İnsanları susturmak için hizmet yolunda ilerlemeniz yetmez miydi?

Sosyal paylaşım sitesi Twitter'in kapatılması kararının, Şair ve Yazar İsmet Özel adına açılan sahte hesap üzerine alındığı belirtildi. "Twitterın hiç bir gerekçeye maruz kalmadan kapatılmayacağını bilen RTE bakın nasıl bir yol izlemiş bugüne kadar insanların düşüncelerini Kısıtlama ve insanları ötekileştirme politikasında büyük adımlar atan RTE 20 Mart akşamı Twitter'ı Mahkeme kararı ile kapatmıştır ama biz aktif sosyal medya kullanıcıları olarak şunu belirtmek isterizki yasakları çiğneyeceğiz ve bu kararlılığımızı sürdüreceğiz bugün twitter'a rahatlıkla erişim sağlayabiliyor ve senin hakkında olumsuz ve kararlılıkla düşüncelerimizi paylaşmaya devam ediyoruz ve edeceğiz Nitekim bu ne bir çocuk Pornosu, Nede bir Porno yayın organına sahip olmayan Twitterı kapatma kararını 5.sulh ceza mahkemesi kararı ile kapatılmasınada anlam verememekteyiz biz Aktif sosyal medya kullanıcıları olarak düşüncelerimizi kısıtlama özgür irademizin elinden alınmasına büyük tepkimizi göstereceğiz bu adımınızı kınıyor ve ülkeye millete yarar değil zarar getirecek bir eylem olduğunu biliyoruz..." Başbakan Senin bir sözün var BEN BİTTİ DEMEDEN BİTMEZ! bizde şunu iyi biliyoruzki BU MİLLETİ SUSTURACAK TEK BİR DEVLET TEK BİR DİN ADAMI YOKTU. İnsanları bu eylemle bu kararlılıkla susturmayı düşünen düşünceler yalnış düşüncelerle kendilerini yedi bitirdiler. Bu millet kağıda yazmazsa duvara duvara yazmaz ise yola yazacaktır düşüncelerini görüşlerini söyleşilerini bu konuda hem fikir olduğumuzu biliyoruz. Cumhuriyet fikir serbestliği taraftandır. Samimî ve meşru olmak şartıyla, her fikre hürmet ederiz. Her kanaat bizce muhteremdir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin tanımıyla "Düşünce Özgürlüğü":

1. Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, din veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca, aleni veya özel olarak ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak sureti ile dinine veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerir.

Benim ülkemde Düşünce özgürlüğü diye birşey yok !

"Yazarsanız başınız derde girebilir, hapse girebilirsiniz, toplum dışına itilebilirsiniz. Baskı daha çok gazeteciler, gazetecilik yapanlar, toplumu bilgilendirenler, olup bitenleri yazanlar üzerinedir. Burada da mahkemeler, hukuk üzerinden baskılar vardır. Bir de büyük gazete patronları üzerinden baskı vardır. İşten atılırsınız. Ben Türkiye'de hiçbir yazıhanede, hiçbir gazetede çalışmadığım için yalnızca kendi başıma romancılık yaptığım için işten atılma korkum yoktur. Ama tekrar altını çizeyim. Ülkemde düşünce özgürlüğü çok kötü vaziyette, yerlerde sürünüyor. Şunu da ekleyelim, eskiden daha iyi değildi."

Ne yazana teşekkür edilir nede yazmayana ödül verilir! Unutmayın ülkenin daha iyi yerlere gelebilmesi için herkesin düşüncelerini bilir kişilere yansıtması gerekmekte o bilir kişiler ise konuyu değerlendirip  gereğini yapmalıdırlar. Nereden bilebiliriz belki bizde bu özgür düşüncemizin ardından tutuklanabilir hatta daha kötü şeyler yaşayabiliriz.