500'üncü blog!

MB ailesine katıldığım tarihten bu yana birçok bloglar yazdım. Birkaç kişi ile yüz yüze görüşme olanağı elde ettim. Bazıları ile de görüşemediğim halde uzaktan da olsa onları da yakından tanıma fırsatı elde ettim.

Devamlı olarak ne kadar blog yazmışsım takip ederim. Hangi bloglarım okunuyor. Kimlerden yorumlar gelmiş. Beni fazla eleştirenleri bile yayına vermeye çalıştım. Bazen de teknik hatalar sayesinde yorumlarım silinmiş olabilir. Bana gelen yorumlarım kaza ile silinmişse bana o yorumları gönderen arkadaşlardan da özür dilerim.

MB çatısı altında yazmak çok güzel bir şey. Ben şu anda bunu beş yüz’üncü kere yaşıyorum. Kolay değil. 500 adet blog yazmak.

İnsan bazen yazmak istemiyor.

Bazen de bilgisayarın başından da kalkmak istemiyor.

Bundan böyle insanlara hizmet olmalı blog yazılarımız. İnsanlara bilgi vermeli. Araştırmalı ve en doğrusunu bulmalıyız. Bunu da internet ortamında sağlayabilir gerekli bilgileri toparlar bizleri okuyanlara kısaca da olsa aydınlatabiliriz.

Her Cumartesi günleri yayına verdiğim Şampiyonlar geçidi Süper Ligimizin tarihini dizinin yarısı aştık. Ben böyle çalışmaları yapmaktan büyük zevk aldım.

Gazetemiz Milliyet’te arşivini geniş tutarak internettin bağlandığı 1997’den değil de yayına ilk çıktığı 1950 yılından başlayarak günümüze kadar bizlere arşiv hazırladı.

Bize ne gibi faydası olur diyebilirsiniz. Ben burada birkaç çalışma yapmak istiyorum. Belki size ilginç gelebilecek nostaljiler yaratabilirim bundan sonra ki bloglarım da. Bakalım zaman ne gösterir.

Aklıma geldi. Nerden geidise. Biz çocukken büyüklerimiz 1000’nin yarısı kaç yapar diye sorarlardı. Bizler de cevap olarak 500 diye yanıtlardık. Büyüklerimiz bizleri yanıltırlardı. Şöyle ki dört, yüz yirmi beş derlerdi. Tabi bizim o bildiğimiz 425 değil 4 tane 125 olarak sonra ima ederlerdi sonradan.

İster 5 tane yüz deyin ya da 4 tane 125 deyin.

Arkadaşlar sizleri bilemem. Ben 500 dedim.

Daha nice 500 bloglarda görüşmek üzere.