Sen yalnız gülüşünü getir bana gelirken Zira geri kalan ne varsa anca meze olur Ben sarhoşluğundayken seyrinin . Kal, gitme hemen Sana anlatacağım çok şey var daha, Bak gece ..
Nesnesi sen olan cümlenin Yüklemi yalnızca sevmek oluyor.. Öznenin hali harap , Kaybolup gidiyor harflerin karmaşasında … Sıfatlar , benzetmeler birbiriyle yarışıyor Hepsi sen..
Bir hüznüm var içimde taşıdığım kimseye demem kendime saklı yalnız kimine küçük gelir oysa bana çok ağır... Bir yara var içimde demesine derim de izahı yok , tarifi yok ..
Ama yine de çok özlüyorum seni Arada milisaniyeler oynasa da Son görüşmemizin üzerinden … Daha üzerime sinmiş kokun gitmeden burnumdan Kokunu özlüyorum Zaman ile yarışıyor öz..
Geldin kokun doldu odama her nefeste seni soluyorum şimdi.. elinin değdiği yerler kabuk değiştiriyor başkalaşıyor , evriliyor farklı farklı güzelliklere güldün iklime değişti odam..
Hiç imkansızi sevdin mi sen Ben sevdim işte... Bilemedim nasıl olduğunu Bir baktım ki Girmişsin usulca içeri kurulmussun Yüreğimin baş köşesine.. Kar tane..
Kalsam aklında Imkansiz bir düş gibi Inansan hani olmazda Bir ihtimal olacakmış gibi Kavussa gözlerim gözlerine Sanki arada yıllar Yollar yokmuş gibi... ..
Biraz sen koksa keşke bu şehir Koksa da alsa şu özlemini içimden.... Ağır geliyor omuzlarima Tasiyamiyorum bir başıma..... ..
Ve sonra tüm yollarim Sana uzar sebepsiz yere Sen yine depremler salarsin yüreğime Aklım fikrim bir birine girer Korkarım şiddetinden artcilarinin Öyle çaresizim ki
Bir gul kadar güzelsin bir o kadar kirilgan... saclarina ilkbahar ruzgarlarinda dans eder zulfun duser yuzune lakin golge etmez güzelliğine hep baska iklimlerin sicakligi tenin..
Seni tanıdıkça gerçeklik Algimi yitirdigimi hissediyorum Eğer sen duşsen hiç bir düş bu kadar ge..