Savcılarımız, yasalarımızda ki bu açık noktaları iyi değerlendirerek yeri ve zamanı gelmişken, tıpkı Ergenekon soruşturmasında olduğu gibi, bu konu üzerine de giderek, hem bağımsız olduklarını hem de siyasetin etkisi altında kalmadıklarını göstereceklerdir........

DOKUNULMAZLIK ZIRHI, YOLSUZLUKLARIN, YOLSUZLUKLAR İSE YOKSULLAŞMANIN TEMELİDİR.....

ONUN İÇİN, DOKUNULMAZLIK, KÜRSÜ İLE SINIRLANDIRILMALIDIR.....








 
Toplam blog
: 407
: 877
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

15.12.1950 Mersin doğumluyum. İzmir Ticari İlimler Mezunuyum. Bir Kamu Kuruluşundan  Şube Müdürü ..