Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Nisan '21

 
Kategori
İlişkiler
 

Saflık mı, İyi Niyet mi?

Sevdiklerimiz en çok üzer bizi ama yine sevdiklerimiz ile en çok seviniriz.

Her şeyi iyi düşünmek başkalarına göre saflık size veya bazılarına göre iyi niyettir. İyi düşünürsünüz. Birinin sizi alaya alarak yaptığı hareketi yıllar sonra fark etmek ne kadar inciticidir bilir misiniz? Siz öyle düşünmediniz? Bir kişinin size aldığı hediyede bir alay olduğu gelebilir mi aklınıza! İyi niyetli birinin aklına gelmez dimi?

Size hediyeye alan kişilere bundan dolayı teşekkür edersiniz gülümseyerek ancak bu hediyeyi veren kişilerin arkanızdan güldüklerini “aptal birde teşekkür ediyor” dediklerini düşünebiliyor musunuz?

Arkadaşlarınız sizin çok sevdiğiniz tanınmış bir kişi ile ilgili yazılmış kitabı hediye ettiğinde ne kadar ince olduklarını düşünebilirsiniz. Fakat aslında satır aralarında o kişi ile ilgili yazılmış alaya alınmış cümleler vardır. Tabi bunu kitabın tamamını o sıra yoğunluktan okuyamayınca fark edememişim. Kitaplığıma koyduğum kitabı yıllar sonra vakit bulup okuduğumda şaşkınlık içinde kaldım ve işte on an farkettim alaya alınmış olduğumu. Ne kadar üzüldüm bilemezsiniz. Neye üzüldüm biliyor musunuz? Bu kitabı okurken o kişilerin o dönem benimle yapmış oldukları birçok alaycı davranış geldi aklıma, nasıl da safmışım dedim. İyi niyetimden dolayı hiç yargılamamış, olumsuz düşünmemişim.  

Yıllar geçince tozlu raflar arasındaki okunmamış hediye bir kitap bana o dönem birlikte aynı iş üzerinde çalıştığım takım arkadaşlarımın yaptığı birçok davranış geldi gözümün önüne ve kendime kızdım.  

Fakat ne bu ilk ne de son olmadı sonraki yıllarda da iyi niyetimden dolayı onlarca olumsuz davranışın farkına varmadığımı gördüm.

İmkânlarınız arkadaşlarınıza göre daha iyi olduğunda birde bakarsınız etrafınızda onlarca kişi var. Bunların içinden birini kendinize can dostu seçersiniz. Onu iş yerinden otomobiliniz ile alır, siz olmadan gidemeyeceği yerlere götürür, göremeyecekleri güzellikleri gösterir, hayatın farklı lezzetlerini tattırırsınız. Beni seviyor sanırsınız. Hergün telefonla görüşür, güzel paylaşımlarda bulunur. Haftada birkaç kez görüşür güzel vakit geçirirsiniz. Dostluğunuz böyle sizin vericiliğiniz ile güzel güzel giderken birgün ona bir işiniz düşer. Otomobilinizi yenilemek için bankadan kredi çekmeniz gerekir ve banka bir kefil ister. Formalite olarak görüyorsunuzdur siz bunu, sonuçta kendinize güvenmeseniz böyle bir kredi olayına girmezsiniz. Can dostum dediğiniz bu arkadaşınızdan da ilk kez kendiniz için bir şey istersiniz. “Bana kefil olur musun” dersiniz? Olumsuz yanıt verir. Onunla ilgili ilk hayal kırıklığınızı yaşarsınız. Fakat fazlaca da üstünde durmazsınız. Doğru düzgün arkadaşınız olmayan bir arkadaşınızın dostu ben sana kefil olurum der de yıllardır arkadaşınız olan kişi olmaz. Sonra bir de duyarsınız ki size kefil olmayan arkadaşınız bir başkasına olmuş.

Can dostunuz hayatının aşkını bulduğunu söyler, evlenme hazırlıklarına girer. Fakat arkadaşınızın bencilliğini o zaman görürsünüz sevgilisinin otomobili yoktur bu yüzden de rahat görüşemiyoruz der ve ayrılırlar. Yalnız sevgilisin onu çok sevmiş olmalı ki vazgeçmez. Kredi çeker bir otomobil alır ve yeniden çıkmaya başlarlar. Bundan sonra yani otomobilli bir sevgilisi olduktan sonra arkadaşınız ile eskisi kadar görüşemezsiniz. Gittikçe aramaları, görüşmeleriniz azalır. Fark edersiniz ki gezmek için artık size ihtiyacı yoktur.

Bu arada siz de evlenmeye karar verirsiniz. Can dostunuza evleneceğiniz tarihi söylersiniz. Arkadaşınız yıllık izni için plan yaptığını ve şehir dışında geçireceğini bu yüzden de düğününüze gelemeyeceğini söyler. Bu da onunla ilgili 3.ciddi hayal kırıklığınızdır. Tatilden gelir, evinize bir tebrik etmeye gelmez. Aylar geçer, bebeğiniz olur hastanede başka arkadaşların gelir ama o yoktur, eve tebrik olsuna da gelmez. Oğlun 4 aylık olduğunda o da sevgilisi ile evlenmeye karar verdiğinde düğün davetiyesini getirmek maksadı ile evine gelir, oğluna da küçük bir hediye alarak. Düğün salonunun engelli bir kişinin gelmesi için müsait olmadığını bu yüzden de “gelmezsen de alınmam..” demesi bir mesafe daha sokar aranıza.

Bunca şeye rağmen hala o kişi hakkında iyi düşünmek, yaptığı hareketler için geçerli sebepler bulup onu haklı bulmaya çalışmak yani çocuk yüreğinde iyi düşünmek saflıksa böyle çok onlarca saflık hikâyem vardır. Yinede saflıklara üzülmek yerine iyi niyetli bir kişi olduğum için kendini tebrik etmem gerek. İyilik yapan iyilik bulur. İyilik yap denize at balık bilmezse rabbim bilir, derler. Beni hep iyi niyetimle sevdiklerim üzdü ancak yüce rabbım her sıkıntımda bir kurtarıcı gönderdi.

 
Toplam blog
: 6
: 45
Kayıt tarihi
: 18.04.17
 
 

Okumayı ve gezmeyi seven biri olarak hayat paylaştıkça güzel diye düşünerek yazıyorum ..