Büyük balık için, küçük balığı feda edersin!

Bazen, bir balık takılsın diye koca bir gün beklediğimiz olur denizin kenarında.
Çoğu zaman boş döndüğümüz de olmuştur!

Zaman geçtikçe insan tecrübe kazanıyor tabi. Takım çantasında her türlü takımı ve yemi bulundurmalısın demişti bir büyüğüm.
Sonra aynı büyüğüm bana:

Hazırlıklı ol, küçük bir kefal tutmaya çalışma; gerekirse o küçük kefali satın al, ve yem yaparak kendini akıllı sanan daha büyük aptal balıklar tutabilirsin demişti.

Yemleme yapmasını öğretti. Önce alanı yemle dedi. O balık, kokuyu alır ve alık alık gelir oraya yatar dedi. Ertesi gün bir daha yemle dedi. Ertesi gün bir daha yemle.

Doymaz dedi onlar ne verirsen yer, ona alışır dedi. Zavallı aptal balıkçıklar!

Sonra takılır kancana etli butlu kocaman zokayı yutmuş sevimli yaratıklar, istersen asarsın havada kalır, istersen yersin onu, yarısı tavada kalır!

Yukarıdaki resim yani PANO böyle bir günde çekildi.

Balıklar aşağıda aaa sözüm var değil mi, en güzel yazıya bir ödül!

Neyse "Dün dündür, bu gün, bu gündür"
Yarın ne gösterir Allah bilir...

M. Talip Girgin
Tüm yazdıklarım!