Aday adayları var ama

12 Haziran 2011'de yapılacak olan milletvekili genel seçimi için, aday adayları tek tek adaylıklarını açıklıyor. 

Her biri aday adayı olduğu partinin ruhuna uygun, özelikle de kafiyeye uymasına dikkat ederek birer solaganla yola çıkmış durumda.Tabi slogan ve kafiye çok önemli. Ne de olsa bu halka hizmeti, kafiye ve slogan getirecek. Her gün seçim turu diye, gerekli, gereksiz ziyaretlerde bulunuyorlar. Ee tabi buda önemli, tıpkı kafiye ve slogan gibi...Yoksa nasıl haber konusu olarak gündeme gelip gazete ve tv lerde boy gösterecekler? 

Bir adım sonrası halkın içine girmek...Öyleki sizin kediniz kaybolsa yada tavuğunuzun ayağı kırılsa, ziyarete gelecekler. Biran önce kedinizin bulunması, tavuğunuzun sağlığına kavuşması için, ellerinden gelen desteği verip 'daha vekil olmadan halkın sorununa, sıkıntısına çözüm ürettik' diyecekler. Ne de olsa hallkla iç içe olmak lazım, onları dinlemek, anlamak lazım. 

Acaba o aday adaylarının hangisinin, Antalya'daki eğitim, sağlık, ulaşım gibi sıkıntılara, sorunlara dair bir projesi, açıklaması ve çözüm üreten konuşması var? Ben söyleyeyim hiç birinin... 

Şimdi bu adayalara iyi bakın, dokunun, dünya gözüyle doya, doya görün. 

Onlar; Milletvekili seçildikten sonra, siz onlara ulaşamayacak, onları göremeyecek, ve onlara dokunamayacaksınız...Onlar size direk gelecekler. Siz; Seçtiğiniz, Ankara'ya gönderdiğiniz vekille, görüşmek için, araya hatırı sayılır birilerini koyacak ve belkide görüşemeyeceksiniz....Aradaki farka bakarmısınız? 

Seçim için kapınıza gelen, yer sofranızda size eşlik eden o adaylar, sizden vekaleti alınca, gökyüzünde erişilmez birer yıldız olacaklardır. Malesef ki bu erişilmezlik, sadece milletvekillerimiz için geçerli değil, siz den oy isteyerek herhangi bir koltuğu, 'işgal' edenlerin de yapmış olduğu, ' kimlerin sayesinde gelmiştim inkarcılığıdır'