Önceki gün Sn. Arif Öğütçü’nün bir bloğu vardı malum, MB da kendimize gelmeyi hedefleyen ve öğütleyen, ya da öneren… Önemli bir konudur kendimize gelmek. Öyle iki satırda geçiştirilecek bir şey d..
Öyle hatalar yapıyoruz ki bazen, yenilir yutulur değil. Hatta acaba diyorum, normal kabullerin tam tersine, eğitimimiz arttıkça, hatta hatta yaşımız da arttıkça, daha ..
İnsanlar vardır… öyle güzel anlatırlar, öyle şeyler söylerler ki.. ah dersiniz ne hoş, ne kadar haktan, haklıdan yana, ne kadar da doğruları savunan bir insan. Sevgi dolu, böylesine hakka, do..
Şimdi büyük ihtimal siz bu yazımı da anlamayacaksınız… Hatta daha da kötüsü, bu defa yanlış bile anlayabileceksiniz. Hiç olmazsa şimdiye kadar sadece anlamamıştınız. Oysa son der..
İnsanlar okumaya üşenirler. Yazılar uzun olmasın isterler… Oysa, Sabretmeden koruk üzüm olmaz..! Hayatta da öyledir zaten Sabretmedikçe, emek vermedikçe; Zamana..
Yine başladım yazmaya ya bakalım, hayırlısı… Üstelik, Başlığı bile düşündüm, kısalttım. Oysa, “Blogda ne yazılmalı” diyebilirdim. Yine “ne” sorusunu kullanabilird..
Bir yazıyı ya da eleştiriyi değerlendirirken veya bir olumsuzluk söz konusu olduğunda en azından bildiğimiz tüm gerçekler açısından, en son, “gerçeğe bakacağız, bir gerçek söz konusu mudur, ve ..
Sıra, bloglarda “yazı ve yorumların onayı” konusuna gelmişti. Burada da çok yönlü ve çok bileşenli bir denklemle karşılaşıyoruz. Çünkü, ilk etapta zaten a- yazıların onayı konusu var,..
Bir önceki bloğumda yer alan ilk bölümde bloglardaki yazıların şikayet içermemesi kuralına bağlı olarak bazı durumları irdeliyorduk… “Şikayet” konusu üzerinde özellikle duruyorum, çün..
Bu 4 bölüm halinde ilettiğim uzun yazım, aslında “bence blog nedir, nasıl olmalıdır ve nasıl kullanılmalıdır”ı anlatıyor ama, aynı zamanda hayat ve insan başlığı altında hem kişisel gelişim, il..
Ekonomistim, emekliyim. İki evlat annesiyim. Müzikle ilgilenirim, bestelerim vardır. Düşünürüm, a..