Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Eylül '09

     
    Kategori
    Kültürler
     

    Geçmişini unutma

    Songünlerde bir "açılım"dır gidiyor. Kime sorsam ;ucu açık mı, kapalı mı? diye pek bilenede rastlamadım. Allahtan şu bilgisayar ve ona bağlı olarak internet denilen şey icat edilmişte rahat nefes alıyoruz bari. Eğer varsa bir bilgisyar yakınlarınızda, gir google arama motoruna sor ne istersen. Çok geçmeden merakını giderecek yanıtları bulabiliyorsun.

    Bundan 5-6 ay öncesiydi ; bilgisayar başında sörf yapıyorken aklıma doğduğum köy geldi. Amasya ili Merzifon ilçesi Hırka köyü. Yazdım açılan yere, bastım 'enter'e . Ne görsem beğenirsiniz ? Köyümün sitesi karşımda. Değişik yerlerden çekilmiş resimleri, lakaplar, yöresel kullanılan kelimeler. İçim birhoş oldu. Hele *Kaybettiklerimiz* başlığı altında mezarlıktan çekilmiş resimlerde mezar taşlarında okuduğum isimleri görünce dugulanmadım dersem yalan olur.

    Köyden göç edip büyük kentlere yerleşen benden sonraki kuşağın çocuklarının kurmuş olduğu sitenin birde grupu var. Üye sayısı şimdiki köyde yaşayanların 3-4 mislisi kadar. Derken; başaldık yazışmalara gençlerin hepisi pırıl, pırıl ve de cıvıl, cıvıl . Bilgi donanımları ve eğitimleri yüksek seviyede ayrıca hepiside müthiş Atatürkcü. Çocukluk anılarımı anlattım onlara zaman, zaman. Anılarda geçen isimler ve lakaplar onların ya babası veya dedeleri çıktığında; sevinip yazdılar "hadi bir daha anlat" diye. Sanal alemde olsa kaynaştık biribirimizle. Kimileri amca, kimileride dede diye yazdı formdaki cevaplarına.
    Hepisinden gelen ortak bir mesaj vardı. Özlemişlerdi doğdukları köyü ve o köyün kültürünü. Sorularla öğrenmek istiyorlardı, aleviliği. Çünkü köy bir alevi köyü. Müsaiplik nedir, ikrar almak nedir, edep erkan nedir, bilmiyorlardı cemin nasıl yapıldığını. Ama öğrenmek için can atıyorlardı. Çünkü onlar büyük kentlere göç etmenin sonunda asimilasonu yaşıyorlardı. Mezhepçiliğe karşı olduklarından sünniden kız almışlar, kız vermişler. Çocukları olmuş . Kürtmüsün Türkmüsün diye sormamışlar sevgi ile çarpmaya başlayınca o gencecik kalpleri.
    Herşey yaşanarak öğrenilir düşüncesinden yola çıkarak köyümüzde bir festival(şenlik) düzenlemeye karar verip komiteler oluşturduk. Köy muhtarı ve köyde yaşayan gençlerle iletişime geçip tarih belirledik. Her yıl Ağustos ayının ikinci hafta sonuna denk gelen Cumartesi ve Pazar günlerini Hırka Köyü-Hükkaşe Sultan Şenlikleri adı altında düzenleyip bir araya gelerek yöresel yemekler yeyip ve geleneksel halk oyunlarımızı icra edip barış ve kardeşlik mesajları vermek istedik. Hükkaşe Sultan, köyümüzün girişinde tarihçesi; Hz. Muhammed zamanında yaşayıp Anadolu'ya islamı yaymak adına bizzat Peygamberimiz tarafından görevlendirilmiş ulu bir kişi olup türbesi her yıl hacca gidecek kimseler tarafından hac yolculuğu öncesi ziyaret edilir.

    Köyümüzde yaptığımız iki günlük şenlikte Cemevinde düzenlenen cem törenine katılan yaşlısı ve genci örf ve ananelerini yaşamanın tadını çıkardılar. Kafalarına takılan tüm soruların yanıtlarını bige dede ve aşıklardan aldılar. Gece düzenlenen müzikli eğlencede doya, doya oynadılar, çaldılar, çığırdılar. Sabah kahvaltısına haşhaşlı çörekle keşkek yemenin tadına vardılar. İki günün sonunda hiç canları istemez isede Ankara, İstanbul, İzmir ve diğer kentlerden gelenler kendilerini bekleyen işlerinin başına dönmek zornda kaldılar. El sallarken biribirlerine *seneye buluşuruk inşallah*diyorlardı avazları çıktığınca bağıra çığıra.

     
    Toplam blog
    : 1
    : 822
    Kayıt tarihi
    : 10.09.09
     
     

    1947 doğumlu emekli hv. asb.(1965/6) 1988 yılında emekli olup İzmir'e yerleştim. Evliyim 2 kız bir e..