İçimdeki ıslık beni çağırır.. Biryerlerdeyim. Etrafım gündüz Birkaç adım ötede çipil gözlü, kelkül bıyıklı pişmiş kelle. Konuşan kesik baş. Duymuyorum.. .........
Rezil bir rüzgar esiyor, silip süpürüyor ne var ise önünde; Manyak esiyor, rotasını çizmiş sağa sola yalpalasa da yalnızca gideceği yola kilitli.. Virajlı yol önce mora, sonra gecenin karanlığın..
İstanbul’dan ayrılma vakti..”Gülümse” diyor tazem.. Hangi kıyıya yanaşacağını kestiremeyen, her noktanın kendine çağırdığını hisseden ahlaksız ben.. O "gülümse biraz" derken, maksatsı..
Evden çıktım. Kafamı dolduran kara düşüncelerle yürüyerek Üsküdar'a yöneldim; Kara fikirler az önce okuduğum" Türk/ing" diliyle yazılmış, Türkçe'nin içine eden akıl fakiri bir "desperado"nun yüzün..
İstanbul'da yaşıyorum. Lise yıllarımdan beri minik denemeler yazıyorum. İnternetle tanışmamız biraz ..