7 Haziran' dan 1 Kasım'a ne değişti?

7 Haziran seçim sonuçları; Muhalefet liderleri ve siyasileşmiş aktörlerin her şeyi, açık ve yekten söyleyebildiği ortamı beraberinde getirdi. "Bana görev verilsin 1 saatte hükümeti kurarım." "Seni başkan yaptırmayacağız." gibi söylemler ve daha ötesi... 7 Haziran gecesi yürek yemişlik, yerini 1 Kasım akşamı sukünete bıraktı. Nasıl mı? Hiç birimizin beklemediği ve 49 buçuk kere maşallah dedirten bir zaferle. Peki sizce 1 Kasım' dan sonra ne değişti? Bugünlerde onu daha net görüyoruz. 7 Haziran sonrası AK Partinin çöküşünü bekleyenler, 1 Kasım sonrası dirilişi hesaplayamadı. 6 Haziran gecesi bir gazetenin sosyal medya hesabından HDP' ye oy isteyenler, Fetö' yu her platformda koruyup kollayanlar bugünlerde "Cemaatle mücadele dahil her şeyde yanınızdayız."  diyorlar. "Hükümet' in olumlu yönlerini yazmıyordum. Ama artık yazacağım" diyen yazarlar gibi mesela... Peki ya bu ağız dolusu kin kusan şahıslar ne oldu da birden devletçi oldu? işin sırrı seçim sonucunda mı  yoksa şahsi rantta mı? Bu konu da çizgisini bozmayan Fethullah Terör Örgütünün lideri ve sonuç karşısında ağzından bu kez Hayır'ı bile çıkartamayan Bahçeli oldu sanırım. 

Halkın sağ duyusunu 5 aylık süreçte ellerine geçen bir fırsatmış gibi görerek zırhlarını giyenler, 1 Kasım'da halkın yine sağ duyusu karşısında ve AK Partinin ışığında adeta yandı, terledi. Halk, o ışığa öyle bir akım gönderdi ki, seçmen değil ama karşısında her şeye hayır diyenler, uzlaşmacı gibi görünüp hiç bir akıl ortaklığına gelemeyenler, elindeki silahı kurmaca bir sevgi ağacının arkasına saklayanlar, kendinden olmayanların evlerine ateşler düşürmeye çalışırken çatılarını başlarına yıkılanlar yandı bitti kül oldu. İşte azizim, bu masal klasik biter. Nasıl mı? Su nerede inek içti, inek nerede dağa kaçtı, dağ nerede yandı bitti kül oldu. Ama üzülmeyin. Azimli sıçan duvarı delermiş. Vazgeçmeyin. Demokratik bir ülkede sağlam bir muhalefet de lazım. İşte sorun da burada.Bu kılıfa uyan yok. Bizim derdimiz 49,5'u 50 yapmak değil. İnsanın yürüdüğü yolda ilerlerken dinleneceği duraklar değil sadece, bazen bir arada çalışabileceği, kendisini ve ülkesini ileriye taşıyabilmek adına elini uzatan muhalefetler de arıyor gözü.

Gelelim sonuna... 1 kasım bize ne mi kazandırdı: İlk günkü aşkla her birlikte bu ülke için, bu ülkenin her bir vatandaşı için istikrarlı çalışmayı kazandırdı. Burada AK Parti değil, Türkiye kazandı. Nereden belli, sömürgeci ülkelerin rahatsızlığı sizin için iyi bir referans sayılmaz mı? İşte azizim,görüyorsun ya; olması gereken sadece 5 ay gecikti.