Biraz ağırdan alsak diyorum, yavaşlasak…Ne bu sürat , 7/24 ha babam de babam koştur dur. Bir hesaplayın bakın, görün…çalışmak, uyumak, yollarda geçirilen süreler, yemek yemek, b..
Anneler Günü’nü kutlayanlara, annelerine şiirler yazanlara, methiyeler düzenlere, “ana gibi yar bağdat gibi diyar olmaz” klasiğine, annesinin yaptığı böreği övenlere, annesine ne hediye aldığını ba..
Nerede olursanız olun, kafanızı kaldırın, kendinize ve etrafınıza bir an bakın…şu an üstünüzde olanlarlardan, yaşadığınız evde bulunan eşyalardan ya da etrafınızdaki insanlardan hangisi gerekli..
flaş, flaş haberlerin “bugün bakalım ne gibi acaiplikler olmuş memleketimde?” merakı ile okunduğu, arkasından “ne olacak bu memleketin hali?” diye sorgulandığı ve “yaprak döker bir yanımız, bir yanımı..
Ne zaman yaşadım bunca yılı dersin, ne zaman tükettim... arkama dönüp baktığımda, kenarlarda tortular, öbek öbek birikmişler, bazıları saçılmış oraya buraya. Ortada uzayıp giden ince bir yol, ucu..
Kaos, karmaşa, savaşlar, terör eylemleri ile yaralar alan yaşlı dünyamızda, beyinler dumura uğradı…Gemisini kurtaranın kaptan olduğu bir toplumda, erozyona uğramış insani değerlerimizle gri renkli bul..
Bir yaseminin, bir iğdenin kokusunda hissetmek, nefessiz koridorlarda bile bir gökkuşağı renginde seyredebilmek hayatı ve zorluklara rağmen gülümseyen bir yürekle sarılabilmek hayata yeniden.... ..
“Sakın anılarıma dokunmayın, silmeyin...acı veya tatlı beni anılarımla bırakın, beni ben yapan anılarımdır” mı diyorsunuz? Bilim adamları, anılarımızı hafızamızdan silebilmek için var gücü..
Bildiklerimin yanıldıklarıma yetmediğini kavradığımdan beri, penceremdeki sakız sardunya modunda yaşamak…her günümü öpüp başıma koymak… Hayatı rölantiye almak…ne gaz ne fren ihtiyacı hissetmed..
Sanal...İsim mi sıfat mı anlayamadığım bu sözcüğe fena halde takmış durumdayım.İnternetin nimetlerinden faydalanmakla sanal olmayı artık karıştırır hale geldim. İnternette olmak? Sanal olm..
Çok eskidendi ..