Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Haziran '12

 
Kategori
Çevre Bilinci
 

5 Haziran Dünya Çevre Günü

5 Haziran Dünya Çevre Günü
 

Dünya Çevre Günü


 

Endüstri ve kentleşme konusunda hızlı değişimler yaşayan yüksek risk düzeyine sahip bir bölgede yaşıyoruz. Tam ortasında olup da buna kayıtsız kalmamız beklenemez. Bilinçli olarak, 1990 yılından beri süren, kişisel çevre yolculuğumda çeşitli yerlerde mücadelenin içinde oldum.  Ama körmüşüm! Belki de; tam ortasında yaşadığım için fark edemedim. Ama Trakya bu sorunlara çok fazla gömülmüş ve geri dönülemez sınıra çok yaklaşmış bir bölge.
 
Çevre mücadelesinde önemli tepkiler ortaya koyması ile her an gündemde olan Çorlu Kent Konseyi de bu mücadeledeki araçlardan biri. Öyleyse, amaç ne? Amacımız, “sağlıklı bir çevre için el ele” vermek! Toplumsal farkındalık oluşturmak! Bu amaçları hedefleyerek çalışıyoruz.
 
Çorlu Kent Konseyi olarak “5 Haziran Dünya Çevre Günü” konulu BASIN AÇIKLAMASI da ‘üretim’ ve ‘tüketim’ odaklı çevre duyarlılığını gündeme getiriyor:
 
* * * 
Dünya, -milyonlarca canlının aynı anda, birbirlerine zarar vermeden yaşadığı- milyonlarca yıllık bir yaşam deneyimine sahip. Yaşam, doğa dediğimiz hassas dengeler sayesinde bu güne kadar süregelmiş. Milyonlarca yıllık süreçte insan nüfusu, hiç bu günkü kadar artmadı. Tarihin hiçbir döneminde bugünkü sayısına gelmedi.
 
İnsan nüfusu doğanın bizim için verdikleri ile doyamayacak kadar çoğaldı. Bu kadar çok insanı doyurmak da yetmiyor. Artık yaşamak için sadece yemek, su ve hava bizlere yeterli değil. Gelişen kültürel yapılar içerisinde isteklerimiz arttı. 50 yıl öncesinin insanı ile aramızda büyük uçurumlar var. Çocuklarımızın; 10 yıl öncesini bile beğenmeyeceği kesin.
 
Yaşamak için tüketmek; tüketmek için üretmek zorundayız. Bunları kontrolsüz bir şekilde yaparsak, ortaya çıkacak kısır döngünün sonu çok kötü olacak! Herkes yaptığı üretim ve tüketim konusunda bilinçli olmalıdır. Ne ürettiğini, ne tükettiğini iyi bilmeli.
 
Doğaya zarar vermeyen üretim ve tüketim süreçleri planlamak mümkündür. Bu süreçlerde miktar da çok önemlidir. Zararsız bir sürecin çok büyük boyutlarda işletilmesi de kirletici olabilir. Hiçbir zararı olmadığını bildiğimiz suyu aşırı içerek ölen insanları, buna örnek olarak verebiliriz.
 
1-  Kirliliğin en önemli nedeni: Plansızlık ya da planlanan süreçlerden taviz verilmesidir.
 
2-  Çok büyük üretim tesislerinin yapılması,
 
3- Büyük santrallerin, fabrikaların, atık havuzlarının, çöplüklerin, baraj göllerinin bir noktada yoğunlaştırılması,
 
4-  Tek bir tür tarımsal faaliyetin çok geniş alanlarda yapılması,
 
5- On binlerce hayvanın bir depoya kapatılması ya da
 
6- En acısı: Milyonlarca insanın birkaç kilometre çapında bir alana doldurularak kentleşme adıyla ölüme mahkûm edilmesi,
 
İnsanoğlunun endüstrileşme ve kentleşme adıyla yaptığı hatalardan bazılarıdır.
 
Endüstri tesisleri işletmelerin duvarları ile sınırlı değildir. O işletmenin servis aracından atık malzemesine; yemekhanesine sebze getiren bahçeden ürünlerini satan mağazaya kadar birbirine geçmiş, girift bir yapı mevcuttur. Kentleri, kasabaları ve köyleri de yaşam alanları ile sınırlı birer yapı olarak göremeyiz. İçme suyunun alındığı nehirden, atık suyunu gönderdiği kanala; köylünün traktörüne koyduğu mazottan, eskimiş tekerleğin gittiği boş araziye ya da geri dönüşüm noktasına; içtiğimiz gazozun şişesinden kahvaltıda yediğimiz yumurtanın koyulduğu karton kutuya kadar…
 
Bunların hepsi; endüstrileşme ve kentleşme modelimizin planlarında yerlerini bulması gereken olgulardır.
 
Kirletilmiş bir ortamda yaşamak da, başkalarının kirlettiğini temizlemek zorunda bırakılmak zulümdür! (Buna kendi pisliklerimizi de dâhil edebilirsiniz.)
 
Bu zulmün nedeni: Çağdaş Çevre Felsefesinin de temelini oluşturan KİRLETEN ÖDER kuralını “parasını veren istediği yeri istediği gibi kirletir” şeklinde yorumlayan çarpık anlayıştır. Bu anlayış, yerini; KİRLETEN TEMİZLER ve KİRLETMEMEYİ ÖĞRENİR kuralına bırakmalıdır.
 
Kirlilik en önemli sorunumuzdur! Bu sorunun temel nedeni üretim ve tüketim faaliyetlerimizdir.  Bizler ürettikçe ve tükettikçe çevremizi kirletiyoruz.
 
İnsan dışında bir kirleticisi yoktur! İnsandan önce yoktu ve insandan sonra da olmayacak! İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellik: Düşünebilmek deniliyordu… Günümüzde bunu değiştirmeyi başardık. Artık: “İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellik çevresini kirletmesidir!” diyoruz! Bunu değiştirmek, insanı -tekrar- doğanın bir parçası haline getirmek zorundayız.
 
Bu acı gerçeği, Dünya Çevre Gününde, insanca yaşama isteği içerisindeki, çevresine duyarlı, sağlıklı bir çevrede, sağlıklı bir toplum olarak, huzur içerisinde yaşamak isteyenlere hatırlatıyoruz.
 
Bizler etrafımızda olup bitenlere duyarsız kaldığımız müddetçe haklarımızın gasp edilmesi devam edecektir. Her konuda olduğu gibi çevre konusunda da el ele vermemiz gerekiyor.
 
İşte bu yüzden, elimizi uzatıyoruz ve “sağlıklı bir çevre için el ele” diyoruz.
 
* * *
 
Teknolojiyle iç içe olup kullanmamak olmaz.  Artık twitter adresim var http://twitter.com/muratsevgi Adresinden beni takip edebilirsiniz.
 
Teknolojiyle iç içe olup kullanmamak olmaz.  Artık twitter adresim var http://twitter.com/muratsevgi Adresinden beni takip edebilirsiniz.
 
Hep sevgi ile kalın.
 
Murat SEVGİ
http://twitter.com/muratsevgi
 
 
 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..