Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Nisan '15

     
    Kategori
    Deneme
     

    İsrafı temizleyen eller

    İsrafı temizleyen eller
     

    Emeğin Hüneri


    Bembeyaz hamuruyla, mis gibi kokusuyla insanın içini temizleyen nimet. Gün aydınlanmadan bu beyaz hamurlara şekil veririz. Çeşit çeşit yaparız. İnsanların damak tadına göre değişir. Çeşitlerle dolu bembeyaz hamurları oluşturduktan sonra odunların ateşlerle dans ettiği fırının içine atarız. Bembeyaz hamurlar sofraların vazgeçilmezi olurlar her zaman. Bembeyaz hamurlar isimlerini, insanların deyimlerine yerleştirerek ne kadar önemli olduklarını bir daha hatırlatmıştır herkese. Bembeyaz hamurlarda, bir çiftçinin tarlasına gösterdiği önem, başağa gösterdiği sevgi, çocuğuna baktığı gibi bakması yatar sevginin hamurunda. Şoförün götürdüğü başaklar değirmenlere konforun en yüksek seviyesinde ulaştırılır. Bembeyaz hamurda gösterilen kıymetin yüksek değeri vardır. Değirmende işine samimiyetini döken işçiler. Bembeyaz hamurlara samimiyetin kokusunu sindirirler. Fırına gelen unlar, artık olmuştur bembeyaz hamurlar. Fırının sıcak havasında, maharetli ustaların ellerinde şekil alırlar. Maharetli ustaların, bembeyaz hamura kattıkları samimiyet, kıymet, sevgi ve hünerleriyle sofralarımıza gelir sıcacık ekmekler. Sıcak ekmeğin içindekileri bilerek yemek daha lezzet katar ekmekteki emeğe. –Baba, bir ekmek için bu kadar çok çaba sarf ediliyor. Ama biz bu çabayı görmezden gelerek yaşıyoruz. Kalan ekmekleri çöpe atıyoruz. Babanın gözlerindeki ışıltı çocuğun soru dolu bakışlarını etkisi altına almaya yetti bile. –Hayır, bunu herkes yapmıyor. Bu emeği görmeyip çöpe atanda var, bu emeği görmezden gelmeyip çöpten çıkaran da var. Gel benimle. Çöplerin yanına konulan emeğin hüneri ekmekler fakirlerin karınlarına gitmek için bizim elimize bakıyorlar. Ekmekleri alıp büyük poşetlere yerleştirdikten sonra emeğin hüneri fakirlerle buluşmaya dakika saymaya başladı. Ahmet amca ile Emine nineye sıcak çorbalarının yanında onlara eşlik edecek ekmeklerini verdiğimiz zaman gözlerindeki ışıltı güneşi bile sollamaya yeterdi. Sokakta yatan türkücü arkadaşımıza verdiğimiz ekmekler içtiği tarhanaya eşlik ederek, sesinin kadifesini olağan kuvvete çıkarmaya yetmişti bile. Hem okumak hem çalışmak küçük midelerinde görevi olduğunu anlatan sitemli gurlamalar. Genç arkadaşlarımızın yanında almıştık soluğu. Onlara lokantadan aldığımız kızarmış, sıcak tavuk, buz gibi ayran ve ekmekleriyle onlarında midelerini bayram ettirebildik. Bu kadar emeğin bir arada toplandığı ekmek, ne kadar çok insanı mutlu edebilecek bir özelliğe sahip. Bu güzel özelliği şu anda yaşadığımız israf sayesinde çürütüyorlar. Ama biz bu çürümeyi engellemek için ellerimizi sıvadık ve israfı temizlemeye kullandık.

     
    Toplam blog
    : 1
    : 111
    Kayıt tarihi
    : 03.03.15
     
     

    14 Şubat 1995'de Sivas'ta doğdum. Süleyman Demirel Üniversitesinde Fizyoterapi okuyorum.  ..