01 Ocak '17
- Kategori
- Ekonomi - Finans
Bankalarda pazarlama anlayışı ve tüketici kredisi pazarlaması

-
Tarihi gelişimine bakıldığında, bankacılıkta pazarlama faaliyetlerinin daha çok tutundurma karması üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. 1990’lı yılların başından itibaren ise ürün yönetimi, satış kültürü yaratılması ve şubelerde geliştirilen satış programları, pazarlama faaliyetlerinin yoğunlaştığı konular haline gelmektedir. 21. yüzyılı yaşamaya başladığımız bu dönemde yeni ekonomi olarak adlandırılan ve tüm dünya ekonomilerini etkisi altına alan akım, mevcut ekonomik düzende işletme davranışlarını da gittikçe artan bir oranda müşteri merkezli hale getirmiştir. Müşterilerle uzun dönemli ilişkiler kurmak ve bu ilişkileri sadakate dönüştürmek, bu yeni akımla birlikte karlılığın anahtarı haline dönüşmüştür. Bireysel bankacılık alanında önemli bir hizmet olan tüketici kredileri bankacılık sektörünün 1990 yıllarda yaygın uzmanlık konularından biri olmaktadır.
Tüketici kredilerine yönelen banka sayısındaki artış bu alana aktarılan kaynaklarında büyümesi sonucunu doğurmuştur. Zorunlu ihtiyaçlar dışındaki birçok mal ve hizmetlere ihtiyaç duyan tüketicilerin tümü bu ihtiyaçlarını karşılayacak sınırlı kaynaklara sahiptirler. Hızlı değişen ve gelişen bir ekonomik sosyal hayatta tüketiciler, mevcut kaynaklarıyla karşılayamadıkları ihtiyaçları gidermek için ilerideki gelirlerini şimdiden kullanmanın yollarını aramakta, ileride elde edebilecekleri refahı, bugünden yakalama çabasına girmekte ve böylelikle belli bir hayat standardını tutturmak ve eldeki imkânlarla sahip olamadıkları mal ve hizmetlere ulaşmak istemektedirler. Dolayısıyla ilerideki gelirini bugünden kullanma isteği, tüketicinin kredi kullanmasını zorunlu kılarak, gündeme getirmiştir.