7 Haziran’a narin dilekler

Evveliyatta – çok da evvel değil şunun şurasında birkaç yıl öncesine kadar, sonuçta kaç yıldır yaşıyoruz ki zaten daha – bir şeylere çok şaşırıp “aaa bir yaşıma daha girdim” şeklinde sayısız yaşıma girerdim bol keseden. Ancak gerçekten bir yaşıma daha gire gire şaşırma durumum azalmaya başladı o günlerdeki sistematiğin tam tersine. Hele hele 30’lu yaşlarda “nedense hiç şaşırmadım” göz devirmeleri ve imalı dudak kıvırmalarıyla başta şunu söyleyebilirim ki 30’lu yılların joker kazanımı kanımca “hayatta hiçbir şeye şaşırmamak.” Ermek mi derseniz elbette değil; bence ergenlikle başlayan girift özümseme ve kanıksama atılımlarının olasılık bilimi, realistik görmüş geçirmişliği ile ivme kazanan çarkında bir ergin bir çok bilmişliği…

 

Çok bilmişlik dediysem ukalalık değil lafı da hemen gelişinden anlamayın. Bu kulaklar neler duydu, bu gözler neler gördü, bu gönül neler çekti.. serzenişleriyle hazırlığı yaşlılığa.. E yalan da değil hani, dedim ya o ilk “bi yaşıma daha girdim” zahirî yaşına hiç girmeyecektik. Girdaba o yaşla kapıldık ilkel saflığımızdan çıkıp. 30’larda artık şaşıracağımız bir çok şeyi tanıklık ederek geride bırakmış bir sosyal bilmiş, psiko – pişkin haline gelmiş bulunmaktayız. Amma  ve lakin içimizde bir yerlerde “Girilmez” kuralıyla da tonla gizli odalarımız var hiçbir tecrübenin, yanılışın, yaşanmışın kapısının bile önünden geçemediği. Sanırım yaşama gücünü ve “her şeye rağmen…” ile başlayan bir çok tanımsız güdülenmenin kaynağı orada. Mutluyum ki çok odam var böyle aralarda bir yerde. Bir de pek çok evim varmış yıldız haritamda. Sanırım onlar da böyle bir şey olmalı. Gönülden ve evrenden yana şanslıyım neyse ki… Ardında sonsuzlukla beni karşılayan ne çok muhterem mülküm var varlığımda ve uzaydaki yansımamda.

 

Anlayacağınız size doğduğumdan beridir yaşadıklarımı anlatmaya, ikna etmeye, ortalama tanımınızın uzağındaki bir izdüşümüne koordinat belirlemeye ikna etmeyeceğim. Biliyorum ki “yazsam roman olur” klişesi kimsede bir merak uyandırmayacaktır. Zaten herkesin hayatı da öyle yazsa roman olur, aman efendim film olur da bitmek bilmez kıvamında da değil. Ama şu var ki hayatından romanlara, filmlere konu olabilecek en az bir veya benim gibi birçok :p -yazar burada resmen benmerkezcilik yapıyor- sahne çıkar mutlaka. E boşuna yaşamıyoruz o kadar dimi ama:)

 

Böyleyken böyle.. Bugüne dek en büyük yaşımda, kalan ömrümün yaşlarının henüz başlangıcındayım. Doğum tarihimden itibaren kulaklara küpe, dillere destan, evlere şenlik, evlerden ırak, dostlar başına, düşman başına, ibretlik, parmakla göstermelik, yaz gününde kar, kışta günlük güneşlik, meleklerin fısıltısında, şeytanın tebdili kıyafetinde, maskeli gezegende, sahtelik tuzaklarından korumalı ilkelerle.. neler var söylenecek neler. Sussam içimdeki deniz, söylesem hep bildikleriniz..

 

Kısaca; bir yaş daha büyüdüm olgunlaştım. Kırklara, altmışlara biraz daha yaklaştım. Mumlar çoğaldıkça dilek haklarımı da çoğalttım. O zaman müsadenizle birazına başlayalım:)

 

Bundan sonraki şaşırmaların çok tebessümlü mucizeler için olsun, saçlarım hep olsun da beyazlar ne zaman düşerse düşsün, kırışıklıklarım çok fazla gülmekten çıksın, sevdiklerim hiç yanımdan ayrılmasın. Tırnaklarım daha güzel uzasın, beğendiğim kıyafetin bana göre bedeni hep olsun.  Kırmızı ruj ve oje hep moda olsun, simli pullu kıyafetler podyumlarda daha çok boy göstersin. Aslında öyle de olmasın hep vazgeçtim. Ben ikizler burcuyum her an her şeyi isterim:)

 

Güzelliğim şarapları kıskandırıp, namım yıldızlarına yıldız katsın, nazarlar kem gözler benden uzak, ışıltılı gözler hep üzerimde kalsın..

 

İlgilerimin her biri  beceriye dönüşüp, başarılarım artsın. Tangodaki enerjim, fotoğraftaki gözüm, güzel haberler için kulağım, yazılardaki kalemim gücüne güç katsın, su gibi aksın.

 

Empati kanallarım hep açık kalsın ama çok da kahrolup her seferinde faydasız duygu sellerinde boğulmasın. İnsanlar beni mümkünse doğru anlasın, yanlış anlamaların hepsi ilk 30’da saklı kalsın. Özüm ve sözümdeki iyiliği, her muhatabım bilsin, bilmeyen yanımdan gitsin. Kediler artık bana bulaşmasın, başta canım Karamelim tüm köpekler çok yaşasın, Şakir’in de hatırı kalmasın :)

 

Tüm sevdiklerime, Kendime, kırlangıçtan keçiye bütün kendi halindeler afiyet, sıhhat, sonsuz saadet, bin bereket, nice meziyet, hatır, kadir kıymet, doyulmaz sohbet, dilediğimiz her şey aslımızla suretimizle yansımamızla, gölgemizle yeri doldurulamaz bir mevcudiyet ver.

 

Güzel yıllara, nice yaşlara o zaman,

 

İyi ki doğduğumu düşünen herkese peşinen teşekkürlerimle..