Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ocak '17

 
Kategori
Şiir
 

6 Ocak 2017 İstanbul karı, ya da Elhan-ı Şita

6 Ocak 2017 İstanbul karı, ya da Elhan-ı Şita
 

Osmanlı İmparatorluğu zamanında karlı bir pastoral manzara


2016 - 2017 kışının ilk karıyla 6 Ocak Cuma gününün akşam saatlerinde, üstelik de pek şedîd ve pek kesif bir şekilde, müşerref olan İstanbul nam megapol, bu satırların tarihe not düşüldüğü 7 Ocak 15.00 sularında, kelimenin tam ve hakiki manasıyla, 'Kar Mareşal'e teslim olmuş vaziyette idi.

Trafikte yaşanan sıkıntıların, seyrüsefere çıkan araçların büyük ölçüde azalmasıyla, şimdilik izale olmuş gibi göründüğü şehrimizde, bazı semtlerde yaşayan sakinler, elektrik kesintilerinden mutazarrır ve müştekidirler. Şiddeti kâh azalıp kâh artan kar yağışının ise, zaman zaman sür'ati artan rüzgârla birleşerek, dışarıya çıkmaya teşebbüs eden hemsehri ve misafirlemizi müşkil vaziyetlere sokmaya devam ettiği müşahade edilmekte ve deneyimlenmektedir.

Bu satırların hakir yazıcısı, okunulmakta olan blogunu, poetikasını ve yüksek sesle eylediği şiir kıraatını pek çok beğendiği İsmet Özel'in 'İstanbul ve kar münasebeti' hakkındaki bir neşriyatıyla itmam etmeye çalışacaktır efendim.

İsmet Özel'in kurucusu ve başkanı olduğu İstiklâl Marşı Derneği'nin sitesinde (http://www.istiklalmarsidernegi.org.tr/), eski ve pek hoş bir geleneğimizin ihyasına teşebbüs edildiğine şahit olduk. Lâkırdının devamını, mezkûr derneğin sitesinden aldığım izahatla getiriyorum:ismet özel ile ilgili görsel sonucu

'Eskiden İstanbul'a senenin ilk karı düşünce o gün matbuattaki İstanbul gazetelerinin birinci sayfasında Cenab Şehabeddin'in Elhan-ı Şıta (1897) şiiri neşredilirmiş (Derneğimizin hazırladığı "Elhan-ı Şıta" kitapçığı pek yakında neşrediliyor.)

Biz de bu terkedilmiş geleneğin kıymetini tebarüz ettirebilmek için İstanbul'a karın düşmeye başladığı ilk saatlerde "Elhan-ı Şıta" şiirini Genel Başkanımız Şair İsmet Özel'in sesinden yayınlamayı münasib bulduk.'

Burada, İsmet Özel'in onu kıraat ettiği videoyu vermeden önce, araya giriyor ve başlığı 'kış nağmeleri, kış ezgileri' anlamına gelen şiirin tamamını aşağıda paylaşıyorum:

cenap şahabettin ile ilgili görsel sonucu

Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş;
Eşini gaib eyleyen bir kuş
gibi kar
Geçen eyyâm-ı nevbahârı arar...
Ey kulûbün sürûd-i şeydâsı,
Ey kebûterlerin neşîdeleri,
O bahârın bu işte ferdâsı:
Kapladı bir derin sükûta yeri
karlar
Ki hamûşâne dem-be-dem ağlar!

Ey uçarken düşüp ölen kelebek,
Bir beyâz rîşe-i cenâh-ı melek
gibi kar
Seni solgun hadîkalarda arar;
Sen açarken çiçekler üstünde
Ufacık bir çiçekli yelpâze,
Nâ'şın üstünde şimdi ey mürde
Başladı parça parça pervâze
karlar
Ki semâdan düşer düşer ağlar!

Uçtunuz gittiniz siz ey kuşlar;
Küçücük, ser-sefîd baykuşlar
gibi kar
Sizi dallarda, lânelerde arar.
Gittiniz, gittiniz siz ey mürgân,
Şimdi boş kaldı serteser yuvalar;
Yuvalarda -yetîm-i bî-efgan! -
Son kalan mâi tüyleri kovalar
karlar
Ki havâda uçar uçar ağlar!

Destinde ey semâ-yı şitâ tûde tûdedir
Berg-i semen, cenâh-ı kebûter, sehâb-ı ter...
Dök ey semâ -revân-ı tabiat gunûdedir-
Hâk-i siyâhın üstüne sâfî şükûfeler!

Her şâhsâr şimdi -ne yaprak, ne bir çiçek! -
Bir tûde-i zılâl ü siyeh-reng ü nâ-ümîd...
Ey dest-i âsmân-ı şitâ, durma, durma, çek.
Her şâhsârın üstüne bir sütre-i sefîd!

Göklerden emeller gibi rîzân oluyor kar,
Her sûda hayâlim gibi pûyân oluyor kar.

Bir bâd-ı hamûşun per-i sâfında uyuklar
Tarzında durur bir aralık sonra uçarlar.

Soldan sağa, sağdan sola lerzân ü girîzan,
Gâh uçmada tüyler gibi, gâh olmada rîzân,

Karlar.. bütün elhânı mezâmir-i sükûtun,
Karlar.. bütün ezhârı riyâz-ı melekûtun...

Dök hâk-i siyâh üstüne, ey dest-i semâ dök,
Ey dest-i semâ, dest-i kerem, dest-i şitâ dök:

Ezhâr-ı bahârın yerine berf-i sefîdi;
Elhân-ı tuyûrun yerine samt-ı ümîdi! ...

İsmet Özel'e kulak kesilmeden önce, bir hususa daha referans vermenin elzem ve ehemmiyetli olduğunu düşünüyorum; 17 milyona eriştiği sanılan yaşayanıyla İstanbul'un, bu gibi durumlarda ortaya çıktığı üzere, bütün sakinlerine her durumda kabul edilebilir bir konfor alanı sunabilecek alt yapıya sahip olmadığı ortadadır. Söz konusu şiddetteki bir kar afetine muhatap olduğunda, İstanbul'da ortaya çıkan manzaraların teşkil ettiği büyük resmin, ne yazık ki ve mâ-teessüf, Cenap Şehabettin'in yukarıdaki dizelerde resmettiği şiirsel atmosferle uzaktan yakından bir alâkasının olmadığının altını çizip, İsmet Özel'in sesinden, bahse konu o 'Elhan-ı Şita' şiirini dinleyerek bitiriyoruz muhterem kârîm:

https://vimeo.com/81543808?ref=fb-share&1

 
Toplam blog
: 297
: 1623
Kayıt tarihi
: 29.08.11
 
 

1958 Fatih / İstanbul doğumlu. Etiler Lisesi ve İTÜ Maden Fakültesi Petrol Mühendisliği Bölümü me..