- Kategori
- Kültür - Sanat
80 yaşında ressam olabilir ama 50 yaşında şarkıcı olmaz; ses bu, boğazdan çıkıyor
Tabii ki bu ölçü bildiğimiz klasik tarzda şarkı türkü söyleyenler için. Yaşlı olup çeşitli tarzda şarkıcılar var. Türkü okuyorsun mesela, belli bir yaşa gelince ses değişir kalınlaşır, daha da kötüsü eskisi gibi güçlü çıkmaz. Eskiden ben bağıra bağıra şarkı söylerdim, şimdi sesim çıkmıyor.
Eski şarkıcıların/türkücülerin o zamanların hatırına ve biraz da onları kırmamak için yaşlandıklarında hala müzik yapmalarına izin vermek (dinleyiciler izin verir, dinliyorsanız izin veriyorsunuz demektir) doğru değil; eski kasetlerini dinleyelim, pleybek yapsınlar. Ben bu durumda bir sanatçı olsam sahneye çıkmam.
Bunlarda unutulurum korkusu var… Şarkıların türkülerin söylendiği sürece unutulmazsın. Yani unutulmazsan unutulmazsın. Demek ki kendinden emin değilsin. Senin çağında seni dinleyenler yaşadığı sürece varsın. Sonrasını bilemem. Hem sonsuza kadar unutulmazlık yok. Alt tarafı türkücüsün. Kıyamet günü seni mi dinleyeceğiz. Yine de bu acımasız eleştiri biraz ağır oldu. Sanatlarına âşık olabilirler. Amaçları şöhret değildir, belki sanatlarından ayrı kalamıyorlar. Ama ne olursa olsun 60-70 yaşında birinin çıkıp şarkı/türkü söylemesi hoş değil. Biz Neşe Karaböcek’i star olduğu çağlarda hatırlamak istiyoruz.
Biyolojik durumunuzla ilgili bir konuda sanat yapıyorsanız o sanatı biyolojik durumunuzun izin verdiği ölçüde yapabilirsiniz. Aksine ısrar ederseniz alkış yerine homurtu duyarsınız!