8 Mart; Doğu ile Batının savaş alanı kadın bedeni.

Haydi birazda sistemi savunalım bu akşam. Düzen adamı desinler varsın… 

Ayrıntılara girmeyelim, kadına şiddeti tek tek herkes biliyor zaten… Bilinense bu zulmün evlerden dışarı taşanı, gazetelere çıkanı, aydınlatılanı ve saklanması mümkün olmayanı… Buzdağını biliyoruz aslında… Nereden mi? Yüreğinize sorun, o daha çoğunu bilir… Anamızı biliriz, kız kardeşimizi, canımız kız arkadaşlarımızı, dostlarımızı biliriz (kadın olanları) diyeyim… Çoğu kez, en az bin kez, onları erkeklere karşı koruma duygusuna kapılmışsınızdır… Hatta bu erkekler çoğu kez en yakınız olmuştur… Hatta babanız, kardeşiniz, dostunuz, bacanağınız, amcanız dedeniz ve vs vs… 

Doğu kültürünün bu kadın üstündeki zulmüne değişik bir yerden bakmak istiyorum ben… Erkekler bu gücü nereden alıyor? Küçük bir köye dönen Dünyada bu zulüm bilinse de Şark erkekleri nasıl bu kadar rahat ve ‘’erkek’’ler? 

Genel olarak Dünyada özel olarak Ülkemizde bu işkence ideolojik olarak savunuluyor… Erkekler/miz bu kadar rahat çünkü… Onları ideolojik olarak (vicdandır) yaptıklarının doğru olduğuna inandıran, yargılamayan, destekleyen bir dev yapılar var... Bu dev yapı içinde neler yok ki; Sistem ve Batı ile kavga eden herkes bu dev yapı içinde… 

Doğu işte bu Batı ile savaşını Kadın bedeni üzerinden yapmaktadır… Batı (kapitalizm) kadını özgür bırakma adına, kadın bedenini olabildiğince kullanmaktadır… Doğu ise kadın bedenini saklamakta, onu yok saymakta, kadın bedenini mülkü saydığı için her türlü işkenceyi mübah saymaktadır… 

Bu savaşta ben tarafım… Kapitalist ideolojiyi savunmasam da, kadına göreceli bir özgürlük kazandırdığına inanıyorum… Genel olarak Doğu (din çok öneli değil, hepsi aynı) özel olarak ülkemizde Cumhuriyete karşı tavır alanların ortak paydaları, kadına karşı duruşlarıdır… Kendileri İtalyan gibi düşünmelerine, giyinmelerine, yaşamalarına karşın destek aldıkları kadınların yerel kalmasından hiç rahatsız olmamaktadırlar… 

Yerel kalmak ise bin yıllık yaşamın karşılığı bir yaşamdır… Cumhuriyete karşı çıkanların, Etnik politika içinde olanların (karşı söylemleri tek kelime ile kadını aşağılamaktır; Kadına yeni kimlik kazandırıyorlarmış: Yani kadın zaten kimliksiz diyorlar.) gönül rahatlığı içinde cinayet işleyebildikleri bir alandır burası… Katilde maktulde kendileri oysa… 

Şarkta erkek, kadını hapsedip kapısında nöbet tutan gardiyandır… Kimin mahkum olduğu zaman içinde anlamını yitirmiştir… Kim kimi beklemekte, kimin suçu ne belirsizdir… Herkes mahkumdur!