Ateşime söz basıyorum Yarama sen --- Sense yeni geldin Ve şimdi gidiyorsun --- Kalemim mürekkebe susuyor Dilim sen --- Sen ye..
Başım ağır geliyor ruhuma Düşünceler dağılmış Her yer bataklık, sazlık Kara kara kargalar uçuşuyor ne zamandır Hasretten daha hasret hayallerde ... S..
Bir avuç renkli leblebi şekeriymiş çocukluğum ... At pazarından, babamın üç beş liralık kese kağıdıyla aldığı Oradan küçük, sıcak ellerime boşalttığı
Gidelim! Aşkın nefes gibi estiği Gözyaşının bile gülümsediği diyarlara gidelim... --- Cennet ve cehennem arasında ayakta durabilecek, Parmak uçlarından notal..
Gözlerimin içine bak korkmadan Orada kopan fırtınalara Boranların elinden kurtulmuş bir avuç toprağa Bak o çöl ortasında ki sahraya... --- Söyle; kulağıma de..
Dirildim gördükçe onları, olanları Boynuma dolanan sarmaşıkları çözdüm Dibini göremediğim kayalıklı derin sular Her çarpışımda ruhu bileyişler Boşuna bu serzenişler<..
Acıyor gözlerim, bakamıyorum Kızıl, kurşun batsa da güneş Günebakan olmak varken Yerdeki çekirdek kabuğu olmak niye? --- Düşüyorum yalnızlıktan aşağı ..
Yalnız bir ağacın, kurumuş iki ince dalı Kucaklar ya dolunayı her gece Güneş doğmak bilmez hani Sensizlik en uzun gün, en uzun gece --- Bir kandil titrer dur..
Gözlerim yosun tutmuş kayalıkta Derinlerde saklanan sedefli balıklarda Senin gözlerin nerede ki sevdiğim? Yoksa kara toprağa mı bakmakta? --- Yüzüm serin rüz..
Dalda erik yarim Gözde nur Güneş de buhur Elimdeki zerdali çekirdeğim, yarim... --- Yağmur çisentisi yarim Bulut esintisi Akasya serpintisi
1987'de, Ankara'nın sokaklarında kırmızı-kahverengi yapraklar sonbaharın geldiğinin habercisi. Ta..