Ey dünya ben sana aşık değilim Civarı çevrende dönmeyeceğim Yoluma çıkmana yol verirmiyim Ne malum ki yarın ölmeyeceğim Sen adı fanisin ben özü bâki Şarabın fan..
Ben sana can evimden saraylar inşa ettim Gönül tahtımı verdim otur sefa sür diye Kırılmış aynaları cemalimde cem ettim Gözlerime baktıkça cennetini gör diye Zakkumu kırmız..
Hekimin elinden aldım nabzımı Seni derde deva bildim bileli Bozdum gözlerimin ihtişamını Islak kirpiğimi sildim sileli Kalemin ucunu kana batırdım Hercai gönlüne gir..
Yardan ayrı düşmüş gönlü kırığa Baktığı her nesne eski yar olur Canda gam nidası çıkar doruğa Yer göğe kavuşur dünya dar olur Ne sabahda sefa ne uykuda düş Ne kalpde..
Dedim şu gönlüme fikrini söyle Dedi şu dünyada yarsız yaşanmaz Dedim nasip kısmet söyleme böyle Yarsız yaşanır da arsız yaşanmaz Dedim oyalanma kalk da gidelim Düşel..
Artık işin kolay gelsin zora düşme sevdiğim Affet demek dile kolay zor olsa da affettim Ben ahımı dürüp dürüp gül dibine gömerim Bülbül gibi işim gücüm zar olsa da affettim ..
Susa susa lal kesildi lisan bilmez yüreğim Nice sözler diyecektim dile küstü belagat Kabuk tutmaz gayrı yaram karıştırır deşerim Er geç canı tenden eder bu görünmez cerahat ..
Denizler merhem olsa sürmem yaram üstüne Kanım nehir misali aksa da affedemem Kaldırımlarda yatsam benzesemde miskine Ahali kem göz ile baksa da affedemem En ala bedesten..
Bir zamanlar korkularımın tarifi unutulmaktı Uunutmak imkansızım yakınlarım yabancımdı Her bir nesne sana bürünmüş gibiydi gözümde Teselliler çareizliğimin zehri ilaçlar sancımdı<..
Keşke şu kalbime sözüm geçsede O iki yüzünü unutabilsem Bozsam nameleri bu son bestede Sazını sözünü unutabilsem. Bağrımda çizmenin çamur izini Bıçak sırtı gibi kesk..
44 yaşındayım. Memleketim Rize. İstanbul Fatih'te yaşıyorum. Bayan terzisiyim. Herhangi bir dalda..